•Kedicik•

15.8K 1.4K 593
                                    

"Ne istiyorum biliyor musun? Bir at. Ama böyle en taşaklısından"

Başım duvara yaslı bir şekilde göz ucuyla Yoongi'nin yüzüne bakmıştım. Sarhoş diye böyle saçmalıyor olmalıydı. Üçümüz de parmaklıklar arasındayken ne alakaydı pek anlayamamıştım.
"Niye?" diye sormuştum ilgisizce. Eğer cevap vermeseydim ona nedenini sormam için beni sürekli rahatsız ederdi.

"Seni sikmesi için eğiteceğim de ondan. O sik bir götüne girsin de, ancak o zaman sana olan öfkem diner"

Sadece gülmüştüm. Yanımda, eli ellerim arasındaki kaplana çevirmiştim başımı. O da bakma sebebimin ne olduğunu bildiğinden birlikte sırıtmıştık. At siki de neymiş, ben bir kaplanın gazabından sağlam götle çıktım.

"Ata gerek yok. Öfkeni dindirecek başka birine sahibim"

Yoongi önce anlamamıştı. Hatta dudakları aralık, mal bir ifadeyle bakmıştı fakat ona bakarak yaptığım tuhaf gülümsemenin, beyninin bir yerlerindeki fesat tarafı uyarmasını sağlamıştım.

Anladığında anında yüzünü buruşturup kollarını göğsünde bağlayarak bize bakmaktan kaçınmış, bir bacağını diğerinin üzerine atarak arkasına yaslanmıştı. "Terbiyesizler" demişti yaşlı amcaları aratmayan ses tonuyla.

Gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Bizim yüzümüzden burada değildi ama bizi suçluyordu. Mekana polisler girdiğinde sevgilisinin doğum günü partisi boka battı diye sinirlenmiş, "Olay istemiyorum, kötü bir durum yok, lütfen gidin" demişti fakat olay olduğu ortamdan o kadar belliydi ki polisler kabul etmeyince ve bizi tutup bizimle birlikte şikayetçi olanları, yerde baygın yatanları da götürmek üzere aldığında Yoongi itiraz edip bağırmış, polisin üzerine yürüyüp beni defalarca kendine doğru çekerek polisten kurtarmaya çalışmıştı.

Zaten sarhoştu, bir de bu yaptığı şey suça müdahale ve polise karşı çıkma sayıldığından onu da almışlardı. Tabiki kendisi götürülürken de çokça direnmiş, hatta polis arabasına binmemek için tekmeler savurmuştu. Sonuç olarak bizim yanımızdaydı ve Rumin hepimizi çıkarmak için uğraşıyordu.

Sadece bayılttıklarımız değil, en ufak darbe alanlar da dahil bizden şikayetçi olmuşlardı. Şu anda polis merkezinde büyük bir yaygara vardı. Rumin herkese şikayetleri geri çekmesi için yalvarıyordu. Bazıları şikayetinden Rumin'in hatrına vazgeçmişti fakat şu anda hastanede olan o üç kişi şikayetinden hala vazgeçmemişti.

O üç kişi yüzünden buradaydık. Eğer dava açarlarsa ciddi anlamda sıçmıştık. Şikayetlerinden vazgeçmeseler bile zaten hapis cezamızı para cezasına çevirebilirdik. Yine de mahkemeyle uğraşacak gücü kendimde bulamıyordum. Bir de sicilime işlenecek olması da beni fazlasıyla tedirgin ediyordu.

Sıkıntıyla nefes verip başımı Taehyung'un omzuna yaslamıştım. Çok yorgun hissediyordum ve aldığım ağrı kesicilerin etkisi de çoktan geçmişti. Kıçımın bu lanet ağrısı yüzünden sinirlerim daha da bozuktu.

Taehyung'un dudaklarını saçlarım arasına bastırması keyfimi biraz da olsa yerine getirmişti. Aşağıda olan başımı omzundan kaldırmadan ona baktığımda dudaklarıma da bastırmıştı dudaklarını.

Yaklaşık bir yarım saat daha parmaklıklar ardında kalmıştık. Toplam dört saattir buradaydık. Rumin de ortalarda yoktu. Polis merkezinden yarım saat önce çıkmıştı ve hala gelmemişti.

Onun doğum günü partisini mahvettiğim için çok mahçup olmuştum. Bir de üstüne bizi buradan çıkartabilmek için götünü yırtıyordu. Hem de kendi doğum gününde. Cidden iğrenç bir arkadaştım.

"Ben geldim!" Neşeli, ince sesi duyduğumda başımı kaldırmış, parmaklıkların diğer tarafındaki Rumin'e bakmıştım. Yorgun görünmüyordu, aksine fazla enerjikti.

Tiger's Eye •taekook•Where stories live. Discover now