1. PAZARTESİ

123K 4.9K 23.3K
                                    


Bu uyarıyı bir kere buraya yapacağım ve siz de ona göre ya fici terk edeceksiniz ya da devam edeceksiniz.

Bu kitapta ÇOK FAZLA ARGO, HASSAS ÖGELER, CİNSEL İÇERİK, FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDET VARDIR.

Düzenleme: Çok ciddiyim hassasanız çıkın, fici yarıda bırakan çok okuyucum oldu etkilenip, kaldıramadığından. Jungkook, V tarafından çok şey yaşadı ve ben gerçekten kötü bir karakteri ele alacağım. Cesaretli olan, etkilenmeyecek ve düşünmeyi seven okuyucular istiyorum. Şu uyarıya he deyip geçmeyin.

Ayrıca, sırf ana karakter kötü diye yaptığı şeyleri normalleştirmişim gibi algılayan da çok salak gördüm. Şu fici okurken lütfen başka yerlerinizle okumayın, lütfen amk.

Bu fic sonradan romantik bir ilişki gibi görünen ama aslında gizliden gizliye bir katil ve rehin savaşını anlatmaktadır. Mecbur verdim spoiyi çünkü bazılarının inatla kafası basmıyor.

Ve ben kimse için yazım tarzımı değişmek istemiyorum. Bu fic ağır içerik kardeşim. Benim yetişkin okuyucularım da var ve çocuk çoluk okuyacakmış, platformdaymış bahanesini sunuyorsunuz önüme diye istediğim ve emek verdiğim şeyden vazgeçemem. Biz topluca kalkıp gidelim o zaman onlar takılsın.

Her gördüğünüz kötü sahneyi linçlemeye kalkıyorsunuz, kötü sahneler uyarılar dahilinde her kitapta görebilirsiniz önemli olan bu kötü sahneleri okuyucuya nasıl yansıttığı, size temin ederim hiçbir kötü özelliği veya olayı meşrulaştırmadım. Jungkook'u özellikle dikkatle yazdım.

Eğer etkileneceğinizi düşünüyorsanız okumayın. Ben bu uyarımı yaptıktan sonra linç yemek istemiyorum. Bunu bile bile devam etmeniz sizin hatanız olur. Kitap net bir şekilde +18.

...

Hazırsak başlayalım o zaman, iyi okumalar. 🖤

-KIZIL GEÇMİŞ.

(İhanet)

Şimdiki zaman,
JK:

***

Hayatınızdaki en büyük pişmanlığınız neydi diye sorsam, bana ne cevap verirdiniz?

Benim bir pişmanlığım vardı. Daima bir yerlerde izi kalacak, dört duvar arasında dolanacak, yakamı asla bırakmayacak bir pişmanlıktı bu. Öyle ki ben bu pişmanlığı pencereye baktığım her saniye tazeliyordum.

Çoğu insan isterdi ki penceresi, balkonu veya terası denize baksın, güzel manzaralı olsun. Emlakçılar veya kiracılar o daireleri daha pahalıya satar, ceplerini düşünürlerdi fakat ben... Ah ben yıllardır burada deniz manzaralı bir pencerede ücretsiz kalıyordum.

Göz yaşları döküyor, bir umut bakmaya devam ediyordum. O pencereden bir deniz kızının dalgalarının arasından belli olmasını dileyerek.

Neden mi? Çünkü bana söz vermişti.

"Eğer bir gün bu pencereden bir deniz kızı görünürse Jeon, işte o zaman özgür kalmana izin vereceğim. İzlemeye devam et."

Sonra kulağıma fısıltısının ardından gittikçe artan kıkırtılarının yüksek kahkahalara dönüşmesini dinliyordum.

Çünkü ben Kim Taehyung'u aldatmıştım ve o da benden yıllardır intikam alıyordu.

Hata bendeydi. Her zaman bendeydi hata. Düşünmek için çok zamanım olmuştu. Bir kere bile Taehyung'u haksız bulamamıştım. Ben onu suçlayamazdım. Hayır hayır... Altı yılın hesabını ona soramazdım.

7 DAYS / Taekook +18 ✓ Where stories live. Discover now