BEYAZ GÜLÜM

11. Bölüm

Merhaba 11.bölüm geldi ve aksiyon heyecan dolu keyif alarak okursunuz inşallah. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 🥰😘🥰😘🥰

Şahin’in talimatı üzerine adamların her ikisi de kollarıma yapıştılar. Ellerinden kollarımı kurtarmaya çalışarak, “bırakın beni. Allah aşkına bırakın” diye yalvardım. Bunları yaparken bir taraftan da gözlerimden yaş akıyordu. Hayır dokunmalarına izin vermezdim. Ölürüm de buna izin vermezdim.

Aklıma Demir'in sözleri geldi, “gözlerin sürekli benin gözlerimde ve ellerimde olsun. Ben ne söylersen onu yap ve sözümden çıkma” dediklerini hatırladım. Korksam da ona odaklanmaya çalıştım.

Demir’in ise bakışlarından hiç bir şey anlaşılmıyordu. İfadesiz düz anlayamadığım bakışlarla olan biteni izliyordu. Adamların elinden kurtulmak için debelenirken Şahin, “ne dersin Gölge? Sevgilin olmadığını iddia ettiğin kadınla adamlarımın eylenmesinden rahatsız olmazsın herhalde? ” dedi karaktersizliğini sergileyen tavır içerisinde.

Demir aynı ifade ve duruşunu koruyarak, “Şahin, ben senin aksine şeref yoksunu bir adam değilim. Sevgilim olmasa dahi bir kadının namusuna dokunulmasına karşı sesiz kalmam. Eğer öyle bir şey yaparsan. Sana öyle bir ölüm şekli yaşatırım ki, bana bir an önce ölmek için yalvarırsın” dedi. Durumun ciddiyetinin farkında değilmiş gibi hala alttan almıyor Şahin’in sinirleneceği cümleleri kuruyordu.

Artık Demir’e kurtar beni der gibi yalvararak bakıyordum. O sırada duyduğum Demir’in parmaklarının vuruş sesleri, “sakin ol. Sana zarar verdirmem.” Bunları söylüyordu ve biraz olsun rahatlamıştım. Rahatlamış olmam saçmaydı ancak yine de rahatlamıştım.

Yaşadığım rahatlama sayesinde odak noktam Demir’in parmaklarıydı. Şahin ise karşıma geçerek, “Gölge biliyor musun? Şu an sözlerin hiç korkutucu ve gerçekçi gelmiyor. Sadece boş ve saçma özgüven sergilemekten başka bir şey değil. ” Dedikten sonra parmağını gömleğimin ilk düğmesinde gezdirdi. Hem parmaklarını düğmemde gezdiriyor hem de Demir’in tepkisini ölçmeye çalışıyordu. Demir’in tepkisinde her hangi bir değişiklik göremeyince konuşmasına devam etti ve, “ancak benim sözlerim ve yapacaklarım hem korkutucu hem de gerçekleşecek şeyler.” Dedikten sonra ilk düğmemi açtı. Düğmemin açılması üzerine panikleyerek kollarımı tutan adamlardan ve Şahin’in düğmelerdeki parmaklarından kurtulmaya çalıştım. Tüm çabam boşunaydı. Onlar benden oldukça güçlü ve fazlaydılar. Fakat o şekilde de duramazdım.

Birde Demir'in elleri bağlı olmadığı halde neyi beklediğini bilmediğim için Demir’e kızgındım ve kızgın gözlerle bakıyordum. Aslında Demir’in de benden farkı yoktu. Gözleri Şahin’i öldürecekmiş gibi bakıyordu. Göz göze gelmemiz üzerine durumumdan dolayı dişlerini sıkarak, “Şahin o parmaklarını sen ve adamların Gece’nin üzerinden çekmezseniz o parmaklarınızı kırmakla kalmam size yediririm” dedi kızgın sinirli ve ölümcül ses tonu içerisinde. Anladığım kadarıyla o da sabrının sonlarındaydı ve patladı patlayacaktı. Zamana ihtiyacımızın olduğunu söylemişti daha önce. O zamanı yaratmaya çalışıyordu anladığım kadarıyla.

Şahin, Demir’e yönünü dönerek, “nasıl yapacaksın o dediklerini?” dedikten sonra hızla yönünü bana dönerek gömleğimin iki yakasından tutup düğmelerimin tamamını kopardı. “yap hadi yapabiliyorsan” dedi. Meydan okumuştu bu şekilde.

Karşılarında siyah sutyenimle yarı çıplak kalmıştım. Düğmelerimin kopması üzerine çığlık atarak “HAYIR YAPMAYIN. DEMİR YARDIM ET” diye bağırdım. Demir bir anda ayağa kalkarak Şahin’in belindeki silahı aldı ve alnına dayaması bir oldu. Bunu yaparken de Şahin’in boğazından kolunu geçirerek nefessiz bırakırcasına sıktı.