Bölüm 34

41 24 0
                                    

Tek sağlam yer gözleriydi, yüzünde derin yanık izleri kalmıştı. Kendime gelip bir an önce konuya girmem gerekiyordu.

O ise sanki beni görmüyordu ama hissediyor gibi etrafına bakınıyordu. "Benim Sera" dediğimde "burada ne işin var" dedi.

"Yardımın lazım lütfen" diyebildim.

Elimden geldiğince yüzüne bakmamaya çalışıyordum.

"Ne yardımı?"

"Ne yardımı olduğunu biliyorsun. Poyraz'dan neden uzak durmamı söylüyordun. Babası yüzünden mi? lütfen yardımın lazım, şu an burada acı çeken insanlar var ve senin anlatacakların çok önemli.."

"Sera bunu yapamam, bunu yapamam"

"Lütfen, bir oğlun babasını öldürmesini mi istiyorsun? bize olanı anlat lütfen." Kız kafasını eyerek düşünmeye başladı.

"Tamam 2 saat sonra evdeyim" dediğinde etraf bulanıklaşma başladı.

Bense ne olduğunu anlamamıştım. Kulübe birden yok oldu ve etraf tamamen karardı. Tekrar aydınlandığında kendimi yatakta buldum. Olmuştu onunla konuşmuştum ve şimdi buraya geliyordu.

Hemen odadan koşar adımlarla çıktım Poyraz ve Esin meraklı gözlerle bana bakıyorlardı.

"Geliyor" dedim, ikisi de birçok şey söylemek istiyordu ama ne söyleceklerini bilmiyorlardı.

Kafalarını tekrar öne eğerek susmayı tercih ettiler, ben de ikisinin arasına girerek oturdum.

Öylece oturuyorduk, hiç konuşmadan, saniyeler sanki yıllar gibi geçiyordu, dakikalar sa bir ömür, saatleri söylemiyorum bile.

İkisi de kendinden geçmiş durumdaydı, Poyraz'ın aklından neler geçiyor bilmiyorum ama Esin çok bitkin görünüyordu.
Yüzü solmuş gözleri şişmiş küçük bir kız çocuğu gibi koltuğun köşesini bir kıvrılmıştı. Onları izleyerek geçirdim 2 saati.

Kapı çaldığında Esin o bitkinliğe rağmen hemen oturur pozisyona geçti. Poyraz da ellerinin arasından kafasını çıkarttı, ayağa kalkarak kapıya ilerledim, kapıyı açtığımda o siyah gözleri gördüm.

Tedirgindi, bana güvenip gelmişti ve ben onun şu an güvenliğini sağlamak zorundaydım, çünkü poyraz'ın ne yapacağı belli olmazdı.

Onu içeriye davet ettiğimde yavaş adımlarla ona gösterdiğim yere oturdu, Poyraz ve Esin kızın gözlerine bakıyorlardı, ben de onların yanına oturarak "anlat" dedim.

poyraz'ın babası  yani Volkan  güçlerimi biliyordu, çünkü benim geçmişteki ailemi tanıyordu.
Bana bu laneti nasıl bulaştığını ve bu laneti nasıl iyi yönde kullanacağımı öğretiyordu. Etrafa ise onun işlerini halleden asistan gibi görünüyordum.

Güçlerim geliştikçe gelişti, ilerledikçe ilerledi ve bigün o teklif geldi. Volkan ve arkadaşı bunu yapmam gerektiğini, çünkü yapmazsam ailemin kanın yerde kalacağını söylediler.

Kurul başkanının ölmesi gerekiyordu, o başkan benim ailemi katleden adamdı. Bunu duyduğumda hiç itiraz etmeden kabul ettim. İstedikleri şeyi yapacaktım. Akşam bir grup insanla kasabaya gittik.

Ne kadar gücüm gelişti desem de gelişmemişti, adamın güçlerini egale ettiğimi zannederken koca bir kasabanın güçlerini ellerinden almıştım.

Bir grup bagletin yerine arkamda binlerce baglet gördüm, bir anda bütün evlere saldırmaya başladılar, bütün evleri yakmaya başladılar dehşet verici ve korkutucuydu. O anda hiçbir şey yapamadım, ne gücü geri çeke biliyordum ne de başka bir şey, öylece dona kalmıştım.

SERA.. 2Where stories live. Discover now