17. BÖLÜM ~KAVUŞMAK~

778 55 16
                                    

Merhaba, okumaya geçmeden önce oy vermeyi unutmayalım lütfen...

Keyifli okumalar dilerim.🌺

********

"Benimle evlenir misin Ezgi?"dediğinde hiçbir şey söylemeden öylece ona bakıyordum.

Şuan yaşananlar şaka gibi bir şeydi. Hiç beklemiyordum böyle bir teklif...

Peki şimdi ne olacak? Ne diyeceğim. Etraftaki insanlar halla bize bakıyordu.  Kalbim duracak ama şimidi...

Hadi ama kim Çocukluk hayali olan yere gelip gördükten sonra pat diye evlenme teklifi alır ki?

Ben tabiki!

"Evlenmemiz gereken konular var nasıl hayır diye bilirim ki?" Etraftaki insanlar Türkçe konuştuğum için ne dediğimi anlamasalar da Meriç' anlamıştı.

"Evleniyoruz yani?" Meriç cevabımı teyit etmek için tekrar sorduğunda. Gülerek," Evet, evet, evet!"diye bağırdım kendimi tutamayarak.

Etraftaki insanlar hep bir ağızdan bir şeyler deyip alkışladıklarında  Meriç, ayağa kalkıp karşımda durdu. Ve ardından yüzüğü kutudan çıkarıp parmağıma taktı.

"Aman Allah'ım ben bu günlerde mi görecektim?" Begüm abla elindeki telefonla bizi çekiyordu.

İnanılır gibi değildi. Şuan bir evlenme teklifi alıp kabul etmiştim. Annem beni öldürecek.

Meriçle birbirimize sarılıp deliler gibi mutluluktan gülüyorduk. Ona hayır deseydim kim bilir ne olurdu? Her halde yüreğine inerdi.

"Bir sürü resim çektim. Video da aldım. Unutulmaz bir albüm olacak!" Arim gülerek Meriç'in omuzuna dokunup telefonunu ona verdi resimlere bakması için.  İnanamıyorum o da biliyordu.

Bir benim haberim yoktu. Doğal olarak tabiki benim haberim olmayacaktı ama neyse  yine çok konuştum ben.

O an Sarışın bir kadın yanıma gelip bana bir şey dediğinde, "Heycandan ve utançtan bayılacağım şimidi bu kadın ne diyor?"dememle ikisininde bakışları beni buldu.

Benimle konuşan kadın İngilizce konuşmuyordu  çünkü onu anlayamamıştım. Arim ve Meriç kadına baktıktan sonra," Kızım telefonunun gösteriyor. Sanırım resim çekinmek istiyor sizinle. Geç sende Meriç, Ezgi'nin yanına ben sizi çekerim."

Aha, yemin ederim bi gün ünlü olacağımı biliyordum. "Gelin çekinelim hanfendi gelin," dememle Arim kahkaha atıp resmimizi çekmeye başladı.

*****

Parmağındaki yüzüğü çıkarıp cebime koyduğumda hala dünün etkisinden çıkamamıştım.

Dün yaşanan her şeyi unutmayacağım o kadar iyi biliyordum ki... bunun verdiği mutlulukla sıra beklemeye devam ediyordum.

İstanbul'a geleli bir saat olmuştu. Hava limanından bizi babam ve Meriç'in babası almaya gelmişti. Şimdi ise arabadan çantamı alma sırası bekliyordum. Öğlene doğru  Meriç ve Arim'le ayrılıp babamla eve vardığımızda çantamı arabadan alıp koşar adımlarla oturduğumuz binaya girip merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladım. Annemi çok özlemiştim.

YENİ OKULUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin