•En güçlü yanım•

6.7K 806 514
                                    

Kulaklarımda boğuk, keskin bir çınlama ve korkunç bir baş ağrısı.

Gözlerim, sanki birbirine yapışmış gibi açılmayı reddederken aralamaya çalıştığım göz kapaklarımdan içeri korkunç bir ışık sızmıştı. Işığı iyice algılamam sebebiyle baş ağrımın tavan yapıyor oluşuna kısık sesli bir inilti bırakmıştım.

Gözlerimi ovmak ve bu acıdan kurtulmak istiyordum fakat bunu gerçekleştirmek istediğimde ellerimin, oturduğum sandalyenin arkasına bağlı olduğunu fark etmiştim.

Nerede olduğumu anladığım o an zorlanarak aralamıştım gözlerimi. Işık nedeniyle gözlerimi kısık tutarken etrafı inceleme gereği duymuştum ve o an, tam karşımdaki duvara yaslanmış bir şekilde beni izleyen Hoseokla göz göze gelmiştim.

Ellerini göğsünün üzerinde bağlamış, düz bir ifadeyle öylece beni izlemişti. Bunu neden yapıyordu bilmiyordum. Açıkçası ona herhangi bir kin veya sinir beslemiyordum. Hayatımda birkaç kez gördüğüm biriydi sadece. Kafama vurup hayatımı kaydırmış olmasına şaşırmamıştım.

"Selam" demiştim. İfadem onun gibi düzdü ve renk vermiyordu. "Nasıl gidiyor?"

"Beynini patlattım. Seni kaçırdık ve bana söylediğin ilk şey bu mu cidden?"

"Ne demeliydim? Neredeyim ben?  Bırakın gideyim mi diyecektim? Kulağa aptalca geliyor"

"Bunu neden yaptığımı merak etmiyor musun?"

"Pek değil ama anlatmak istiyorsan buyur"

Bana inanamıyormuş gibi baktıkta sonra sıkıcı bir tavırla gözlerini devirmişti. Onu dalgaya almama rağmen ciddi ciddi anlatmak için dudaklarını aralaması komik gelmişti.

"Banka hesaplarından para çalarken yakalandım. Hapse atıldım. Birkaç gün önce bu adamlardan biri gelip beni çıkartacaklarını, beni sahipli bir melez yapacaklarını ve para vereceklerini söylediler. Karşılığında ise benden istedikleri bir şey vardı. Nerede olduğunuzu öğrenmemi istediler. Kameralardan ve banka hesabındaki harcamadan sizi bulmak kolay oldu. İşim bu kadar sanmıştım fakat benden bir şey daha istediler. Sizi izlemeli ve dışarı çıktığınızda indirmeliydim. Hatalı bir melez olduğumdan feromon yaymıyorum. Taehyung kokumu alamazdı ve geldiğimi anlayamazdı. Ayrıca puma oluşumdan kaynaklı bir sessizliğe sahibim. Hassas duyma yeteneği, benim sessizliğimi algılayamazdı. Taehyung'un beni fark etmesi neredeyse imkansız. Onlar için harika bir seçenektim"

Pek tepki veresim yoktu açıkçası. İçli dışlı sıkı fıkı değildik. Ona vaat edilen şeylerden sonra bunu yapmış olması çok da şaşılası değildi. Bu yüzden ifademi bozmadan onu dinlemeye devam etmiştim.

"Taehyung'u uzun süredir tanıyorum. Bana çok yardımcı oldu fakat bir o kadar da korkuttu. Bunu yapmak istemezdim Jeongguk ama bir şekilde yaşamaya çalışıyorum. Umarım anlıyorsundur."

Anlamak istemesem de anlıyordum. Yine de ona kaç buradan Taehyung geliyor diyecek kadar da iyilik timsali değildim. Hiçbir ceza karşılıksız kalmamalıydı. Hoseok, Taehyung'a ihanet etmişti. Benimle bir arkadaşlığı yoktu ama Taehyungla uzun bir geçmişi vardı.

"Üzgünüm, bu kişi sen ol istemezdim"

Hoseok konuşmasını bitirir bitirmez yanında durduğu paslı kapı, kulak tırmalayan bir gürültüyle aralanmıştı. İki insan koruma, Taehyung'un türündeki o kaplan melezi ve patronları içeri girdiğinde korumalar benim iki yanıma geçmiş, patronları ise önümdeki boş sandalyeye oturup bir bacağını diğerinin üzerine atmıştı. Kaplan melezi de kollarını göğsünde bağlamış, patronunun arkasında durmuştu.

Önümdeki adam, bana bir kere bile bakmadan keyifle sigarasını tüttürmüştü. Ben de gözlerimi bir saniye olsun ondan çekmemiş, ifadesizliğimi korumaya devam etmiştim.

Tiger's Eye •taekook•Where stories live. Discover now