18. ÇARŞAMBA

48.4K 3.2K 11.7K
                                    

Yanlışım varsa affedin sonra geri dönüp düzeltmeye çalışacağım, zor yetiştim.

+500 yorumdan sonra yb atabilirim. Öpüldünüz. 20. bölüme yaklaştık ama hala 20k olamadık ;(

---

BU HİKAYEDE
GERÇEK KÖTÜLER DENİZ KIZLARINI GÖRÜR.


-

Şimdiki zaman;

Tanrısal bakış;

Jungkook dolu gözlerini kırpıştırdı. Onun göğsüne yatıp gözlerini kapatmıştı, gözleri bir ceset görmek istemiyordu, dikkat ediyordu çünkü direkt onun karşısında oturuyordu. Kömür karası saçlı adam konuşmayı bitirdiğinde etrafta da sağır edici bir sessizlik meydana geldi. Ne diyeceğini şaşıran Jungkook nihayetinde bir şey yapma veya deme isteği duyarak başını yasladığı göğüsten kendisini kaldırdı.

Katil sanki travmalarını yeniden yaşıyordu ama içinden yaşıyordu. Katil kollarını Jungkook' a sarmıştı. Bu sıcak sarılma ona altı yıl önceki ilişkilerini hatırlatmıştı. Çok özlemişti, bunu fark etmek kalbinde delikler açıyordu. İkisi birbirine sıkıca sarılmış, bu soğuk odada birbirlerini ısıtıyordular.

Jungkook bu yüzden onun titremelerini net bir şekilde hissedebiliyordu. Katil hiçbir şekilde duygularının belli olmasına izin vermiyordu ama bedeni şiddetle karşı çıkıyor ve titriyordu. Üzülüyordu, yıkılıyordu ancak kendisine bunu yaşamak için müsaade etmiyordu. Lakin vücudu yeter der gibi üşüyor ve titriyordu. Ona tepki gösteriyordu.

"Taehyung... Neden üşüyorsun?" diye sordu en sonunda küçüğü dayanamayarak. Sesleri olması gerekenden daha kısık çıkıyordu ve öylece birbirlerini takip edeceklerdi.

"Bana Taehyung deme" dedi adam yeniden soruyu es geçmek ister gibi.

"Bu benim tanıdığım V değil. Bence bunun sen de farkındasın. V bana böyle sarılmaz, hep döver, bağırır çağırır, görmezden gelir. Kucağına alır gibi sarılmaz."

Adam bu sözlerin üzerine yutkundu. Dedikleri yüzüne çarpmıştı. Jungkook yerinde doğruldu ve ikisinin yüzlerini eşitleyip ellerini havaya kaldırdı. O ağlamıyordu ama gözleri dolmuştu. Koskoca katili gözleri doluk bir halde görüyordu. Yine de baş parmaklarını onun gözlerine bastırıp siliyormuş gibi yaptı. Bir anda kaç kişinin ona bunu yaptığını düşündü. Belki de hiç? Kaç kişi o masum çocuğun göz yaşlarını silmişti?

Parmaklarını onun gözlerinden çektiğinde Taehyung aslında ona çok güzel bakıyordu ama Jungkook bunu fark etmedi.

Çünkü bir anda sinirlendi. Bu sinir kanına karışınca korkusunu unuttu ve başını arkadaki cesede çevirip hiddetle konuştu lakin bu cesareti iki saniye sürdü ve hemen gözlerini kapattı. Gözü kapalı ona laf edecekti. "Orospu! Pis seni! Gittiğin yerde hiç mutlu olma!"

Katil hüzne ve biraz onun güzelliğine boğulduğu sıralarda kucağında yatanın böyle bir tepki vermesine şaşırsa da dudaklarından kontrolsüzce bir gülüş çıkıverdi. "Ne dedin sen?"

Jungkook elinin altında duran Taehyung'un tişörtünü yumruğunun altına soktu gerginlikten. O böyle söyleyince biraz ürkmüştü ama katil herhangi bir sert ton kullanmamıştı. "Aa k-kızdın mı?" Biraz ağır mı olmuştu ki? Kızar mıydı ona cidden?

Jungkook irice açtığı gözleri ile katile dönerken ne dediğini sonrada fark etti. Sahiden de kızılacak bir şeydi, sonuçta kötü de olsa annesiydi. Ona hala hassas olabilirdi, kadının cesedini saklıyordu sonuçta. Tam ağzını açıp bir şeyler daha diyecekti ki Taehyung onu üzerinden kaldırdı. "Hadi, buradan çıkalım." Jungkook ise rahatça nefes verdi. İyi bari diye geçirdi içinden. Çünkü bu katilin sağı solu belli olmuyordu.

7 DAYS / Taekook +18 ✓ Where stories live. Discover now