•Cezalısın•

9.8K 1K 372
                                    

Otele döndüğümüzde her şey tam bir karmaşaya dönmüştü. Taehyung bize toparlanmamızı söylemişti. Jimin ve Namjoon aceleyle toparlanmaya başladığında kıyafetleri kırışmasını umursamadan bavullara dolduran sevgilimin yanına sokulmuş, ona yardım etmeye başlamıştım.

Burnundan sesli ve hızlı soluklar veriyor, elleri panikle titriyordu. Bize bir şey olacak diye öyle korkmuştu ki kendini toparlamaya çalışsa da başarılı olamıyordu.

"Dönüş biletlerimizi ileri bir tarihe almıştım. Onları iptal edip bu saatlerde kalkacak bir uçağa bakacağım"

Onu bilgilendirme gereği duyduğumda yaptığı işi bırakmadan geçiştirerek onaylamıştı. Aklı dopdoluydu ve kim bilir neler düşünüyordu. O adamla karşı karşıya geldikten sonra tatilimizin bittiğinin zaten farkındaydım ama Taehyung'un bu kadar deliye döneceğini düşünmemiştim.

Taehyung, sanki adam bizi izliyormuş ve peşimizdeymiş gibi davranıyordu. Halbuki öyle bir şey yoktu. Adam sadece onu tehdit etmişti. Tabiki bu iyi bir şey değildi fakat şu anda bize dokunduğu falan yoktu. Ya da belki ben öyle sanıyordum. Emin değildim.

"Peşimizden gelirler mi?"

"Bilmiyorum. Bana tekrar göz dağı vermek için rahatsız edebilir. En iyisi buradan bir an önce gitmek"

Doldurduğu bavulun fermuarlarını kapatıp yere koymuştu. İşinin tamamen bittiğine emin olduktan sonra yatağa oturmuş, nefes alma fırsatını kendine vermişti. Elleriyle yüzünü sıvazladığında sakince yanına oturmuştum.

Onu rahatlatabilmek için temas halinde olmaktan kaçınmamıştım. Omzum ve bacaklarım ona tamamen değerken öylece karşımdaki duvara bakmıştım.

"Nerede olduğumuzu bulabilir mi?"

"O adam, her şeyi yapabilir" demişti sert çıkan sesiyle. Başımı ellerime eğip birbirine geçirdiğim parmaklarımla oynamıştım.

"O melez..." dediğimde kimden bahsettiğimi zaten biliyordu. "Dövüş salonundaki melezdi" sesim sonlara doğru kısılmıştı. Kendi açımdan korktuğum bir şey yoktu fakat Taehyung'u tekrar o halde görme olasılığını düşündükçe ölecekmiş gibi hissediyordum.

"Biliyorum"

"Başkaları da olabilir. Sadece bir melezi salonda dövüştürdüğünü düşünmüyorum"

"Hepsi salondaydı. Tanıdık yüzlerdi" dediğinde zaten hafızasının çok iyi olduğunu bildiğimden şaşırmamıştım. Aksine, söyledikleri beni korkutmuştu.

"Dört yanın o adamın melezleriyle çevriliyken seni oraya asla göndermem"

"Başka çarem yok Jeongguk. Sürekli Hoseok'un benim için para çalmasını isteyemem. Bir şekilde geçinmeliyiz"

"Sana söyledim. Benim param hepimize yeter Taehyung neden anlamıyorsun? Neden hep zor yolu seçmek zorundasın?"

"Gamsızmışım gibi sürekli senden para isteyemem. Bunu yapamam Jeongguk. Sen kendini paralayıp çalışırken öylece evde oturup sonra da senin paranı kullanamam"

"Başka yolunu bulu—"

"Başka yolu yok!"

Henüz sözümü tamamlayamadan başını bana çevirip kükrediğinde yerimden sıçramıştım. Kulaklarım çınlamış, aralık dudaklarımı birbirine bastırıp susmuştum. Zaten yeterince gergindi ve çenemi tutamayıp onu daha çok geriyordum.

Fakat kendimi haksız bulamıyordum. Hem onun için endişeleniyor, hem de geç olmadan onunla konuşuyordum. İki ucu boklu değneği elimde tutuyor olsam da doğru olanın bu olduğunu biliyordum.

Tiger's Eye •taekook•Where stories live. Discover now