Bölüm.5

88 47 0
                                    

"Neden Poyraz hayatını mahvetmeye hazırsın.Beni unut ,hiç yokum ben, öyle düşün".

Poyraz sıkıca sardı. Onun içten ve huzurlu sarılmasını karşılık verip, sıkıca sarıldım.

" Sera beni dinle, biliyorum bu yaşadıkların kolay değil ama bana güvenmeni istiyorum. Birkaç yerde saklanabileceğimiz evler var. Emin ol bizi bulamayacaklardır, telefonla iletişimimiz olmadığı sürece. Bana güveniyor musun.?"

Kafama iki kere sallayarak onayladım nereye gideceğimizi bilmeden yola koyulmuştuk.

"Çok fazla gizli yerim var. Madem bagletlere yardım edeceksin, yanındayım. Sana kimsenin dokunmasına, zarar vermesine izin vermeyeceğim"

Uzun bir yolun sonunda arabayı durup boş bir arazi bakıyorduk. Poyraz yer altına girebileceğimiz bir kapıyı açtı. Hiç görmemiştim.

" Burası güvenli, hiç kimsenin bizi burada bulabileceğini zannetmiyorum, emin olabilirsin ki asla bizi bulamazlar."

İçeri girdiğimde, bir kaç merdiven indikten sonra, gayet şık ve geniş bir evin içine girdik. Sanki başka bir dünyada gibi. Her yer çiçek ve ağaçlarla sarılıydı, yukarı baktığımda gökyüzünün resminin çizildiğini gördüm çok gerçekçiydi.

"Küçüğüm istersen biraz dinlenelim, ondan sonra ne yapacağımızı düşünürüz. "

dediğinde etrafıma şöyle bir baktım iki tane kapalı kapı gördüm de herhangi birine hiç düşünmeden girdim. Kırmızı beyaz dolap, hafif sarımsı halı ve ona uygun yatak başlığı.

"Demek bu odayı beğendin, birkaç günümüzü burada geçirmemiz gerekiyor. Ne planlayacağımızı bilmeden hareket etmemeliyiz. Yorgun olmalısın istersen dinlen."

Gözlerimi kapadım olanları düşünmemeye çalıştım.
Ne kadar uyudum bilmiyorum. Normalde fazla uyuyan biri değildim. Eskiden özellikle geceleri uyumaz bir şekilde vakit geçirebiliyordum. Aysa ablam adımı Baykuş diye koymuştu. Karnımın gurultusuyla gözlerimi açtım.Mutfağa birşeyler atıştırmak için gittiğim de Poyraz'ı mutfakta gördüm.

"Demek uyandın?"

"Ne yapıyorsun?"

"Sandviç"

"Yardım edeyim."

"Sofrayı kura bilirsin."

Masaya baktım, herşeyin hazır olduğunu gördüm.Kanepeye uzanıp televizyonu açtım. Bir gün önce bir kaç yelen öldürdüğüm, haberi her yerde yayınlıyorlardı. Kimisi güzel şeyler söylerken, kimi haber kanalında hakkım da atıp tutuyorlardı. En sonunda bir kanalı durdurup hakkımda ne konuştuklarını dinlemek istiyordum. İki Yelen karşılıklı konuşuyordu.

"Sera'nın dehşetine ne diyorsunu,  yani onca yelen öldürdü bunun bir bedeli olduğunu düşünmüyor musunuz.?"

"Kesinlikle katılıyorum ama orada birçok masum köylüyü öldürdüler, suçsuz yere."

" Yani demek istiyorsunuz ki biz Yelen ırkı bunu hak ettik."

" Demek istediğim o değil, hak ettiğinizi düşünmüyorum fakat, onca bagleti öldürüp, hiçbir şey olmamış gibi çekip gideceklerdi. fakat onlara Sera engel oldu.  Hepsi öldü."

"Bakın eğer Sera olmasaydı, şu an adaleti konuşmuyor olurduk."

Şaşırmıştım. Bazı Yelenlerinde, Bagletleri savunması hoşuma gitmişti.Poyraz kumanda elimden alıp sehpaya koydu ve beni masaya oturttu. .Hiç konuşmadan sandeviçimi yiyordum.

"Bak onlar seni tanımıyorlar."

"Tanısalar ne değişecek peki."

"Üzme kendini ,haber sonuçta .Gelip geçici, herkes unutacak bir zaman sonra."

SERA.. 2Where stories live. Discover now