7 DAYS / Taekook +18 ✓

13. SALI

Hassas iseniz bu bölümü okumayın, ağır bir smut yazmış olabilirim bilmiyorum. HASSAS İSENİZ OKUMAYIN!

***

-BİR EV, İKİ ARSIZ.

Günümüz,
Jk;

Yanağını yanağımdan geri çekti ve ıslattığım dudaklarını enseme yönlendirip ısırmaya başladı. Derimi kendisine çekerken açıkçası bir vampir gibi ısırıp koparmasından korkuyordum. Bu sırada arkamdaki el hareketlerini hissediyordum, penisinin ucunu kalça aramdaki çizginin arasına sokup kendisini sertçe çekiştirmeye başlamıştı. Korkuyor muydum? Biraz. Çünkü uzun zamandır herhangi bir ilişkiye girmemiştim ve o da beni genişletmek için herhangi bir eylemde bulunmayacak gibi duruyordu.

Öyle de oldu. Bir anda içime girdi ve gözlerim yerinden çıkmak ister ki ağzımla aynı anda açıldı. Bir çığlık attım ve kapıya vurdum istemsizce. Arkasında ne varsa bana bunu yaptırmıştı ve ben deli gibi şuan acı çekiyordum. Bunca zaman şu lanet odaları açmak için bin bir türlü kötü şey yapmıştım ama bu en inanılmaz şey olabilirdi.

Dar duvarlarım arasında sanki boşalmaya yakın zamandaymış gibi hızlı hızlı hareket ettiğinde yeni bir çığlık attım. Bir elini karnıma, diğer elini boğazıma yapıştırıp duvarlarım arasında penisini ileri geri hareket ettiriyordu ve bu bacaklarımın beni tutmasını zorlaştırıyordu.

Başımı onun omuzuna yatırdım, şiddetli nefeslerini kulağımın dibinde duyuyordum. Çok fazla acı veriyordu ama yıllar sonra böyle bir sekse ihtiyaç duyduğumu yeni fark ediyordum.

Ancak bunu şu iki günden önce asla yapmazdım. Bir kere öncelikle bunu V istemezdi çünkü o zamanlar deli gibi bir intikam ateşi vardı onun içinde bu yüzden ben istesem bile o bana dokunmaz, tiksinir ve beni kendinden tekrar soğutacak şeyler yapardı. Bana dokunduğunda bile tek amacı beni rahatsız etmek veya psikolojik bir baskı yapmak içindi. İşe yarıyor muydu? Evet.

Şimdi ise gözlemlediğim üzere tazeliği bitmiş bir ihanetten alacağı bir intikam neredeyse bitmiş ve yavaşça ilgisi üzerime dönmeye başlamıştı.

Ben de onu deli gibi kullanacaktım.

Popom öyle bir yanıyordu ki şuan biraz nefeslenmem lazımdı. Çok fazla gelmişti bu. Bu yüzden bir bahane attım ortaya. "V- Ahh! Holün kapısını kapat. J-jun gelebilir."

İçimde hâlâ hareketlerini sergilerken zayıflamış bedenim o ve kapı arasında sıkışmıştı. İçim yavaşça kuruluğunu kaybetmiş ve şimdi aksine bir göle bürünmüştü bile. Boğazımdaki elini çeneme çıkarttı ve başımı çevirip ağzımı öpmeye başladı. Ah, harika, birazcık yavaşlamıştı. Tabii ya, en azından alışana kadar onu biraz öpebilirdim, hareketleri en azından bir tık yavaşlardı.

Tek elimi geri atıp onun başını tuttum ve iyice bizi birbirimize yapıştırıp dillerimizi birleştirdim. Böylece onun ağzında inlemelerim yok oluyordu. Başını eğdiği için dudaklarımız ters bir şekilde birleşiyordu ve bu daha çok hoşuma gitmişti. Karnımdaki eli meme uçlarıma çıktı ve okşamaya başladı. Sonra ise tırnaklarının ucu ile acımazsızca sıktı, derinden gelen bir inleme bıraktım. Ah, vücuduma ateş basmıştı. Beni sahiden etkiliyordu. Tam dilini alıp ağzımda bebek gibi emmeye başlamış, yanaklarımı içeri doğru göçürmüştüm ki benden her halükarda ayırdı ve "Tamamen soyun" dedi.