SERA'NIN GÖZÜNDEN..
Poyraz'ın bana bu şekilde davranması hoşuma gitmiyor diyemeyeceğim, gözü sürekli üzerimde, endişesi, bana birşey olacakmışcasına korkusu. Yanındayken beni benden çok düşünmesi ondan korkmama sebep oluyordu.Bana aşırı derecede bağlıydı bu bağlılık onu üzmeme sebep olacak diye çok korkuyordum. Ya onu kırarsam, ya farketmeden üzer isem. Bunu Poyraz hak etmiyor kesinlikle.
Bu düşüncelerle birlikte elini tutup odaya geçtiklerinde Hakan'ın onlara dikkatlice baktığında kanepeye oturmuşlardı. Konuşacak bir çok konu varken üçüde konuşmuyor sadece düşünüyorlardı.
Poyraz telofona gelen mesaja baktı sonrada bana. "Ne oldu" dediğimde yüz hatlarıda gerilmeye başlamıştı. Sessiz kaldığı için ayağa kalkıp yanına gittim ve elindeki telofonu aldım.
Mesaj kardeşi Musa'dan gelmişti.
"O kızın yanında olarak ne yaptığının farkına varman lazım. Şu an onun yüzünden saklanmak zorunda kaldık. Senin onun yanında olduğun duyulduğu için ben dahil bütün ailemiz öldürülmek isteniyor. İnanmıyorsan telovuzyonu aç ve gör"
Telofonu elimden bırakıp hemen televizyonu açtım. Kanal kanal gezdim, hepsi benden bahsediyordu. Birinde durup dinlemeye karar verdim. Poyraz öylece dururken Hakanda merakla dinlemeye başladı.
"Sence doğrumu" diyen kadının yelen olduğu çok belliydi. Adamında olduğu gibi.
"Yakın bir arkadaşımdan bilgi aldım herşey gerçek"
"Anlatırmısın lütfen bunu ırkımızın bilmesi gerekiyor"
"Laneti biliyorsunuz. Normalde A'lar böyle birşey yapmazlar. Ama geçmişten gelen bir lanet bir gün bir A'nın Bagletlerle iş birliği yapacağı ve Yelkenleri ortadan kaldıracağı söylenmişti. Ve o kız sera"
"Bundan eminmiyiz"
"Evet, babası güç için kızını Bagletlerin içinde büyütmüş ve yelenlere düşman olarak yetiştirmiş. Tek amacı ise Onların başına geçmek"
"Yani geçmişten bir plan diyorsun. Ama anlamadığım Poyraz ve ailesi bu işin neresinde"
"Demir ve Volkan eski ortaklardı. Şimdi çocuklarını birleştirerek kendi güçlerini büyüttüler"
"Ben bazı aile üyeleri ile görüştüm bunu redediyorlar"
"Tabiki reddedecekler planı ortaya çıkardık. Buradan bütün yelen ırkına sesleniyorum. İrkımıza ihanet eden ve bizi öldüren bu hainleri cezasızmı bırakaçağız. O kız şimdiden 50 yelen öldürdü. Ve Bagletlerde devamını getirme hazırlığında" adamın sert sözleri içime işlerken poyraz'a baktım. Hala öylece duruyordu.
Sanırım yanımda olmaktan pişman olmuştu. Hakan televizyonu kapattığında Poyrazda ayağa kalktı.
"Sera" dediğinde onun sözünü kestim.
"Sorun yok seni anlıyorum"
"Ne"
"Ailene gitmen ve gerçeği ortaya çıkarman gerek. Onların bu işle alakası bile yok"
dediğimde bana hızlıca sarıldı.
"Ben sadece yer değiştirsek iyi olur diyecektim. Buranın bulunması an meselesi."
Poyraz'ın paniğine karşı ben fazla sakindim. Bu sefer kaçmayacak ne olursa olsun yüzleşecektim. Gülümseyerek ayağıma terlikleri geçirdim.
"Sera hadi biraz seriiii!!! "
Çantanın başında bir kaç dakika oyalandıktan sonra, ne giyeceğime karar verip duşa girdim. Bu arada Poyraz kapıyı tıklıyor bir an önce çıkmam için uğraşıyordu. Yelenler beni korkak bir melez olduğumu düşünüyordu. Onlar dan kaçıyordum, bana zarar gelmesin diye masum bagletler ölüyordu, haberlerde çıkıyordum hain diye. Beni hain ilan etmeleri umrumda bile değil. Babamın bu konuyla hiçbir alakası olmamasına rağmen onu bir suçlu gibi göstermeleri çok zoruma gitmişti.
