•Yetmedi sanırım•

7.3K 868 246
                                    

Olaylı kavgamızın üzerinden günler geçmişti. Taehyung her gün onunla bir kelime dahi olsa konuşmam için sürekli gözlerimin içine bakıyor, saçma sapan sorular soruyor ve bana temas etmeden duramıyordu.

Yaptıklarına rağmen onu görmezden geliyordum. Kapıma çiçeklerle geliyordu ve yüzüne kapıyı kapatıyordum. En sevdiğim yemekleri alıyor, gözünün önünde inadına yiyip bir şey demeden asık suratımla odama kapanıyordum.

Yaptıklarının işe yaramıyor oluşuna üzülüyordu. O üzüldükçe de salak gibi sessiz sessiz o üzülüyor diye ağlıyordum. Kalbimi ne kadar kırsa da onun kalbini kırıyor olmak canımı daha çok acıtıyordu.

Kalbim her defasında sıkışıyor, hala o günkü olaya ağlıyorum zanneden sevgilim, odamın kapısının önüne oturup sessiz hıçkırıklarımı dinliyordu. Her hıçkırıkta benden özür diliyor, daha şiddetli ağlıyordum.

Yine o anlardan birini yaşıyorduk. Yastığıma suratımı gömmüş hıçkırıklara boğulurken defalarca özür dilemişti. Onu affedecek gücüm yoktu. Tekrar ve tekrar aynısını yapacaktı. Biz bunu defalarca yaşamıştık.

Affedecektim. Ardından sevişecektik ve sonraki gün yine beni üzecekti. Ben yine ağlayacaktım ve o yine özür dileyecekti. Asla bitmeyen bir kısır döngünün içindeydik. Taehyung bu döngüde ikimizi de çok yıpratmıştı.

"Özür dilerim" demişti bir hıçkırığın hemen ardından. Kırık sesine kalbim bir kez daha sıkışmıştı.

Benim için günlerdir uyumuyor, ben uyurken koltukta yatıp koltukta kalkıyordu. Her saniye etrafımda dönüyor, sırf gözlerine bir kez olsun bakayım diye gözlerini benden asla ayırmıyordu.

Şu zamanda ona kızgınım diye fırsatını bulmuşken bensiz dövüşmeye gider sanmıştım ama gitmemişti. İstediği hep buydu ama ben olmadan gitmemişti. Bunu yapmış olması ise benim için çok değerliydi.

Yüreğimin ağrısı o kapımın önünde oturdukça öyle bir artıyordu ki daha fazla kıyamamıştım ona. En azından yanında durmak ve sıcaklığını hissetmek istiyordum.

Zorlukla yatağımdan kalkıp kilitlediğim kapıyı açmıştım. Taehyung yerden hızla kalkıp karşımda heyecanlı bir ifadeyle dikilmişti. Ona bakmıyordum fakat ifadelerini seçebiliyordum.

Geçmem için yana doğru çekildiğinde koltuğa ilerlemiştim. Arkamdan beni takip etmiş, benimle birlikte oturmuştu. Televizyon kumandasına uzanıp rastgele bir kanal açıp izliyormuş gibi davranmıştım.

Tek amacım onun yanında olmaktı aslında. Şu anda birlikte oturuyor olmamız bile bana iyi geliyordu. Taehyung bakışlarını üzerimden çekmemişti. Aramıza mesafe koymuş olsa da yavaş yavaş o mesafeyi kapatıyordu. Ufak ufak bana yaklaşıyor, tepkimden korktuğu için temkinli davranıyordu.

Aramızda bir karış mesafe kaldığında durmuştu. Ona bakmayacağımın bilincindeydi ve bakışları bir televizyona bir de bana dönüyordu. Arada sıkıntıyla nefesler veriyordu. İlgi alanıma girmek için çabalıyordu. Belki yanlışlıkla bakarım diye arada elini gözlerimin önünde sallıyordu.

Koskoca adam çocuk gibi davranıyordu ve bu bana inanılmaz sevimli gelmişti. "Jeongguk" demişti fısıldayarak. İfademi bozmamak için çabalıyordum çünkü aptal, çok fazla tatlıydı. Üstelik bunu bilerek yapmıyordu.

Bedeni bütünüyle bana dönmüştü. Görüş açıma yüzünü soktuğunda ifadesizliğimi korumuştum. Umursanmıyor oluşuna yine sıkıntılı bir nefes verip geri çekilmiş, arkasına yaslanıp televizyona dönmüştü.

Birkaç dakika hiçbir şey yapmadan televizyona bakmıştı. Kuyruğu, aramızdaki bir karışlık mesafede duruyor, koltuktan sarkan kısmı sağa sola sallanarak saniyelik olarak bacağıma değiyordu.

Tiger's Eye •taekook•Where stories live. Discover now