35.CUMA

33.6K 2.7K 17.6K
                                    

Bir önceki bölüm sezon finali değildi arkadaşlar

ama herkes öyle sandı diye öyle oldu artık aq.

6klık bölüm oldu ve çok yoruldum. 3k yorum sınırı koyuyorum. Yorum yapmayanlar voteye bassın en azından. Hayalet olmayın rica ediyorum.

Düzenleme: medyadaki şarkı beni geriyor, bu bölüme de yakışır bence. Deneyin derim.

.

-GECENİN GÜNDÜZE DİRENİŞİ

.

4 ARALIK 2061:
Cuma
İlahi Bakış;

Adam laboratuvarın içinde bir anda ışıkların kararması ile yerinde duraksamak zorunda kaldı. Jeneratör bile devreye girmediğinde ürperdi ve hemen önünü yoklamaya başladı. Elektriği kontrol etmeliydi, bu imkansızdı. Burada kimse oynamadıkça ışıklar kararmazdı.

Tam geri döneceği sırada bir anda ışıklar loş bir morlukta yandı, konfetinin patlaması, bağırışlar ve pastanın üzerindeki yanan mumlar açılan kapıdan bir anda içeri hücum etmeye başladı.

"İyi ki doğdun!" hep bir ağızdan aynı cümle etrafta yankılanmaya başladığında adamın gözleri hevesle parladı.

"Gerçekten boş bir anımı yakaladınız bu sefer." Parmağını sallamıştı, çok fena olduklarını düşünüyordu arkadaşlarının.

Etrafta bu gibi bağırış sesleri çok yüksekti, her telden bir ses çıkıyordu. Birçok kişinin yüzünde koca bir gülümseme mevcuttu, pastayı tutan sarışın adam ise karşısındaki adama otuz iki diş sırıtıyordu. Birbirlerine öyle aşıktılardı ki etraftaki sesleri duymamaya başladılar.

"Mutlu yıllar sevgilim."

"Jimin..."

"Baştan söyleyeyim, tek benim fikrim değildi. Hepimiz senin için bu partiyi düşündük. Yani işte ne kadar sevildiğini anla."

"Tanrım, ne diyeceğimi bilmiyorum."

"Önce dilek tut, sonra üfle."

Adam gözlerini kapattı, en büyük dileğini içinden geçirdi ve mumları üfledi. Ardından Jimin'in dudaklarına bir öpücük bıraktı.

Jungkook ise bu mutluluğu paylaştığı için mutluydu. Çift hemen yanlarındaydı ve onları bambi gözleri ile alkışlayarak izliyordu.

***

Bir önceki bölümün devamı;
Taehyung;

"Pekala, bana ismini söyle. Madem Jungkook değilsin gerçek adını öğrenelim."

"Adım... V."

*

Bana verdiği cevaptan sonra onunla konuşmayı kesmiştim, yavaşça geri çekilmiş ve elimdeki kıyafeti ona verip üzerindeki kanları silmesini istemiştim.

Biraz nefes almaya ihtiyacım vardı. Hangi duruma şaşırmam gerektiğini bilmiyordum, onun sorununu anlamıyordum ve bu ilk defa oluyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum onun hakkında.

Cesedin yanına gittim usulca ve Jungkook'a neden bu kadar kirli çalıştın diye bağırmak istedim fakat yapamazdım. Sanki her gün adam öldürüyordu da azarlıyordum.

Ancak sonra bu düşündüğüm şey beni yerime mıhladı neredeyse. Her gün öldürmüyordu değil mi?

Burası baya dağınıktı bu yüzden temizlemem çok uzun sürecekti. Öyle ki bu evi tekrar yakmayı bile düşündüm ama tekrar yanması şüphe edici olacak ve polislerin sanki birisinin bilinçli olarak bu eve zarar vermeye çalışacaklarını düşünmelerini sağlayacaktı. Bunun ucu da bana değer miydi? Değerdi.

7 DAYS / Taekook +18 ✓ Where stories live. Discover now