Tiger's Eye •taekook•

•Kokunu Sakla•

"Jeongguk! Haberleri izledin mi? Melez bir insan, başka bir melezi parçalamış. Parçalanan melezi, otopsi bölümündeki arkadaşım inceledi. Bir pençe darbesiyle bağırsakları deşilmiş ve boynu ısırılarak kopartılmış. Çok vahşice"

Geç kaldığım derse yetişmek için adımlarımı hızlandırmıştım. Ellerimdeki kitapları düşürmemek için uğraşırken bir yandan da kulağımla omzum arasına sıkıştırdığım telefonu düşürmemeye çalışıyordum.

"İzlemeye vaktim olmadı. Derse gireceğim Yoongi. Akşam bana gel. İçerken hepsini detaylıca konuşuruz"

"Tamam dostum. Akşam görüşürüz"

Telefonu kapattığında düzensizce duran kitapları tek kolumla tutmuştum. Telefonu boştaki elimle kulağımla omzum arasından alıp cebime atmış, düşmek üzere olan kitapları son anda tutup düzeltmeye çalışmıştım.

"Günaydın Profesör"

Sabah sabah ne bu neşe demek istesem de şen sesli kıza bakmıştım zorlukla. Kitaplarım düşmesin diye iki büklüm olmuştum. Normalde taşıması zor değildi fakat çok yorgundum. Ellerim dahi tutmuyordu.

"Günaydın Lucy. Sınıfa girmeden önce bana kafeteryadan kahve alabilir misin? Şu anda çok ihtiyacım var"

Bana yardım etmek için kollarını kitaplara doğru uzatmış, yarısını ellerimden alıp bana büyük rahatlık sağlamıştı.

"Getirirsem notumu yükseltir misiniz?"

"Getirmezsen notunu düşürürüm"

"Mesaj alındı efendim!"

Asker selamının ardından benden uzaklaşmıştı. Gözlerim onu takip etmiş, sevimli tavrına gülerken ona bakmayı kesip iki adım ileride kalan kapıya yürümüştüm. Ellerimdeki ağırlık hafiflediğinden dolayı rahatça kapıyı açmıştım. Uğuldayan sınıf bir anda susmuş, hepsi benim olduğum tarafa dönmüştü.

"Herkese günaydın. Geç kaldığım için hepinizden özür diliyorum"

Sınıftan önemli olmadığını belirten sesler yükselmişti. Kendi masama geldiğimde kitapları sertçe bırakmış, omzumdaki bilgisayar çantasını masaya koymuştum.

"Hemen derse başlıyorum. Zaten on dakika kadar geciktik. Öğreneceğimiz bir diğer hayvan, boz ayı"

Elimdeki kumandayla dünden kalma slaytı açmıştım. Amfinin düyük duvarına yansıyan görüntüyü kumandanın düğmesine birkaç kez basarak büyütmüş, cebimdeki kırmızı ışıklı lazeri çıkarmıştım.

"Bu arkadaşın türü, Ursus Arctos. Ursidae Falimyasında yer alıyor. Erkekleri, dişilere oranla daha iri olur. Boyları üç metreye kadar ulaşabilir. Minimum bir buçuk metre boylarındadırlar. Erkek ayılar ortalama yüz doksan kilo, dişiler ise yüz kırk kiloya kadar ulaşabilirler. Tabiki bu durum, yaşadıkları bölgeye ve iklim koşullarına göre değişiklik gösterebiliyor. Adaptasyon ve evrimi kesinlikle göz önünde bulundurmalısınız"

"Profesör"

Arka sıralardan bir öğrenci elini havaya kaldırarak söz istemişti. Elimle onu işaret ederek konuşması için izin verdiğimde elini yavaşça indirmişti.

"Dişi ayılar, erkek ayılara göre daha açık renkli mi oluyorlar?"

"Hayır. Bunun dişi veya erkek olmasıyla hiçbir alakası yok. Söylediğim gibi, var oldukları bölgeye göre değişiyor. Sıcak iklimin görüldüğü yerlerde boz ayıların renkleri daha açık, soğuk iklimde daha koyu oluyor. Ayrıca soğuk iklimde yaşayan boz ayıların kürkleri daha kalın oluyor. Tabiki bu mutasyonlar da adaptasyon ve evrime bağlı olarak gelişiyor"