Bölüm 25

50 28 2
                                    

Sera yaklaşık 10 dakika boyunca Berk'i izledi. Onun için üzülüyordu, zamanında onun kalbini kırmış üzmüştü. Bu düşünceler yüzünden yanına gelen Berk'i fark etmedi.

Berk gülümseyerek onun karşısına durarak omzuna dokundu

"Sera İyi misin?"

Sera dalgınlığından kurtularak gülümseyip yüzüne baktı.

"Aslında bugünlerde biraz kendimde değilim, yaklaşan kötülük beni rahatsız ediyor"

Sera'nın yanına banka oturdu, onu rahatlatmaya başarmıştı..

"Biliyorum senin için kolay değil, 17 yaşında çok başka bir hayatla tanıştın, baban, okul, Poyraz, bagletler ve Yelenler, hepsi seni yordu, iki yıldır bunlarla savaşıyorsun, yaklaşan ve ölümlerin çok olacağı bir savaşı düşünüyorsun. Senin için üzülüyorum Sera ama bir taraftanda seninle gurur duyuyorum, güçlüsün, bagletler ve yelenler için barış ve huzur istiyorsun. Senin gibi birini tanıdığım için çok şanslıyım."

Konuşması bittiğinde Sera nın gözünden yaşlar akmaya başlamış, daha fazla dayanamayarak Berke sarılıp teşekkür etti.

"Berk ilk kez biri benimle bu konuyu konuşuyor, ne düşündüğümü, ne hissettiğini biliyor, sen benim gerçekten en iyi arkadaşımsın, beni anlıyorsun, tekrar teşekkürler" diyerek derin bir nefes çekti.

Berk geri çekilip Sera nın yüzüne dokundu.

"Sende benim en iyi arkadaşımsın, ne zaman konuşmak dertleşmek istersen ben burdayım unutma"

dediği sırada çok şiddetli bir ses duydular, bu Poyrazdı.

Koşarak gelip Berk'in yakasından tutarak ayağa kaldırdı.

"sen benim kadınıma nasıl dokunursun"

dedikten sonra çok şiddetli bir yumruk attı. Aldığı darbeyle yere düşen Berk eliyle kanayan ağzını tuttu.

Sera olanlara inanamıyordu, ayağa fırlayarak Poyraz'ı ittirip Berkin yanına oturdu, kanayan dudağı görünce sinirli ve gözünü öfke bürümüş bir şekilde Poyraz'a baktı.

"senin derdin ne"

Poyraz Sera ya bakarak.

"çek ellerini ondan"

dedi. Sera artık bu saçmalığa daha fazla dayanamayarak, hızla ayağa kalkarak Poyraz'ın dibine kadar girdi.

"Beni dinle, eve git ben birazdan gelicem ve bunu konuşucaz"

Poyraz şaşırmış, karşısındaki kız resmen ona emir veriyordu. Diyecek kelime bulamadığı için arkasını dönerek gitti.

Sera tekrar Berk'in yanına eğilerek kalkmasına yardım etti, sonrada büfeden su ve peçete alarak kanayan dudağını sildi. Berk ten özür dileyip bir daha Poyraz'ın onu rahatsız etmeyeceğini söyleyerek vedalaştı.

Çok sinirli ve hızlı kullanıyordu arabayı, artık Poyraz'ın bu çocukca kıskaçlıklarını kaldıramıyordu, bir an önce buna bir son vermesi gerekiyordu. Eve geldiğinde hava kararmak üzereydi.

Arabanın kapısını çarparak hızla indi arabadan. Evin kapısını açıp, salonda oturan Poyraz'ı gördüğünde, hızlı adımlarla gelerek karşısına geçti. Sert bir dille Berk'e neden vurduğunu sordu.

"Sana dokundu"

Sera duyduğu sözle dahada sinirlendi.

"Bana dokundu çünkü ben o anda iyi değildim, bana dokundu, çünkü o benim arkadaşım, bana dokundu çünkü ben buna izin verdim, çünkü Berk'in hiçbir art niyet taşıdığını düşünmüyorum. Sende bunu kafana sok. Ben senin kafesindeki bir kuş değilim, bunu kabul et, bir dahada Berk'e yaklaşma, eğer bunu devam edersen ilişkimizi gözden geçirmem gerekecek."

SERA.. 2Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt