2. PAZARTESİ

65.4K 4.3K 18.3K
                                    



-UNUTULAN GÜLLER.

(Kaos)

19 Ocak 2015
Tanrısal bakış;

Jungkook sarhoş iken nasıl olduğunu bilmiyordu ancak o da bu gece de öğrenmişti. Sessiz ancak mantıktan uzak, yanlışa kucak açan bir tip. Bıraksa şimdi uyuyacaktı. Lakin sevgilisinin o bıçakla nasıl bir fantezi yapacağını merak ediyordu hıçkırıkları arasından. Beyni asla bu ciddiyeti idrak edemiyordu.

Ancak yaşamak, görmek başkaydı. Onun ne yaptığını net bir halde görmüştü ve şimdi çığlık çığlığa kalmıştı.

Abisinin elini koltuğa dayamış ve avucuna bıçağı saplamıştı. İkisinin çığlıkları koca evde yankılanırken Taehyung bir anda Jungkook'u kolundan tuttu ve onu banyoya götürmeye başladı. Bu abisinin onları çığlıklar eşliğinde beklemesine neden olacaktı. Bir anda ellerinden dolup taşan kan koltuğun rengini koyulaştırmış ve adamın eline müthiş bir yanma hissi vermişti.

Ayılacaktı ikiside. Tüm acıyı hissedeceklerdi ama Jungkook az çok ayılmış ve korkuyordu bu yüzden bağırdı. "Nereye?! Taehyung dur bir konuşalım."

Onu durdurmak isterken adım atmak istemiyordu fakat Taehyung'un gücüne yetişmesi imkansızdı. Bu durum merdivenlerde baya sıkıntı yarattı. Tökezliyor yine de adım atıyordu lakin en sonunda ise tamamen yere devrildi. Bu Taehyung'u asla rahatsız etmedi. Taehyung eski sevgilisinin bu sefer saçlarından tuttu.

Onu o koltukta gördüğü ilk an eski sevgilisi olmuştu.

Çocuğu merdivenlerden çıkartırken saçlarını çekerek adımlar attırıyordu. Jungkook çığlık attı çünkü saçları Taehyung'un elinde kalıyordu. Derisi yanıyordu. Ağlamaya başlamıştı ve göz yaşları çoktan onu kendine getirmişti. "Özür dilerim Taehyung! Özür dilerim! Ne yaptığımın farkında bile değilim. Özür dilerim! Yemin ederim ki seni çok seviyorum, sarhoştum ne yaptığımı bilmiyordum!"

Jungkook hıçkıra hıçkıra ağlıyordu çığlıkları ile beraber. Yaptığı şeyi yeni farkına varmış en çok ona ağlıyordu. Dahası ise boğazı yırtılır gibi bağırıyordu. Tükürükleri etrafa saçılıyordu ve yüzü kıpkırmızı olmuştu saçlarının çekilmesi yüzünden.

"Taehyung, bana inanmalısın. Yemin ederim isteyerek olmadı! Yemin ederim! Bana istediğini yap, istersen beni hastanelik et ama bana inan, benden vazgeçme yemin ederim kendimde değildim. Tae-"

Taehyung o sıra gözünden akan bir damlanın yaşı ile onu diğer eli sertçe sildi. Eski sevgilisinin saçlarını tutup onu ikinci katın holünde sürüklüyordu.

"Önce güzelce bir ayıl. "

Onun ağzından bir kelimenin çıkması ile heyecanlandı Jungkook.

"Ayığım ben! Ayığım."

"Yeterince değilsin."

Ve Taehyung, Jungkook'u yukarı kattaki banyoya götürüp küvete sokup buz gibi tazyikli suyun ona akmasını sağladı duş başlığını çevirip. Jungkook titriyordu ama umrunda değildi. Onu kış gününde gece buz gibi suyun altında bırakıyordu ayılması için. Normal bir zamanda asla böyle bir şey yapamaz, delirir, sıcak tutmak için önce tüm kalın her şeyi üzerine serer, sonrada kendi ile sarardı onu çünkü hasta olur diye ödü kopardı.

Şimdi kopmuyordu.

Fakat farkında değildi aslında o hâlâ onu düşünüyordu. Abisinin ayılması için eline bıçağı saplarken onu soğuk sulara atıyordu. Oysa onu da delik deşik edebilirdi.

7 DAYS / Taekook +18 ✓ जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें