10 Bölüm

9.1K 380 58
                                    

Merhaba. Kusura bakmayın bölümler kısa oluyor. Duyuru bölümünde de söylediğim gibi çok sıkıntılarım var ve onlarla uğraşıyorum. O sorunlardan kurtulduğumda daha uzun ve sık yayınlayacağım.

Yorum ve oylarınızı ihmal etmeyin. Keyifli okumalar diliyorum. 🥰😘🥰😘🥰😘

Demir’e verdiğim tel sayesinde kameraya görünmemeye çalışarak kelepçeyi açmaya çalıştı. Dudaklarımı kapatarak, “açabilecek misin?” Diye sordum.

Açtım” dedi.

Ciddi misin?” Diye sordum.

Demir tahminimin üzerinde güce ve yeteneğe sahipti ve her gün yeni bir özelliğini, gücünü öğreniyordum. Daha ne kadar onunla zaman geçirecektim bilmiyordum ancak o geçireceğim zamanlarda çok daha fazlasını öğreneceğim kesin gibi görünüyordu.

Sorduğum soru karşısında, gözlerime  ciddi miyim diye sorar gibi baktı. Onun bu bakışı karşısında, “tamam bir şey söylemedim” dedim elimi kaldırıp dur işareti yaparak. Zaten sinirliydi sinirini katlamanın bir anlamı yoktu.

Yattığı yerden oturur pozisyona geldi. Dudaklarını çok hareket ettirmemeye çalışarak, “birazdan Şahin buraya gelecektir. Benim sözümden dışarıya çıkmanı istemiyorum. Şahin ne söylerse söylesin ben ne dersem onu yapıp ona göre davranacaksın. Sürekli gözlerin gözlerimde ve ellerimde olsun. El hareketlerim sana yapman gerekenleri söyleyecek. Yumruğumu sıktığımda o şerefsizin söylediklerini yapma demek olacak. Elimi açtığımda ise kesinlikle yap demek olacak. Sakın hareketleri unutma” dedi. Çocuk tembihler gibiydi. Haklıydı da ne söylese onun sözlerinin tersini yapmıştım.

Tamam elini yumruk yaptığında Şahin denilen adamın dediğini yapmayacağım. Açtığında ise yapacağım.” Diye tekrarladım.

Aynen öyle. Birde senin şu parmaklarını vurarak yaptığın konuşma var ya işte o hareketlere de ihtiyacımız olabilir.” dediğinde şaşırdım.

Sen o gün gösterdiğim her şeyi öğrenebildin mi?” Diye sordum.

Demir “hafızam kuvvetlidir” dedi kısaca.

Çok tuhaf bir adamsın” diye cevap verdim. Beni destekler gibi kafasını salladı. Ardından da “Sen beni anladın mı? Kafanın karıştığı bir şey var mı?” diye sordu

“Anladım” diye cevap verdiğimde, “Şahin geldiğinde ne olursa olsun kafana göre hareket etmeni istemiyorum” dedi.

Bu kadar üzerine bastıra bastıra söylemesi üzerine “Bize ne yapacak” diye sorma ihtiyacı duydum.

Demir gözlerimin içine araştırır gibi baktı. Kaşları çatılmıştı. Yanlış bir şey söylemişim gibi bakıyordu. Bu bakışlar karşısında içimden söylediğim sözü tekrarlama ihtiyacı hissettim. Tam soracakken, “kimse bir şey yapamaz. Ben Demir Korkmaz’ım. Öyle kolay değil beni alt etmek” dedi. Bunları söylerken ne böbürlenme vardı ne de kendini beğenmişlik. Sadece aklıma kazımak ister gibiydi.

Bilmiyorum Demir, adam sana çok fazla kinlenmiş. Çok iyi şeyler yapacak gibi görünmüyor.” Dedim düşmüş ses tonum ile. Demir gözlerini üzerimden çekerek kameranın olduğu tarafa baktı. Bu sefer konuşmalarını gizlemeden, “Şahin seni kaçırmakla hayatının en büyük hatasını yaptı. Ben onu her yerde ararken o bu hareket ile avucumun içine düştü “ dedi sanki kameraya değil de Şahin denilen adama söylüyordu.

Demir’in sözleri üzerine o adam adına korktum desem yalan olmaz. İnşallah dediği gibi olur diye düşünerek içimden dua ettim. Şu an ki durumumuz bizim pek avantajımızın olduğunu göstermiyor olsa da içimde bir umut ve umutsuzluk çelişkisi içinde “nasıl Şahin’i alt edecekse artık” diye söylenmeden edemedim kendi kendime. Demir ise kendinden oldukça emin görünüyordu benim tersime.

BEYAZ GÜLÜM Where stories live. Discover now