on iki

9.4K 588 164
                                    

"Haftasonu yapılacak kampın saati, ne getirilmesi gerektiği, etkinlikleri hepsi burada yazıyor. Oraya gittiğinizde de kiminle grup olduğunuzu öğreneceksiniz."dedi Zeynep hoca ve elimdeki kağıdı sınıfın panosuna astı.

"Olm çok eğlenceli olacak lan."dedi mutlulukla Arda'ya bakan Enver. Böyle gezileri, kampları çok sevdiği için gideceğine çok mutluydu. Arda'nın onu uğraştırmadan direk kendi iradesiyle yazmasına daha da mutluydu. Arda'nın etkinliklere katılmaması onu çok üzüyordu. Ondan başka bir sürü arkadaşı var fakat en yakın arkadaşı oydu. Arda ise tek arkadaşı zaten Enver'di.

Arda onun bu heyecanlı haline sırıtırken zil çalması ile ayaklandı. Öğle arasına girmişlerdi. "Lavaboya gidiyorum gelecek misin?"

"Hayır." dedi Enver."Kantine ineceğim."

Arda kafa sallayıp yanından uzaklaştı ve merdivenlerden inip ikinci kattaki tuvalete girdi. En sondaki kabine girip okul ceketinin içine sakladığı paketi çıkarttı. Bir dal alıp cebindeki çakmağı çıkarttı ve yaktı. Öğle arası olduğu için pek dert etmiyordu ama yakalanırsa yine uzaklaştırma alacaktı.

"Hayır Talat fazla sürmez işim gidin siz." Tuvalet kapısını açıldıktan sonra içeriye dolan sese kulak kabarttı. Bunun Ozan olduğunu anlayınca ofladı. Resmen istemediği ot burnunun ucunda bitiyordu.

"Sigara içen arkadaş, bir dal da bana versene." Ozan'ın alaycı sesine karşılık güldü.

Girdiği kabinin kapısını açıp yaslandığı duvardan alaylı bir sırıtış ile görüş alanına Ozan'ın girmesini sağladı."Sen benim yarramı ye." (Olur olur yeriz)

"Seni müdüre şikayet edeceğim." Ozan alayla gülümsediği sözler üzerine Arda daha da gülümsedi. "Durma git şikâyet et. Bir de benden selam söyle." diyerek tuvaletin kapısını işaret etti.

"Bir dal bana verirsen şikâyet etmem." dedi Ozan, sarışın oğlana yaklaştı.

"Git et. Sana sigara falan vermeyeceğim." dedi Arda. Gıcıklığına sigarasının dumanını yaklaşıp Ozan'ın suratına üfledi.

Ozan hızla onun iki parmağında duran sigarayı alıp iki dudağının arasına koydu. Alaylı bir kıvrım oluşmuştu şimdi o dudaklarda.

Arda onun aksine sinirlenmiş kaşlarını çatmıştı. "Boğulurda ölürsün inşAllah." dedi ve paketten bir tane daha aldı. Sessiz sessiz içerken tuvaletin kapısının önünde bağırışlarla ikisininde ağzı yüreğine geldi. "Kokuya bak tiryaki mı var içeri de?!" Bu ses Zeynep hocaya aitti.

Ozan korkuyla Arda'nın bulunduğu kabine girip kapıyı kilitlemiş bitmek üzere olan sigarasını duvara bastırarak söndürmüştü.

Arda'da onun üzerine gelmesiyle geriledi ve oturmalı tuvaletin kapağına oturdu. Elindeki sigarayı Ozan gibi duvara bastırıp söndürdü.

"Hocam ben koku falan almıyorum." Bu büyük ihtimalle başka bir öğrenciydi. Onların arkasını topluyordu. Eh demek ki kendisi de içiyordu.

"Ben giremem şimdi bir ton laf ederler erkek öğrenciler. Sen gir çıkart kim varsa." Zeynep hoca hocanın sesi biraz daha yüksek çıkarken diğer öğrenci hemen ardından konuştu. "Hocam ben şimdi hatırladım Feyyaz hoca beni çağırdı. Gidip ona bakayım." adım sesleri gelirken Zeynep hoca bir kaç kişiye daha seslenmiş fakat kimse istediğini yapmamıştı. Çünkü hepsi biliyordu ki bu gün sana yarın bana. (Bizde de ne yarraklar var)
Arda ve Ozan sadece sessizce başlarına geleceklerini düşünüyorlardı.

Zeynep hoca yenilmişlikle omuzlarını indirip ayağını yere vurdu. İçeriye seslendi. "Şuan yetişmem gereken bir toplantı olmasa yemin ederim müdürü ve herkesi buraya yığardım. Dua edin siz." diyip sinirle oradan ayrıldı.

Ozan derin bir nefes verirken Arda dudak büzüp ona doğru baktı. "Hayırdır aslan? Korktun mu? Pardon kedicik."

"Ne korkacağım gerizekalı? Ayrıca gösteririm sana kediciği." dedi sinirle Arda'ya doğru bir adım attı. Arda oturmalı tuvaletin kapağına oturduğu için ona üstten bakıyordu Ozan.

"Miyavlasana Ozan."

"Ya sabır." Arda Esmer oğlanı sinir etmenin zevkini yaşarken, Ozan kapının kilidine elini attı. Fakat atmaz olaydı. Kilit elinde kalırken Arda'ya döndü. Arda'nın gülen yüzü Ozan'ın elindeki kapı kolunu görünce soldu.
"Ne yaptın lan gavat?" dedi ayağa kalkarak.

"Bir şey yapmadım ben. Açmayı denedim kırıldı." 

"Orantısız güç kullanırsan tabiki kırılır. Nazik olmayı öğren az davar."
Arda kendi telefonunu çıkarıp Enver'i aradı. Fakat aramalarına cevap  vermemişti Enver.

"Hayır bu amına koduğumunun telefonunu kullanmazsan ne diye aldın?"diyerek kendi kendine homurdandı.

Ozan ise onun kalktığı yere oturup kafasını duvara yasladı. Arda sinirle ona doğru döndü. "Sen arasana arkadaşlarını."

"Telefonum yok yanımda." dedi gayet rahat bir tavırla.

"Benden ara." diyerek kendi telefonunu ona uzattı fakat Ozan sadece eline baktı. "Sen arkadaşlarının numarasını ezbere biliyor musun?"

"Enverinkini biliyorum evet." dedi ondan bir hayır gelmeyeceğini anlayınca başka şeyler düşünmeye başladı.

"Enver dışında bir arkadaşın yok mu onu ara?"

"Yok." diyip kestirip attı Arda. Bu herife kendi hakkında bir şeyler söylemek istemiyordu. Selin'e söyler ve onun kendisinden uzaklaşmısını sağlayabilirdi.

"Kimse katlanamıyor demek ki sana." dedi ve gözlerini kaldırıp Arda'nın vereceği tepkiyi bekledi.

Arda duvara yaslanıp gözlerini ona çevirdi. "Kimse benimle arkadaş olmayı hak etmiyor."

"Senin bu kadar iğrenç düşüncelerim varken kim seninle niye konuşsun? Bazen Enver'e bile acıyorum." dedi Ozan.

"Başladı yine duyar makinası." diyip kabinin boyuna baktı. Belki kapının üstünden atlayabilirdi.

"Duyar değil bu gavat. Hoş nereden anlayacaksın sen? Kafa yok ki."

"Çok konuşma da gel. Şuradan atlamama yardım et." dedi Arda. Kendi ile kapının boynunu kıyasladı. Eğer Ozan onun atlamasına yardım ederse buradan çıkabilir, dışarıdan kapıyı açıp Ozan'ı da çıkartabilirdi.

"Niye yardım edeyim?"

"Çünkü şuan herkes öğle arasında ve 40 dakikamı seninle geçirmek istemiyorum." diyerek arkasını döndü Arda. Ozan göz devirip oturduğu yerden kalktı ve ellerini birleştirip Arda'nın basması için biraz eğildi.

Arda elleriyle Ozan'ın omzuna tutunurken, ayağını da ellerine basıp kendini yukarı itti. Tek bacağını atıp yan bir şekilde çıkmayı düşünüyordu. Fakat daha bacağını kaldırmadan dengesi kaybetmesiyle Ozan'ın üstüne düştü. Kafasını yan kabine vuran ve üzerinde iki büklüm yatan Arda ile şuan Ozan şansına küfür ediyordu.

"Kalk artık amına koyayım." Dedi sinirle. Arda kafasını kaldırıp Ozan'a doğru baktı. Yüzlerinin yakınlığından dolayı Ozan afallamış ve sinirli suratı bir anda yumuşamıştı.

Arda da ondan farklı değildi.  Yakın olmaları onu şuan deli gibi rahatsız etse de geri çekilecek dermanı kendine bulamıyordu.

Ozan tek elini Arda'nın beline yerleştirirken Arda hala tepki vermiyordu. Ta ki tuvaletin kapısı açılana kadar.
"Kanka nerdesin? İki saattir sıçrıyor musun? Ona göt mü dayanır?" Enver'in sesi ile Arda girdiği dünyadan çıkıp hızla Ozan'ın üzerinden kalktı. Ozan kendini düzelttip Arda'nın arkasından kalktı. Kafasını vurduğu için beyni zonkluyordu adeta.

"Mahsur kaldık. Dışarıdan aç kapıyı." dedi Arda. Sesi resmen götüne kaçmıştı.

"Kiminle kaldın lan?" Enver kapıyı açıp gördüğü iki bedenle sırıttı. "Tam uyumlu ikili."
Arda göz devirip onun kolundan tutup dışarı sürükledi.

Ozan aynaya yaklaşıp başı kanamış mı diye kontrol etti. Kanamadığını anlayınca arkasını dönüp biraz önce gereksiz yakın oldukları tuvalete baktı. Guruldayan karnı ona sinyal verirken kafasını iki yana sallayıp tuvaletten çıktı.
***

Ağır Mevzular 'Yarı texting' bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin