YENİ OKULUM

19. BÖLÜM ~PİKNİK~

Merhaba, okumaya geçmeden önce yıldızlarımızı parlatalım lütfen.

Arkadaşlar oy vermek zor değil. Valla bak. Lütfen oy vermeyi unutmayalım.

Keyifli okumalar dilerim.🫶

********

Yine güneşli günlerden bir günde toplanmış pikniğe gelmiştik. Grupça ortak alınan bir kararla bu hafta sonunu birlikte geçirmeye karar vermiştik. Sabahın erken saatlerinde hepimiz buluşup şile'ye gelmiştik. Sahil çok kalabalık olduğu için biz arka taraflara da bir yerde kendi halimizde takılıyorduk.

Burası oldukça kalabalıktı. Eee, halka açık bir yer olunca tabiki kalabalık olurdu. Kısa bir kahvaltı yaptıktan sonra biz kızlarla hazırlanıp denize girmiştik. Erkekler ise oturup güneşlenmeye karar vermişlerdi.

"Ah, bu nedir bittim ben çok sıcak abi! Bana yelpazeyle yardımcı olur musun?" Rüya'nın ricasına karşıklık Meriç kardeşinin elindeki yelpazeyi alıp Rüya'nın serinlenmesine yardımcı olmaya çalıştı.

Kızlarla meyve yemek için bizimkilerin yanına gelmiştim. Çünkü çok sıcaktı. Suyun içinde olsak bile yazın sıcağına dayanamamıştık...

"Oğlum şunlara  baksanıza ne yapıyorlar?" Atakan'ın gösterdiği tarafa dönüp baktığımızda Elif ve Mert'in tartıştığını gördük. Orda her ne oluyor bilmiyoruz ama Elif'in bir an  yerdeki kumdan kaleyi çocuk gibi ayağıyla yıkıp küserek bize gelmesiyle hepimiz birden kahkaha atık.

Çünkü Elif'in yıkıp, dağıtığı kale bir çocuğa aitti. Tüh o kadar da emek vermişti. Çocuk ağlayarak babasına koştuğun da Mert ne yapacağını bilemez bir şekilde yere çöküp hızlıca kovalara kum doldurmaya başlamıştı.

"Aptal mısınız? Neden gülüyorsunuz?" Elfi sinirle gelip yanımıza oturudu ve Mert hakkında söylenmeye devam etti.

Meriç gülerek araya girip," Oğlum bi tartışmayan çift biziz resmen,"deyip elimi tutu. Doğru söylüyor çünkü biz tartışmak yerine direk ayrılıyorduk.

Rüya'nın bir an boşluğuna gelmiş olacaki Meriç ve bize bakıp alay ederek güldü ve,"Siz mi? Güldürmeyin beni. Ay asıl tartışmayan bir çift varsa o da biziz değil mi Atakan?"demesiyle hepimiz birden Rüya'ya döndük.

Bizim ona bakmamızla bir an o da yakalanmanın şokuyla Atakan'a baktı.

"Rüya işte yine saçmalıyor. Yine beni araya katıp kaos yaratmaya çalışıyor.  Ne Meriç? Ne bakıyorsun abi yalan mı? Rüya işte." Atakan, Kendini savunup Rüya'yı ateşe atmasına mı yanayım  yoksa bunların birşeyler karıştırdığına mi yanayım?

"Rüya işte Meriç boş ver sen onu da gel biz dondurma almaya gidelim,"deyip araya girerek Meriç'in ayağa kalmasını söyledim.

Cüzdanımı  ve Meriç'i alarak hızla onlardan uzaklaşırken Rüya'nın teşekkür dolu bakışlarını görebiliyordum.

Eee, nede olsa görümcem olacak şimdiden sevdirmeliyim kendimi.

"Ne diyor bunlar Ezgi? Valla benim canımı çok sıkıyor bu Atakan! " Meriç'in geçmişteki vakanın aynısını kaldıracak gücünün de, sabrının da olmadığını bilmiyordum.

Rüya ve Atakan da susmak istiyordu. Çünkü ikiside Atakan ve Meriç'in eskisi gibi olmasını istemiyorlardı.

*****