Bölüm 11

99 54 3
                                    

Poyraz sayesinde gerginliğimi atmış, gülmeye başlamıştım. Gelen bir mesaj ile ikimizde ciddileştik.Başkan dan mesaj gelmişti.

(acil toplantı var)

Yazıyordu. Daha kendimi toparlamadan başkanla olan toplantı için hazırlandım, üzerime bordo tişört ve cin panlolon giyip saçımı at kuyruğu yaptım. Aynada son birkez kendime baktım, kimdi bu  kız artık kendimi tanımıyordum, katil olmuştum, hemde hiç düşünmeden, garip olansa ölen kişiler için hiç üzülmedim. İşte bu beni nasıl bir insan yapıyordu bilmiyorum.

Poyraz kapıya tıklayarak izin istediğinde onu içeri çağırdım. Yanıma gelip ellerimden tutarak gözlerime baktı.

"Sera, benim küçüğüm, bunu yapmak zorunda değilsin , gel uzaklara gidelim, ikimiz" dediğinde çok şaşırdım. Ben Sera, onca baglerti arkamda bırakıp kendi mutluluğumun peşine düşecektim.

"asla"

diyerek ellerimi çektim.

"Benim böyle birşey yapacağımı nasıl düşünürsün. Nasıl kaçarım."

"Bu kaçmak değil , mola vermek, eminim bir süre sonra herşey düzelir."

"Şu an sana inanamıyorum, yüzyıllardır değişmeyen husumet şimdi mi değişecek, çocuk mu kandırıyorsun."

"Sera yanlış anladın, ben sadece teklif sundum, kısa bir süre."

Karşımda duran adama inanamıyorum, ben onu hep arkam da bilirken o gitmekten bahsediyordu "

"Yanlız kalmak istiyorum"

diyerek arkamı döndüm. Aynadan yansımasını görebiliyordum, birkaç saniye bana bakıp hiç birşey söylemeden odadan çıktı.

Ellerimle kafamı avuçlayarak derin bir nefes aldım, kendimi sakinleştirip odadan çıktım.
Beni gören Hakan ayağa kalkarak yanıma geldi " İyi misin camın" dediğinde gözlerim Poyraz'ı aradı.

"Poyraz nerede"

"Dışarda arabada bekliyor, sen iyi misin gerçekten?."

"iyiyim, sadece, bilmiyorum"

dediğimde, bu sefer Hakan ellerimden tutarak gözlerime baktı.

"Sera, ne olursa olsun, ne yaparsan yap, ben hep senin yanındayım, sen herşeyin en iyisini yaparsın"

dediğinde, dayanamayarak ona sarıldım ama bu cümleleri Poyraz'ın kurmasını çok isterdim.

Hakan dan ayrılarak arabaya ilerledim, kapıyı açıp içeri oturduğum da Poyraz sadece önüne baktı. Gelince arabayı çalıştırarak ilerledik.

Yol boyunca Poyraz hiç konuşmadı. Toplantının yapılacağı otele geldiğimizde bizi güvenlik ordusu karşıladı. Arabadan inerek korumalar eşliğinde otelin en üst katına çıktık .Bu kadar korumaya ne gerek vardı. Gösteriş diye düşünüyorum.

Kapıya yaklaştığımızda bizi başkan karşıladı. Büyük bir nezaketle beni içeriye davet ettiği sırada, korumalar arkamdan gelen Poyraz ve Hakan'ı engelledi.

" Bu ne saçmalık"

Poyraz'ı zor tutuyorlardı. Güvenlik önüne geçerek derin bir nefes aldı. Poyraz dan korktuğunu bu kadar belli etmese daha iyi olurdu.

"Özel bir toplantı, sadece bayan sera"

dedi.

Bunun üstüne Poyraz dahada sinirlendi.

"O bensiz hiç bir yere giremez, anladınız mı?"

Poyraz'a sakin olmasını söylüyordum, ama beni duymuyordu. Her taraflarını bagletler kaplamıştı.

SERA.. 2Where stories live. Discover now