ℬ𝑜𝓎𝓃𝓊𝓂𝓊𝓃 𝒽𝒶𝓁𝓀𝒶𝓈ı

8.2K 675 195
                                    

Ellerimdeki kocaman kocaman kağıtlara bakıyor, dev salona taşınan nişan eşyalarını kontrol edip eksik olmaması için uğraşıyordum.

Kral ve prensesin arzuları üzerine bugün nişan günüydü.

3 gündür çok sıkı hazırlıklar başlamış, halka ve davetlilere nişan haberi duyurulmuştu.

Bunu duyan halkta çoktan meydanlarda kutlamalara başlamış , adeta hem saray içi hem saray dışında düğün vardı resmen.

Sarayın içi de bu 3 gündür oldukça kargaşa içindeydi .

Bende prensin kahyası olduğum için ağır olmayan ama zor işler yüklenmişti bana.

Devamlı kontroller yapıyor , elimde yalnış kumaş vs
ile oradan oraya koşturuyordum .

Tüm bunlarla meşgul olsam da içimde kocaman , tam bu saray kadar bir hüzün vardı.

Sonuçta prensimizi seviyordum , ufacık yakınlaşmamızdan bile etkilendiğim için ona karşı aşk beslediğimi anlamak zor olmamıştı. Ama bunu prensimize söylemedim , söyleyemezdim .

Kafamı kestirebilir , parmaklarımı alabilir sonra da beni saraydan atabilirdi. Bu yüzden en iyisi içimde tutmaktı .

Sonunda eşya taşımayı bitiren hizmetliler ile tekrardan son kez bir kontrol yaparken sarayın duvar boyaları da artık bitmişti .

Yorulduğum için ayaklarımı açarak yere oturduğumda kumaşları da bir kez daha gözden geçirdim .

Camlardan içeri giren sabah ışıkları ile gözlerimi kapatmış birazcık da olsun dinlenirken prensesin kızgın sesi tekrardan yankılanıyordu sarayda.

' hadi hadi , bu ne yavaşlık ya , akşama bu sarayda kocaman bir nişan olmalı , anladınız mı? Ya sen ! Sen prensin kahyasısın oturup ne yapıyorsun orada?'

Kulaklarımın sağır olması ile yerimden sıçrayıp kalan işime devam etmek zorunda kaldım.

' Benim kahyam bu işleri bırakacak ve benim şahsi işlerimde bana yardımcı olacak , senin kahyan ne yapıyorsa benim kahyam da onu yapacak. Şimdi Yula bırak o elindeki şeyleri ve benimle odama gel lütfen!'

Bu kalabalıktan kurtulacağım içim içten içe sevinirken hiç itiraz etmeden prensesin gıcık bakışları adı altında koşarak prensin yanına gittim.

Aramızda geçen ' mükemmel' bakışı ile yavaş yavaş merdivenleri çıkmaya başladık.

Arada koşarak aşağı inen insanlara çarpmamak için yana çekile çekile 10 dakikalık merdivenleri 20 dakikada çıksak da sonunda odasına girebilmiştim .

_ benim için kıyafetlerimi ve takılarımı kontrol eder misin?

_ Tabi ki ederim .

Koyu kahverengi dolabında hazır bulunan kıyafetlerini çıkarırken dünde üzerine damlattığım koku bugün iyice üstüne sinmiş, hafif ama etkili bir izlenim vermişti.

_ kuyaş , kıyafetinde bir sorun gözükmüyor , bence giyebilirsin , takıların da bakıyım , tamamen eksiksizler.

_ Biraz yanıma oturur musun?

Gözlerimi takılardan çektim ve elinin gösterdiği yere, yanına oturdum .

_ Nasılsın Yula?

_ teşekkür ederim, iyiyim , sen nasılsın peki?

_ iyi.

_ o anlamda değil , ciddi anlamda nasılsın? Nasıl hissediyorsun?

ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin