ℬ𝒾𝓉𝓉𝒾

3.9K 310 97
                                    

( altı çizili ve italik olan yazılar yazar anlatımıdır )

•••°°°°°•••••°°°°°•••••°°°°°•••••°°°°••••••°°°°°°••••••°°°°••

Prenses gördükleri ile hıçkırarak odasına girmiş , yatağının yanına çökmüşken saatlerce dizlerine sarılarak ağlamıştı .

Soylu bir prensesti o , el bebek gül bebek büyütülmüş , bir istediği ikiletmeden yapılmıştı .

Öyle ki babası onun için gözünü kırpmadan can verirdi .

Prense sevdası ise yeni ama çoktu onun yüreği için.

İlk doğumgününde görmüştü prensi , o zaman gönlünü kaptırmıştı .

Hayatında istediği her şeyi kolayca elde eden prensesin sıradaki isteği prens olmuşken bu sefer yanında babası yoktu .

Prensi kendine aşık etmek zorundaydı ama o bir erkeğe gönül vermişti .

Prensin canını da tehlikeye atarak gururuna yediremeyip ilişkilerini krala söylerken de aklındaki sadece prensin hatasından dönmesi ve onu sevmesiydi .

Tam oldu her şey , artık benim diye düşündüğü bu vakitlerde ise dün prense kendi elleri ile işlediği mendili armağan etmeye odasına gidiyordu.

Üstünde kanadı kırık bir kuş işlediği beze kendi kokusunu da damlatırken yüzünde güller açıyordu .

Kapının önüne geldiğinde derince çekti kendi kokusunu içine, emindi ki prens böyle ona daha çok değer verecekti .

Kapıyı tıklatmak için yüzüklü elini kaldırmışken içeriden duyulan kısık gülücükler ile tahmin ettiği şeyle adeta yerinde donmuştu .

Kalbi çoktan korkuyla atarken sessizce kapının deliğine eğilmiş , pek de aydınlık olmayan ortamı incelemeye çalışmıştı .

Gördüğü tek görüntü Yula'nın kıvırcık saçları iken elinden düşen mendille oradan ayrıldı .

İçindeki sevgi gittikçe hırs ve intikama dönüşürken bir hışım kalktı çöktüğü yerden, sonraki adımları herkesin hayatını sonsuza kadar değiştirecek olan kralın şahsi odasıydı .

Dinlediğim nefes sesleri beni biraz sakinleştirirken sanki midem ağzıma geliyordu, o derece gerdindim .

Daha fazla yatamayacağımı anlamam ile Yula'yı rahatsız etmeden kalktığımda masanın başına geçtim odadaki yanan tek mum ile .

Önüme konulan parşömene , ucunu daldırdığım mürekkebi bastırırken resmen olmayan intihar mektubumu yazıyordum ;

Ben prens Kuyaş Bavyera...

Bu mektubum saraydaki aile mensupları ve pek çok saygı değer halkıma hitaben kaleme alınmıştır .

Öyle ki koca sarayda yalnız geçen çocukluğum ve istenmediğim bir evliliğe zorlanmam ile birlikte ailem ve soy ağacımla olan tüm bağım manevi açıdan son bulmuştur .

Öyle ki yaşadığım bu ağır yük ve istemediğim kararlar alınmama zorlanan aciz bedenimi sizlerden af dilenerek acımı dindirecek tek şey olan engin sulara bırakıyorum .

Tek ve son dileğim , vasiyetim geride kalan tüm mal varlığımın tereddütsüz , yoksul , yetim evlatlarımıza yardım amaçlı buyurulmasıdır .

ᴘʀᴇɴꜱᴇꜱᴇ ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin