•Adil oynamıyorsun•

19.9K 1.6K 681
                                    

Sırtım özel yapım olduğu belli olan kocaman yatakla buluştuğunda yeni ayrılan dudaklarımız yüzünden soluklanma ihtiyacı hissetmiştim. Üzerinde ne varsa, tam karşımda acele etmeden çıkartırken derin nefeslerim sırasında onu izlemeyi de ihmal etmemiştim.

Üzeri çıplak kaldığında elleri siyah pantolonuna gitmişti. O sırada üst bedenindeki göz alıcı dövmeleri incelemiştim. Çoğu, bedenine aldığı onca yara yüzünden dağılmıştı, siyah kaplan çizlilerinin üzerini kendi ten rengi kesmişti fakat bu bile onun muazzam kaslarında harika duruyordu.

Pantolonunu da bacaklarından sıyırıp attığında hafif ereksiyon olmuş alet, siyah iç çamaşırından şu anda bile fena şekilde belli oluyordu ve bu görüntü ağzımı sulandırmıştı.

Gözlerimle her ayrıntısını incelediğim sırada dudaklarından fazla erotik bir kıkırtı dökülmüştü. Şu anda ilahi görüntüsünden bile öyle tatmin olmuştum ki yaramaz bakışlarımla sabırsız olduğumu ona bakarak belli etmekten çekinmemiştim.

O hassas noktamı defalarca ezerken ellerimi sıkı kaslarında ve heybetli gövdesinde gezdirmek için sabırsızlanıyordum.

"Neden güldün?"

Sesim sakin çıksa da bakışlarım ve dudaklarımdaki yaramaz gülümseme yerini koruyordu. Elleri eşofmanımın lastiklerini tutup aşağı çektiği sırada "Şu an bile tatmin olmuş görünüyorsun" demişti.

Burun kıvırıp öyle olmadığına dair memnuniyetsizce mırıldanmıştım. Benimle alaylı bir tonda konuşması ise sinirimi bozmuştu. Öyle olsa bile ona öyle olduğunu söylemek, aptal ses tonundan sonra içimden gelmemişti.

O üzerimdekini hızlıca çıkarttığında yatağa dirseklerimi yaslayıp doğrulmuştum. Bana yakın olan yüzüne daha da yaklaşıp onunki gibi alaylı bir tonda gülmüştüm.

"Tatmin olduğumu ancak seninle dolan deliğimden, lanet sıvın aktığında anlarsın"

Kendine çok güvendiğini belli eden gülümsemesinin hemen ardından tekrar dudaklarımız birleşmişti. Onu bir an önce sertleştirebilmek için iç çamaşırının üzerinden aletini sert baskılarla okşamıştım.

Tamamen sert olmamasına karşın şu an bile fazlasıyla kalın ve uzun olduğunu hissediyordum. Bunun bir kez daha farkında olmak ise göğsümü heyecanla kabartmış, ona olan istekli tavrım sert öpüşmemize de yansımıştı.

Dolgun dudaklarına defalarca, acımadan dişlerimi geçirmiş, sertçe çekiştirmiş, dilini koparmak ister gibi emerken hızımız yüzünden dişlerimiz bile birbirine girmişti.

Artık öyle bir noktada öpüşüyorduk ki nefesimi tutma gereği duymadan sert soluklarımı bir olmuş dudaklarımız arasına veriyor,  Taehyung'un sert ve sıcak nefesleri benim nefeslerime karışıyordu.

Belimi tek koluyla sarmış olsa da ona tutunma ihtiyacı hissetmiştim. Boştaki elim önce kalın boynunda ve belirgin damarlarında dolanmış, ardından ensesine doğru uzanan yumuşak saçlarına dalmıştı. Oradan da kolumu tamamen boynuna sarıp göğsümü onun büyük ve sert göğsüyle birleştirmiştim.

Elimin altında her saniye daha da büyüyen varlığı kasıklarıma sancı olarak geri dönmüştü. Halimden öyle memnun ve öyle mutluydum ki dudaklarımızın arasından çıkan her ıslak sesin ardından benim iniltilerim ve yumuşak mırıltılarım duyuluyor, karşılığında Taehyung'un baştan çıkaran o kalın sesiyle iniltilerini kazanıyordum.

Eve geldiğimde üzerime binen o yorgunluk tamamen gitmişti. Uykum açılmış, sanki onlarca kahve tüketmişim gibi bir enerji bedenimi ele geçirmişti. Fazlasıyla sabırsız ve aç hissediyordum.

Tiger's Eye •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin