16. BÖLÜM~BEKLENMEYEN TEKLİF~

948 52 28
                                    

Selammmmm.

Bölümü okumaya geçmeden önce yıldızımıza basıp oy verelim lütfen.

(Bölümde konuşulup bahsedilen  film serisi  JK Rowling'in  eseri olan Harry Potter'dır. Bir diğeri ise Stephenie Meyer'ın eseri olan Alacakaranlık serisidir.)

İkiside benim çok sevdiğim iki eserdir. İzlemediyseniz kesinlikle izleyip, okumalısınız.

Keyifli okumalar dilerim.🌺

*******

2 hafta sonra...

Hava çok güzeldi.

Sıcak, güzel, ve oldukça neşeli bir gündü. Bugün günlerden en sevdiğim gündü, cumartesi. Günün en güzel vakti, öğlen vaktiydi.

Bahçedeki şezlonga uzanmış güneşleniyordum.

Aylar, hatta günler sonra ilk defa bugün mutluydum. Sabahın erken saatlerinde annemden çok güzel bir haber almıştım.

İstanbul'a dönüyorduk. Güzel ülkeme, vatanıma dönüyordum. O kadar sevminmiştimki döneceğimize. Annemle babamı çok özlemiştim. Arkadaşlarımı da öyle...

Tam iki hafta oluyordu buraya geleli.
Londra gerçekten çok güzel bir yerdi. O kadar çok gezip tozmuştuk ki. Yeterince doymuştum  bu ülkeye.

Meriç'in teyzesi bizi çok güzel ağırlamıştı. Aslı'yala kavga ettiğimiz günün akşamı. Agğğ, hatırladıkça deli oluyordum.  O akşam hemen eşyalarımı toparlayıp çıkmıştım evden. İstenmediğim bir yerde kalacak kadar aptal değildim.  Meriç ve Arim de hemen arkamdan evden çıkıp peşime takılmışlardı. Nereye gittiğimizi bile bilmeden saatlerce Almanya'nın bilmediğimiz sokaklarında gezip durmuştuk.

Ardından havalimanına gidip Londra'ya giden ilk uçağa bilet almıştık. İndiğimizde ise bizi Meriç'in teyzesi karşılamıştı.

Begüm abla hayatımda görüp, tanıyıp  çok  sevdiğim sayılı insanlardan biri olmuştu. O kadar iyi ve güzel kalpli biriydiki.  Yüzünde gülümseme hiç eksik olmuyordu.

Ve iki haftadır onunla burda kalıyorduk. Kendisi yirmilerin sonu, otuzların başındaydı.  Yaşını hiç göstermiyordu hatta. Sarışın güzeller güzeli bir kadındı. Londra'da tek yaşıyordu. Ablasının firmasında olan güzellik merkezlerinden birini yönetiyordu.

Kendi ayakları üzerinde duran kadınlara bayılıyordum. Ve o onlardan biriydi. Beni defalarca kez merkezine götürüp misafir etmişti. Birlikte bakım yapıp saçlarımızı bile yaptırmıştık.

O saçını boyatırken ben ise kestirmiştim. İlk hafta hep bir yerlere gidip gezmiştik. Sinema, piknik, eğlence merkezleri, ve her akşam yemeğe gitmeyi de unutmamıştık...

Bize tıpkı ablamız gibi davranıyordu Begüm abla. Bugün neyseki evde vakit geçirmeye karar vermiştik. Haziran ayının son haftasındaydık. Evin bahçesinde havuz keyfi yapıyorduk.

Ben ve Begüm abla güneşlenirken. Meriç ve Arim' de havuz da yüzüyorlardı.

" Yok ben delireceğim şimdi. Kızım gelsene buraya resim çekinmemiz gerekiyor diyorum sana." Meriç'in ısrarla teklifini tekrar reddedip  tabağındaki  meyvemi yemeye devam ettim.

YENİ OKULUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin