Yazardan
Sera ve Poyraz hazırlıklarını bitirmiş, kulübe çoktan gelmişlerdi ,herkes toplanmış bir tek ikisi kalmıştı ,onlarda gelince hemen yerlerine oturdular. Bir an önce toplantıyı başlatıp.Neler yapacaklarını anlatmaları gerekiyordu. Poyraz bir yudum su içip Sera'nın gözlerine baktı.
Hiç kimseden ses çıkmayınca Poyraz ayağa kalkıp hepsinin eline ülkelerle ilgili dosya koydu. Ne yapılması gerektiğini ,bir çok Yelenin zayıf noktaları ve en can alıcısı ise Sera'nın bu savaşta nasıl bir katkısı olacağı ile ilgili satırlar yazıyordu ,herkes sayfaları çeviriyor Sera ise etrafına bakınıyordu. Daha önceden okuduğu için ilgilenmemişti dosya ile Poyraz bunu fark ettiğinde dosyayı gösterip kontrol etmesi için gözleri ile işaret etti.
Sera dosyayı kontrol ettiği sırada kolundaki şal açıldı. Mührün ortaya çıkmasıyla birlikte telaş yaparak oturan kişilere baktı. İçlerinde Emre hariç diğerlerinin pek dikkatini çekmemişti. O anda sera yelenlerin bunu normal karşıladığını anladı.
Bir süre sonra Emre poyraz'a göz işareti yaparak başka bir masaya davet etti. Poyraz yanına geldiğinde merak içindeydi.
"ne oldu bir sorun mu var"
" sen o kızı gerçekten seviyorsun, Bunu daha önce fark etmemiştim"
" anlamadım, Ne demek istiyorsun"
" yani siz birbirinize bağlısınız, karşılıklı bir sevgi olmasaydı onun mührünü taşımazdın" dediğinde Poyraz gülümsedi.
" evet ben onu gerçekten seviyorum"
" O zaman bu plandan vazgeçtiğin anlamına geliyor" dediğinde poyraz'ın gözleri Emre'nin arkasına kaydı. Sera anlamsız bir şekilde yaklaşıp poyraz'la göz göze geldi. Emre ise o anda oradan uzaklaştı.
" Ne planı, hangi plandan vazgeçtin" Poyraz bu soru karşısında biraz afallamıştı. derin bir nefes alıp gülümsedi.
"bazı ülkeler konusunda kararsızdım, onunla ilgili küçük bir plan yapmıştım, sonra vazgeçtim, o konuşuyorduk"
" anladım" dediği sırada Bu kez de yanlarına Su geldi.
"evet sera sana bir haberim var"
" nedir o"
'bilmiyorum düşündünüz mü ama bir bildiri yayınlamamız gerekiyor"
" evet Bunu düşündüm ama tam olarak nasıl bir şey olacağı hakkında karar verememiştim"
" Ben senin için hazırladım"
" nasıl yani"
" senin düşüncelerini yansıttığımı düşünüyorum, kısa öz bir bildiri, hatta şimdi onu okumanı istiyorum" dediğinde sera'da büyük bir mutluluk oldu. bu tür şeylerden pek anlamıyordu ve birinin ona yardımcı olması güzel bir şeydi. su masaya giderek çantasından aldığı kağıdı seraya verdi ve sonra da eline mikrofon tutuşturdu.
(Tarih kendinde tanrısal güçler bulunduğunu, toplumları ve insanlık için neyin doğru olduğunu kendilerinden başka hiç kimsenin bilmeyeceğini düşünen yönetici, asla yıkılmayacağı sanılan düzen ve imparatorluk örnekleriyle doludur. Ancak bunların söylemlerinin ve kurmuş oldukları sistemlerin çatırdadıkları ve çöktükleri, bunun acısını da toplumların ve insanlığın çektiği görülmüştür.
Dünya tarihinde tanık olunmamış ölçüde büyük bir yasacı gücün, yıllardır Bagletler üzerinde, kesintisiz bir biçimde süren akıl almaz baskılar ve ambargolarla, en temel haklarından bile yoksun bırakılarak, zaafa uğratılmış bir halkın üzerine çullanmasının da, hiçbir insani ölçüye ve ölçüte sığmamakta olduğunu teslim etmeyen bir kişinin bile çıkmayacağını iyi bilmekteyiz. Yine bilmekteyiz ki, savaşların muzafferleri olmaz, savaşların sadece kurbanları vardır.
Şu andada bu zirveye ulaşmıştır ve büyük bir savaş kapıdadır. Bu bildiri siz ortak yaşam alanına saygı duyan Yelenler için hazırlanmıştır. Eyer bu sistemsel çöküşe dur demek istiyorsanız hepinizi aramızda görmekten büyük şeref duyarız.
Yeni bir yaşam için beraber Elele.
SERA ENREY.)
Bildiri bittiğinde ortamda bulunan herkes alkışlamaya başladı. sera mutlulukla suyun yanına yaklaşıp Ona teşekkür etti.
"çok güzel olmuş"
" rica ederim, bu arada küçük bir şey daha yaptım"
" ne"
" bu bildiri dün bütün illerdeki üniversite ve liseye ulaştı. Birçok kişi bizimle aynı fikirde, hepsi kurulacak olan üste gelecek ve onlarla tanışacaksın. hatta şu anda birkaç kişi burada, onları sen de tanıyorsun" dediğinde sera kapıya doğru baktı ve okul arkadaşlarını karşısında gördü. hepsi gülümseyerek yanına geldiğinde çok heyecanlıydı. Bir taraftan da gördüğü bazı yüzler karşısında şaşkınlık yaşıyordu. özellikle de tiki kızlar olarak gördüğü Oya ve merve'yi görmek onu şaşırtmıştı.
Derya gülümseyerek seray'a sarıldığında sera ne konuşacağını bilmiyordu. heyecanla kendini geriye çekip onların yüzüne baktı.
" Çok kısa bir zaman geçirdik, benim yanımda olacağınızı hiç tahmin etmiyordum"
"sera evet kısa bir zaman geçirdik ama biz seni tanıdık Ve inan bana bizlerin istediği şeyler de seninle aynı şeyler, artık bu dünyada iki tarafın ayrı yaşamasını istemiyoruz, Birlik içinde olsun istiyoruz. az bir süreyi bu dünyada geçirecek olan insanlara bu dünyayı daha da zorlaştırıyoruz ki. artık buna bir dur demenin zamanı gelmişti. ve senin sayende biz de artık sesimizi çıkartacağız. tabii içimizdeki herkes senin için gelmese de" derken Derya Poyraz için geldikleri belli olan iki kızı işaret etti. Sera ise bunu bildiğini ima ederek baktı.
Onlar konuşurken Poyraz suyun yanına geldi.
"su gerçekten çok teşekkür ederim, harikasın, bunu benim için yaptığına inanamıyorum" dediğinde su imalı bir şekilde onun gözlerine baktı.
" Bunu senin için yapmadım Poyraz"
" anlamadım"
" beni iyi duydun, Bunu senin için yapmadım"
" kimin için yaptın"
"sence" derken imalı bir şekilde saraya baktı. Poyraz ise duyduğu kelimelerin dalgınlığı ile birlikte bar masasına doğru ilerleyerek kendine bir içkiye aldı.
Sera ve Berk konuştuğu sırada su bu sefer ikilinin arasına geldi.
" sera birkaç gün sonra canlı bir yayına bağlanacaksın ve bildiriyi burada okursan çok iyi olacak, böylece herkese ulaştırmış olacağız"
" tamam" dediğinde su oradan uzaklaştı.
Berk ise sena'nın koluna girerek onu bir köşeye çekti.
" sen iyi misin"
"İyiyim, nasıl iyi olmam ki herkes burada benim, tahmin ettiğimden daha çok kişi bana güveniyor onu fark ettim ve bu beni çok mutlu ediyor"
" biliyorum, sera aslında benim sormak istediğim Poyrazla iyi misin" derken gülümsedi. Serada karşılık vererek mutlu olduğunu dile getirdi. "buna çok sevindim, umarım çok mutlu olursun. umarım her şey istediğin gibi olur"
" teşekkür ederim, Sen gerçekten çok iyi bir arkadaşsın"
iki arkadaşın konuşmasını hızla gelen Poyraz böldü. seranın koluna girip berke sert bir şekilde bakarak ve kollarındaki mührü işaret ederek "umarım artık ondan uzak durman gerektiğini anlamışsındır" dedi. Sera o anda poyraz'ın ağzından duyduğu kelimelere inanamıyordu.
