23. Bölüm

8.2K 460 157
                                    

Merhaba arkadaşlar. Biliyorum bu bölümü sabırsızlanarak beklediniz. Sizden ricam altta bulunan küçük yıldıza dokunmanız. Bir de satır arası yorumlarınız. Lütfen bunları unutmayınız. Sizleri seviyorum. 😘🥰😘🥰

Hayattanbanakalan buradan beni takip ederseniz kitap hakkında yaptığım duyurularıma ulaşabilirsiniz.

Banyodan çıkarken elime geçen bordo havluyu aldım. Vücuduma sararak banyodan çıktım ve Demir’in giysi odasına girdim. Üzerime ona ait olan tişörtlerden birini geçirerek saçlarımı üzerimden çıkardığım havlu ile kuruladım. Aynanın karşısında Demir’in tişörtü nasıl olmuş diye baktığımda, “tabii o kadar iri yarı bir adamın tişörtü de elbise gibi olacaktı” diye söylendim. Mini elbise gibi olmuştu ve de çok yakışmıştı. Kendimi incelemeyi bırakarak çıplak ayaklarla salona geçtim.

Salonda gözlerim Demir’i aradı. Kısa süre bakınmanın ardından oturma gurubunun olduğu kısım da aradığımı buldum. Koltuğa hafif yayılmış, kafasını koltuğun yaslanma yerine koyarak gözlerini kapatarak uyuyordu. Yüz ifadesi oldukça yorgun görünüyordu. Bu halde dahi yüzü her an uyanacakmış gibi tetikte görünüyordu.

Muhteşem bir görüntüsü vardı. Kısa saçları, yüzüne yakışır burun yapısı, hafif çıkık elmacık kemikleri, beni öpen o kalın dudakları derince iç çekme isteği uyandırdı.

Kısa süre Demir’in o muhteşem görüntüsünü  izledikten sonra sinsice gülümsedim. Yüzümde oluşan sinsi gülümseme eşliğinde parmaklarımın ucuna basarak yanına yaklaştım. Amacım ses çıkarmamaktı. Koltuğun arkasına geçtiğimde fazla kurulamadığım saçlarımdan bir tutam aldım. Tutamı Demir’in alnına yaklaştırdım ve saçımdan akan suyun damlaması için tuttum.

 Sabırsızlıkla damlamasını beklerken bir den ne olduğunu anlamadan kendimi Demir’in kucağında buldum. O kadar hızlı davranmıştı ki oyuncak bebek gibi omuzunun üzerinden uçurarak kucağına almıştı. Yaşadığım o ani hareket karşısında gözlerim korku içinde sonuna kadar açıldı ve istemsizce çığlık attım. Atmış olduğum çığlık Demir’in yüzünü buruşturmasına neden oldu. “of Gece kulağımın zarını patlattın. Bu ses de ne kızım” dedi. Aynı yüz ifadesini sürdürerek. Acı çeken surat şekliyle kafasını iki tarafa salladı. Çok tatlı ve sevilesi görünüyordu.

Demir’in kucağında çapraz şekilde oturduğum için onun o sevimli halini umursamamaya çalışarak, kollarımı gözsümde bağladım ve “Sen de korkutmasaydın o zaman beni. Korktum! Tabii ki bağıracağım. Sen dua et daha fazla bağırmadım. Gerçekten bağırsaydım görürdün kulak nasıl patlıyormuş ”derken yüzümü ters yöne çevirdim.

Bir taraftan da yan gözle ona bakıyordum. Yüzündeki gülümsemeyi saklamaya çalışarak, “sen de yaramazlık yapmasaydın Gece hanım”  dedi. Taklidimi yaparak. Hemen ardından da büzmüş olduğum dudağıma parmağı ile vurdu. Resmen Demir Korkmaz benimle didişiyordu. İnanılacak gibi değildi. O otoriter ağır başlı adam benimle saçma bir konu için tartışıyordu. Başka zaman olsa karşısında bu tür konuşan birine cevap vermeyeceğinden adım kadar emindim. Fakat şu an benimle tatlı tatlı atışıyordu. Hatta taklidimi dahi yapıyordu.

Yüzümde oluşan gülümseme ile, “ nasıl anladın sana yaklaştığımı? Çok sesiz ve temkinli hareket etmiştim.” Dedim. Fark etmiş olması şaşırtıcıydı.

devletin kurduğu gizli ekibin başıyım Gece, unuttun mu?” dedi hatırlatmak ister gibi bakışlarla. “Ne kadar derin uyumuş olursam olayım. Yanıma sessizce yaklaşmak isteyen varlığı hissederim” dedi. Gözleri giymiş olduğum onun tişörtünün oturuş şeklimden dolayı açılmış olan bacaklarımda gezdirerek. Cümlesi bittiği halde gözleri hala üzerimde geziniyordu. Tişörtünün yakışıp yakışmadığına bakıyordu belki de.

BEYAZ GÜLÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin