on üç

9.5K 622 292
                                    

"Arkadaşlar otobüslere tek sıra halinde binin. Herkes bineceği otobüsü bili- OSMAN EZME ARKADAŞINI! YASİN AYAKLARINA TÜKÜREYİM! ESMA KIZIM PODYUMDA DEĞİLSİN!"
Beden hocası Hayri'nin bağırması üzerine öğrenciler yüzünü ekşitmişti.

Kamp günü sonunda gelmiş çatmış herkesi heyecan basmıştı. Enver Arda'nın kolunu sıkı sıkıya tutmuştu. Bu kalabalıkta arada kaynamak istemiyordu. Arda omzuna çarpıp geçen dikkatsizlerle iyice sinirliyor bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyordu.
Sonunda otobüse binip en arka koltuğa geçecekken en arka koltukta çantalar olduğunu görüp onların önündeki ikili koltuğa oturdular.

"Kanka yedek don aldın dimi yanına?" dedi Enver. Otobüs yavaş yavaş doluyordu.

"Aldım da sen bunu niye merak ettin onu anlamadım." dedi ona gözlerini kısarak şüpheli bir şekilde baktı Arda.

"Gideceğimiz yerde göl varmış, gireriz diye. Ayrıca 2 gün kalacağız pislik herif hiç değiştirmeyecek misin 2 günde? Hijyen katili."

"Ne mal adamsın." Kafasını cama yasladı Arda. Sonunda hareket etmişlerdi.

Koltuğunun arkasına vurulmasıyla kaşlarını çatıp arkasına baktı. Bakmaz olaydı. Ozan ona doğru bakıp sırıtıyordu. Yanında da Talat ve Hakkı vardı. Diğer koltukta onların çantaları ile doluydu. Onların bindiğini görmemişti. Muhtemelen Enver ile konuşurken onları fark etmemişti.

"Yine mi sen?" dedi Arda sinirle. Tuvalet kazasından sonra onunla bir süre muhatap olmayı düşünmüyordu. Hatta mümkünse hiç konuşmayacaktı.

"Aynı soruyu bende senin için düşündüm." dedi Ozan yüzünde küçümseyici bir bakış vardı.

"Koltuğuma vurma sikerim belanı."

"Böyle mi?" diyip tekrar koltuğa vurdu Ozan.

"Sıçarım lan bacağına." Arda koltuğa diziyle bastırıp elini Ozan'ın saçına atmıştı ki gözetmen öğretmen beden hocası Hayri'nin ona seslenmesi ile durdu.

"Arda doğru otursana lan! Düşeceksin al başına belayı." dedi sinirle. Böyle etkinlikler de hep o sorumlu oluyordu ve bu bir hayli canını sıkıyordu.

Arda, Ozan'a son bir bakış atıp koltuğuna oturdu ve kulaklıklarını takıp kafasını cama yasladı. Bir süre sonra da gözlerini kapattı.
_
Ozan arkadaşlarının uyuduğunu görünce sıkıntıdan ofladı. Asla yolculuklarda uyuyamazdı. Önünde Arda'nın uyduğunu hatırlayınca gülümseyip onunla uğraşmaya karar verdi. Şuan herkes kendi halinde takılıyordu.

Arda'nın cama dayalı kafasını görünce gülümsemesi sinsi bir hal aldı. Onunla uğraşmak nedense eğlencelik geliyordu ve bunu artık Selin'i katmadan yapıyordu. Ona takılmak, sinir etmek bir hayli hoştu.

Kulağındaki kulaklıklardan bir tanesini çekip tepkisini ölçtü. Arda'nın bir şey dememesine saçını da çekmişti ama yine bir tepkiyle almadı.

Demek ki o da uyuyordu. Arda'nın uzun sarı saçları ile uğraşmaya başladı ki o kadar uzun değil ensesine kadardı. Canı sıkılınca bir kaç defa ördü bozdu. En sonunda ufak bir örgü yapıp kendi saçını bağladı tokayı cebinden çıkarttı ve onun saçına taktı. Saçlarından gelen güzel koku onu da mayıştırırken yumuşak saçların arkasında parmağını gezdirmeye devam etti. Kafasını Arda'nın koltuğunun arkasına yasladı.

Otobüs yavaşladığında Hayri hocanın sesi duyuldu. "Bakın erkek kız fark etmeksizin söylüyorum "arkadaşınızı ezmeyin". Ezen birini görürsem bu gece ayılarla yatar."

"Ne ayı mı??!" Bir kaç kişinin korku dolu sesleri gelmesiyle Ozan göz devirdi.

"Geldik mı?" Talat'ın sesi gelince kafasını ona çevirdi. "Geldim bebeğim." Hakkı Talat'ın anlına bir öpücük kondurdu ve gözlerini Ozan'a çevirdi.

Ağır Mevzular 'Yarı texting' bxb Where stories live. Discover now