on

9.3K 572 104
                                    

Ozan terden sırılsıklam olmuş tişörtünü çıkartırken karşında oturan kıza göz kırptı. Selin'in arkadaşları bu hareketle gülerken Selin'de baş selamı vermişti ona.

Tabi bu hareket kuduran bir Arda geliyordu. Ozan ile Selin'in beden derslerinin aynı olmasından dolayı her hafta Cuma Ozan onu sinirden kudurturdu.

Gözleri Ozan'ın vücuduna kaydı. Yara izlerinin geçmediğini ve belinde sargı bezini gördü. Belini boydan boya saran bu beze hayretler içerisinde baktı. İncecik duruyordu beli. Ona tezat omuzları geniş, kaslı vücuda sahipti Ozan. Esmer teninde yara izleri sanki daha bir çekici durmuştu.

Gözleri haddinden fazla Ozan'ın vücudunda oyalanınca kendine sinirlenerek yanağına bir tokat attı. Ona bakan Enver göz devirdi. "Yine Ozan dimi? Selin'e yanaşıyor." dedi bilmiş bilmiş.

Ama Arda ondan sinirlenmemişti. Çaktırmadan, matematik hocası duymasın diye fısıltı ile konuştu. "Şerefsiz işte. "

"İkiniz beyinsizsiniz. Kız sizi parmağında oynatıyor, her istediğini yaptırıyor sizde devam edin böyle." dedi Enver sinirle. Arda onun sinirli haline göz devirdi. Enver onun Selin'e karşı olan duygularını inanmıyor sadece Ozan'a karşı hırs yaptığını söylüyordu. Arda da inatla tam tersini savunuyordu.

"Fazla konuşma derse dön." dedi Arda. Der demez zil çalınca Enver ayaklanıp hızla sınıftan çıktı. Bazen Arda ile sohbet etmesi onun için resmen işkence oluyordu. Arda onun bu kadar kızmasına anlam veremeden ayaklanıp sınıftan çıktı. Enver dışında bir tane bile arkadaşı yoktu. İlk başlarda bu Arda'nın zoruna gitse de sonradan alışmıştı.

Okulun kapısına gelince herkesin bir yerde toplandığını gördü ve oraya ilerlemeye başladı. Zorla da olsa canını kurtarıp öne geçerken sinirle oflayıp duvardaki afişe baktı.

Afişten anladığı kadarıyla 12. Sınıflar için sınav öncesi gezi düzenleniyordu. Beraber kamp yapacaklardı. Böyle şeylere katılmayı pek sevdiği söylenemezdi ama bu okuldan gitmeden önce biraz takılsa fena olmazdı.

Kayıt olmak için müdür yardımcısının odasına çıkıp ismini yazdırdı. Kendi ismini yazdırırken Enverinkini de yazdırmıştı. Gelmek istemez diye hiç düşünmedi. Zorla götürürdü onu ki Enver onun aksine böyle şeyleri sever onun yaptığı hareketi, aslında kendisi yapardı.

Zilin çalması ile sınıfa çıkarken, çişinin gelmesiyle ikinci katta durup erkekler tuvaletine girdi. Ders yine matematikti. Eğer geç kalırsa hocanın burnudan getireceği belliydi. Ayrıca Arda kurallara takıntılı bir insandı. Yani ders zili çalar çalmaz sınıfta olur, forma giymemezlik yapmaz, ders kitabı olmadan asla okula gelmezdi.

İşini halledip kabinden çıktı ve elini yıkanmaya başladı. Kapının açılmasıyla içeri giren bedene kayınca gözleri oflayıp  konuştu. "Alt kattaki tuvalete değilde ikinciye gelmen bendeki şansı gösterir."

"Seninle kaderimiz bir."dedi pis sırıtışı ile pisuvara yönelen Ozan.

"Allah yazdıysa bozsun o kaderi yavşak." dedi sinirle Arda.

"Üzüyorsun beni."dedi sahte ağlayan ifade ile Ozan. İşini bitirip ellerini yıkamaya başladı.

"Neyse ne."diyip tuvaletten çıktı Arda. Ama arkasından Ozan'ın seslenmesi ile boş koridorun ortasında durdu.

"Ne var lan?" dedi arkasında dönerken. Ozan tuvaletten çıkarken onun bilekliğini düşürdüğünü fark edip düşmanı olsa bile iyilik yapmak için ona vermek için almıştı. Ama şimdi tavrına karşı sinirlenirken "Yok bir şey." diyip kestirip attı.

"Yemin ediyorum hastalıklısın." dedi Ozan'ın tavrına karşı sinirlenerek sınıfına girdi Arda.

Ozan ise Arda'nın bilekliğini cebine atıp bahçeye geri çıktı.
***
Geçiş bölümü:)

Ağır Mevzular 'Yarı texting' bxb Where stories live. Discover now