Bölüm 27

52 27 0
                                    

Berk Poyraz'ın  kolundan çekiştirerek dışarı çıkartırken o devamlı arkasına bakıyordu. Çıktıklarında sinirle kolunu çektip, elini anlına götürdü. Birşeyler söyleyeceği sırada Sera'nın hızlı adımlarla arabasına giderek uzaklaşmasını izledi.

Berk Poyraz'ın kendisine odaklanmasını sağlamak için

"size ne oldu böyle, neyiniz var"

Diye bilmişti sadece. Ona kızgın bakan gözlerle;

"Sera sana anlatmadımı, hayret!" demiş elini anlına götürmüştü.

"Sordum ama söylemedi, buda demek oluyor ki aranızdaki ciddi"

"Bu seni ilgilendirmez Berk, Sera dan uzak dur."

Berk ,Poyraz'ın bu şekilde davranmasını garipsemiş gülmüştü sesli bir şekilde.

"Poyraz halamı, benim Sera ya karşı arkadaşlıktan başka bir ilişkin yok, ben onun  sadece arkadaşıyım bunu anladım ama senin asıl korkmam gereken kişi Yankı."

Dikkatini kendine verdiğini anlayınca devam etdecekken, Poyraz anlından elini çekip yüzüne baktı.

"Yankı ne alaka"

"Hemen söyleyim, bildiğim kadarıyla Sera babasız büyüdü."

"Yani"

"Yanisi, Yankı her yönden Sera'yı  kolluyor, onu övüyor, cesaretlendiriyor, fikirlerine değer verip onu dinliyor, yani bizim yapamadığımızı o yapıyor bir baba gibi, Sera'da bu ilgiden hoşlanıyor, anladın"

"Saçmalama"

"Sen saçmalık olarak görebilirsin ama ben izledim, bak sana arkadaşın olarak söylüyorum bunları. Bcub ıen ve Sera diye birşey olamaz anla..Sera yı yakında kaybedebilirsin, biran önce sorunu halletsen iyi olur. Diyerek yanından ayrıldı.

Poyraz Berk'in söylediklerini düşünmeye başlamıştı. Yankı, Sera ya karşı birşeyler hissediyor olabilir mi diye.

*******

Sera  eve geldikten sonra duş almış koltukta oturup, telofona gelen mesajı açarak okumaya başlamıştı.

"Sera seninle konuşmak istiyorum, lütfen" mesaj Esin'dendi.

Sera derin bir nefes alarak cevap yazdı.

"adresi atıyorum gel"

Bir saat sonra kapı çaldığında gergindi, kalkarak kapıyı açtığında Esin yüzünde mahçup bir ifadeyle içeri girdi

, "Sera ben çok özür dilerim"

dediğinde sera, kollarından tutup kanepeye oturtmuştu.

"Esin sakin, otur önce soluklan"

Karşılıklı oturduklarında Esin, Sera'nın nasıl davranacağını kestiremiyor bu yüzdende cümlelerini kurarken fazlaca dikkat etmeye çabalıyordu.

"Sera ben vicdan azabı çekiyorum, sana yaptıklarından sonra uyuyamıyorum, özür dilerim"

gözlerinden yaşlar akmaya başlamış, oturduğu koltuktan kalkarak Sera'nın önünde diz çökmüşü. Ne yapacağını bilmeden sadece dinliyordu.

"affet ne olur"

Karşısında ki ağlayan kız çok fazla hata yapmış olsada, nede olsa bu kızı babası yetiştirmiş, hiç görüp tanımadığı amcasının kızıydı. Onu affetmez ise bu sefer kendi vicdan yapacaktı. Tereddüt etmeden saçına dokundu.

"Yapma Esin, tamam seni affediyorum, sende benim gibi oyuna geldin, hadi ağlama artık"

diyerek kolundan tutup onun yanına oturmasını sağladı.

SERA.. 2Where stories live. Discover now