•Kaplanın Tek Düşmanı•

11.6K 1.1K 347
                                    

Nasıl bu kadar hızlı bir şekilde üst kattaki tuvalete gelmiştik hiçbir fikrim yoktu. Tuvaletlerin dizili olduğu alana girdiğimizde hiçkimsenin olmaması cidden büyük şanstı.

Taehyung tuvaletin kapısını aceleyle kapatıp içeri kimse girmesin diye kapının kulbunu koparmıştı. Ona hayretle bakıp "Ne yapıyorsun? Kaldık burada aptal!" demiştim.

"Kapı kolunu kırdım sence kapıyı kıramaz mıyım?"

Kabinlerden birine girmeye gerek bile duymadan en sondaki duvara yaslı bir şekilde bulmuştum kendimi. Taehyung'un hızlı harkeketlerini algılayamıyordum.

"Tabiki kırarsın. Sorun da bu zaten. Kapıyı kırarsan görevlilerle tartışırsın sonra kavga çıkar. Her hareketin savaş sebebi oluyor bilmem farkında mısın?"

"Burada senden başka savaş sebebi yok. Çok konuşma artık karga gibi tizlenip duruyorsun"

"Karga sesli mi dedin sen bana az önce?"

"Kes sesini öpeceğim"

Cevap vermeme fırsat bırakmadan dudaklarım onun dudakları arasındaki yerini almıştı. Bu konuyu sonra tekrar açmak üzere şimdilik kapatma kararı almıştım.

Sert bir öpücükle başlamıştık. Aceleci ve telaşlı davranıyorduk ki, bu beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Taehyung'un üzerindeki tişörtü hafifçe sıyırıp karın kaslarında parmaklarımı gezdirmiş, aralık dudaklarıma sızan dili, dilime sertçe sürtünmüştü.

Ellerinin ikisi de kemeri olmayan  pantolonumun içine sinsice sızmış, kalçamı avuçları arasında sertçe sıkmıştı. Sıcacık ellerinin tenime dokunuyor oluşu beni daha istekli hale getiriyordu.

Karın kaslarını okşayan parmaklarım yavaşça kasıklarına inmiş, tırnaklarımla o bölgeyi nazikçe çizdiğimde hırıltılı sesiyle parmak uçlarına saniyelik olarak yükselmişti.

Islak öpücüğümüz sırasında kıkırdamıştım. Öcünü almak adına dişlerini hafifçe alt dudağıma geçirdiğinde zevkle mırıldanmış, dilimin ucunu dudaklarının arasına dokup üst dudağını hafifçe okşadığımda dilimi dudakları arasına hapsetmişti.

Aceleyle pantolonunun düğmesini açıp fermuarı indirmiştim. Pantolonunu iç çamaşırıyla beraber, aletini açıkta bırakacak şekilde indirmiş, henüz tamamen sertleşmemesine rağmen dimdik durak aletine avcumu sarmıştım.

Dokunuşlarım yüzünden hafifçe irkilmişti. Onun için ıslanmış deliğimde parmaklarını hissettiğimde kalbim ağzıma gelmişti. Dudakları arasındayken istekle inlemiştim. Benim inleyişlerimi alaya alırmış gibi takilit ederken sinirli tavrımı belli etmek adına aletinin baş kışmına tırnağımı sertçe sürtmüştüm.

Genzinden gelen hırıltılı inlemesiyle ben de alaylı tavrımla onu taklit etmiştim. Saniye saniye elimin içinde büyürken uzun parmaklarından biri yavaşça içime girmişti. Az önce, tırnağımla onu deli etmemin intikamını almak için içimdeki parmağını bükmüş, duvarlarıma uyguladığı baskı yüzünden zevk dalgasıyla kasılıp yerimden sıçramıştım.

Ağlamaklı iniltim, beni onun dudaklarından ayırmış, sanki beni teselli etmeye hazırlanıyormuş gibi zevk dolu fakat alaylı bir ifadeyle "Ne oldu bebeğim?" Demişti.

Zevkten aralanmış dudaklarımda tuhaf bir gülümseme belirmişti. Avcumdaki aletini sertçe sıktığımda dengesi şaşmış, acıyla bağırmıştı. Benimle alay etmeleri sinirime dokunuyordu. Karşılıksız bırakırsam çüküm düşerdi, Tanrı korusun.

"Devam et. Parmağın yeterli gelmiyor"

Sinirlenmekten çok keyiflenmiş gibiydi. Kasıklarımı yakan bir tonda kalın sesiyle kıkırdayıp intikam için dişlerini boynuma geçirmişti. Kısık bir iniltiyle canımı yaktığını ona belli etmiştim fakat umursamamıştı.

Tiger's Eye •taekook•Where stories live. Discover now