Ö𝔷𝔢𝔩 𝔟ö𝔩ü𝔪

3.4K 227 53
                                    

Evin etrafında Yula'yı ararken kaç tur döndüğümü bilmiyorum ama onu bulamamam içimde büyük bir korku salıyordu .

Seslenmeme rağmen ses vermemesi adımlarımı daha da hızlandırırken kendi soluğumdan başka bir ses duymuyordum.

Sabah kalkmış , arka bahçeden biraz tere getireceğini söyleyerek evden çıkmıştı .

Saatler geçmiş , benekli köpek mamasını almaya gelmiş, kediler gelmiş geçmiş , uçmayı öğrenen Yavru kuşlar bile uyanıp idman yapmaya başlamıştı ama Yula yoktu.

Artık başına bir şey geldiğini düşünmeye başlamış ve evden çıkıp onu uzaklarda aramaya karar vermiştim.

Adımlarım artık umutsuzca evden uzaklaşıp civarlara bakarken nefes alış verişlerim hızlanıyor, bebeğim için korkuyordum .

Burda yıllarca muhafızlar eşliğinde yaşamış, ben geldikten sonra da onun avlanması gibi bir ihtiyaç ortadan kalkmıştı. 

Haliyle ortamı çok bilmiyor , tehlikeleri sadece antallıklarımdan tanıyordu .

Baya ilerlemiş, evimizi göremez hizaya gelmiştim ki duyduğum çıtırtılar ile yere iyice sindim ve kılıcımı kınından yarım çıkardım. 

Belli ki ormanda bizden başkaları da vardı . Ya benden önce Yula'yı buldularsa .

İçim içimi kemirirken yaklaşan adım sesleri ve çalıdan çıkan beden ile kılıcımı kaldırmışken beni görmesi ile çığlık atan Yula bir olmuştu.

Telaşla kılıcı yere atarken başına bir şey geldiğini sandığım bedene sıkı sıkı sarılmış , kokusunu içime çeke çeke ölmüştüm kıvırcık saçlarından.

Elleri korktuğumu anlamışçasına sırtımda gezinirken artık baya uzayan boyu ile o da çenemin altını öpüyordu .

" Özür dilerim, çok korktum ben.  Sana bişey oldu sandım. "

" Sadece arka tarafta yetişen böğürtlen toplamak istedim. Haber versem iyi olurdu. "

Benden biraz çekilip korku ile döktüğü meyvelere bakarken tekrar boynunu öpmem ile kıkırdamış ve burayı topla dediğini belirten işareti yapması ile eve doğru ilerlemişti.

Tekrar kaybetme korkusu ile hızlıca orayı toplayıp böğürtlenleri almış ve arkasından giderken çeşme sesi duymam ile ellerini yıkadığını anlamak çok zor olmamıştı .

Gelişigüzel bahçede yaptığımız kahvaltımızı benim gölde yıkanma önerim sona erdirmişti. 

Öğlene gelen saat ile ikimiz de şelalenin dibinde oluşan göle doğru yürürken şakalaşıyor , arada birbirimizi öpme yarışına girişiyorduk. 

İkimizin de çok sevdiği. ,mavinin en berrak tonu olan şelale gölüne geldiğimizde yedek kıyafetleri etrafa attık .

" Burası çok huzurlu , ayrı bir diyar gibi Kuyaş . "

" İlk burayı bulduğumuzda hayran olmuştum. Dibi bile gözüküyor. "

Başını sallayıp bana dönme ile gözlerinde o muzip ifade beliren sevgilim ellerini dikkatimi çekecek şekilde sallamış ve bedenine sürterek üstünü yavaş yavaş soymaya başlamıştı.

Donmuşçasına onu izlerken yavaş yavaş tamamen çıplak kalması ile ayaklarım benden isteksizce dibinde bitmişken otomatik olarak ellerim incecik belini bulmuş , havadan çok daha sıcak ve sudan çok daha berrak dudaklarını bulmuştu dudaklarım. 

İncitmeden yavaşça öperken onun da yardımı ile ben de soyunduğumda konuşmamıza gerek bile yoktu.

İkimiz de birbirimizi duyuyor , anlıyorduk nasıl olsa , büyüyü kim bozmak isterdi , kim cüret ederdi buna.

Ellerimi tutması ile soğuk suya girerken ilk başka titremiş , boynumuzun altına değene kadar su, alışmamıştık. 

İyice ilerlememiz ile gözlerimi ondan ayıramadan suya dalmışken dibe inmem ile ellerini omzuma koymuştu. 

Dizleri suyun içinde ağzıma yakın yerde iken baldırlarını öperek yüzeye çıkmamla şimdi suyun sıcaklığına alışmıştım .

Kollarını boynuma sarıp başını bana yaslamışken ;

" Burnunu kapat bebeğim . ".

İkimizin bedenini de tekrar suyun içine soktum. 

Açtığı gözleri ile tam gözlerime bakıp dudaklarımızı birleştirmesi ile aramızdan baloncuklar çıkması ikimiz de yüzeye çıktık. 

Suyun altında başlayan öpüşmemizi kovalayan bolca yüzüğümüz dakikalar ve birbirimizi saatlerce sevmemizi tamamlayan yıkanma ile tan yeli esmeye başlamış, hava hafiften kararmıştı .

Günün son güneşinden faydalanmak adına yaş bedenlerimiz kurusun diye çimlere yatmışken ikimiz de göğü izliyorduk. 

Yüzümü özlemim ile Yula'ya dönmem ile onun da kaçamak bakışlarını yakaladım .

Yıllar olmuştu biz biz olalı ama o hala ilk günkü gibi şirin, utangaçtı. 

Ah ! Neden Böyle güzelsin ha !! Yoksa ele avuca sığmayan ölüm mü aşık oldu sana!"

Sessizce , bir fısıltı gibi koynuma kırılması ile ellerim bedenini sararken hiç kaybetmediği kokusunu içime çekiyordum .

Bu sessiz ortamda , ılık rüzgâr ve ona aşık güneşin bedenlerimizi kuruttuğu sırada ince , tını şeklinde duydum sesini , aklıma Kazındı her bir kelime ...

" Birinin bir sözü vardı ; anlaması için önce kalbi olması insanın , anlayamadılar bizi .
O zaman kimsenin mi kalbi yok, kimsenin mi duyguları yok ? Sanırım sona sürükleniyoruz efendim. Sonu olmayan bir sona ... "

" Seni seviyorum"

Seni seviyorum; 1 cümle, 2 kelime, 13 harf, 2 insan ve 1 aptal....

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.

İlk kitabım, acemiliğim ...

Hiç bu kadar okunacağını veya beğenileceğini düşünmediğim, ama benim için yeri hep ayrı kalacak olan bir kurguydu. 

Kat ettiğim tüm yolda açıp açıp düzelttiğim sayfalar, sizin sayenizde geliştirdiğim satırlar oldu ve hepsi benim için çok değerli.

Hazır böyle bir okunma kazanmışken beni takip eden okurlarıma minik bir sürpriz olsun dedim. 

Sadece bildirimi alacaklara özel bölümü umarım sevmiş ve Yula ile Kuyaş'ı hiç unutmamışsınızdır .

Bende olduğu gibi aklınızda kalmalarıyla .....

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin