ℳ𝓊𝓂 ℐşığı

10.1K 764 192
                                    


Medya ile yazdığım için onu dinleyerek okursanız daha hoş olacağını düşünüyorum.

••••°°°°°°°••••••°°°°°°•••••••°°°°°°°••••••••°°°°°°°•••••••°°°°°••

Yanımdaki adamın bilmem kaçıncı beni azarlayışı ile yataktan sürünerek kalktım. Mum ışığının aydınlattığı odada bulanık gözlerim ile bahçeye açılan kapıyı kendimi çarpa çarpa bulduğumda temiz havayı tıkanan burnum ile çekebildiğim kadar çektim içime.

Bugün şu birkaç gündür devamlı kaçtığım şey başıma gelmiş , en ağır şekilde kendimle yüzleşmiştim.

Aklımdaki kelimeler bir bir yerlerine oturdukça bu yüzleşmem daha derinlere iniyor, sadece prens ile sınırlı kalmıyordu.

Esen soğuk rüzgâr yorgun ve uykusuz bedenimi savururken müştemilatın yanındaki ağaca çöktüm.

Ağlamaktan kızaran gözlerim , gökyüzündeki incilerle buluştu.

Onların bile birer ismi vardı , birer yolu , işaret ettikleri birer amacı ...

Ama ben , sanki hiç olmamıştım dünyada , sanki asıl karakterlerin daha da parlaması için uğraşan , gizli kahramandım hep.

Ben 7 yaşıma kadar çocuktum , o zamana kadar düşünce ağlardım , onun oyuncağı daha güzel diye küserdim , korkunca anneme sığınırdım , ellerim çamur olunca umurmasazdım...

Ben o yaştan sonra hep büyümeyi bilemeyen bir çocuktum . O zamandan sonra düşünce içime ağladım , o daha çok altın kazanıyor diye kendime küstüm , korkunca sığındığım tek şey annemin düşüydü , ellerim nasır olunca umursamadım ...

Annem beni bercestem diye severdi . Şiirlerin en önemli yeridir derdi Berceste , sen bizim yazdığımız en güzel şiirsin.

Ama okumadılar tam en güzel yerini , başından biraz okuyup attılar bilinmezliklere .

Beni de attılar hep , işleri bitince attılar , onlara farklı gelince attılar.

İçten içe biliyordum neden dışlandığımı ama yüzleşmedim kendimle , kabul edemedim ...

Ama artık biliyorum , upuzun yolda , en süslü, en soylu , en güzel kıza bile bir kez dönüp bakmazdım .

Bana altınlarla sunulsalar , arkamda kuyruk olsalar da bir kere değmezdi gözlerim bedenlerine, sanki yasaktı bana onlar.

Hoş , kimsenin de benim için böyle yapacağı olmazdı ama.

Lakin erkekler , hep farklıydı benim için. Bunu yeni farketmiyordum .

Onlarla konuşurken hep gerilirdim , böyle sol tarafımda bir şey hemen heyecan yapardı.

Hareketlerim de çok değişikti , erkek algısı benim için değildi . Ben daha çok kız gibi , kötü , iğrenç algılarına maruz kalıyordum.

Ne varmış kız gibiysem , kız gibi olmak kötü mü?

Eğer erkek dedikleri buysa ben kız gibi olmaya da ses etmem.

Hiç unutamam , annem beni bırakmadan 1 hafta öncesiydi , birlikte pazara çıktık.

Küçüğüm tabi , her şey gözüme çok büyük , çok güzel geliyor , elimde üzüm hoşafı , ballandıra ballandıra içiyorum , üstüm başım hep batmış , annem kızıyor düzgün iç evladım diye , umurmasıyorum , derede çitilersek geçer nasıl olsa.

İnsanları iyice inceliyorum , türlü türlü , farklı farklı insanlar...

Kimi çok şık giyinmiş , kimi çok pis kokuyor , kimi elindeki malları satmak için boğazını yırtarcasına bağırıyor , kimi sessizce köşesinde oturuyor ...

ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin