8.Bölüm

497 33 103
                                    

Lütfen yorum yapmayı unutmayın~

Keyifli okumalar :')

Zeus✨







~




O gece her ikiside uzun zamandır hissedemedikleri kadar rahat uyumuşlardı. Haechan o gece rüyasında annesini görmüştü ve bunun oluşu, Haechan ın yeniden mutluluğu hissetmesini sağlamıştı. Bunu neyin sağladığını tam olarak anlayamamıştı. Mark la uyuması mı, yoksa ilk defa biriyle sevişmiş olduğu düşüncesi mi? Herhangi bir sebep bulamıyordu ama her şekilde tüm düşünceler Mark la bağdaşıyordu.

Uyandığında bu lüks dairede yalnızdı Haechan. Her zaman böyle olurdu ve zaten her zaman yalnızdı. Ama nedense uyandığında Mark olmayışı onu huzursuz etmişti. Hiçbir şey diyemezdi. Neden gittin? Beni neden yalnız bıraktın? Hiçbirini soramazdı. İlk olarak zaten herhangi bir ilişkileri yoktu, diğer bir sebep ise Haechan kimseye bu tarz ilgili sorular sormamıştı. Şimdi de Mark ı ne kadar merak ederse etsin, sormayacaktı.

Hazırlandığında arabasıyla otelden ayrılırken çalan telefonunu cevaplamıştı ve arayan Eric'ti. Birkaç dakika konuştuktan sonra kapatmıştı. Önce eve uğrayıp üstünü değiştirecek, sonra da arkadaşını alıp akademiye geçecekti. Ama dikkatini çeken bildirimle, mesajı açmıştı. Mesaj aklındaki tek kişidendi.

MARK: Erken çıkmak zorunda kaldım.

MARK: Bu akşam bir şeyler içelim mi?

MARK: Amerikaya yeni dönen bir arkadaşım var, onunla takılacağız ama belki sende gelirsin diye düşünmüştüm.

MARK: Uyandığında cevabını bekliyorum.

Haechan birkaç dakika arayla gelen mesajları okuduğunda kaşları çatılmıştı. Çünkü Mark... bilemiyordu. Bu kadar mesaj atmayı bırak tek bir mesajı bile atacağını düşünmemişti. Bu kadar kayıtsız görünüyorken nasıl Haechan la böyle ilgileniyor olabilirdi ki?.. Tüm bunlar Haechan ın endişelenmesine sebep oluyordu. Çünkü biliyordu.

Onunla böylesine ilgilenmeye başlayan birine alışmadan edemezdi. En zayıf ve savunmasız yanlarını ona açmadan yapamazdı. Haechan zayıf olmak istemiyordu. Ama tüm bu direnmelerine karşılık Mark, Haechan ı çoktan etkisi altına almayı başarmıştı.

En başından beri aralarındaki etkileşimin sadece cinsel gerilim veya sex olmadığını biliyordu. Ama güvenemezdi. Çoktan güvenmeye başlamıştı ama yapmamalıydı. Mark la olmazdı. Zaten paramparça olan ruhu, bir de aşk yüzünden yara alamazdı. Bu Haechan ı öldürürdü. Umut Haechan ın katili olurdu, bunu biliyordu.

İlerleyen tüm saatler boyunca aklında tek bir düşünce vardı. Mark ın buluşma teklifini kabul edecek miydi? Onlar sevişmişlerdi. Hemde en ateşli en tutkulu hislerle... Ama işleri bitmesine rağmen Mark, Haechan la iletişimi devam ettirebiliyordu. Bu alışık olmadığı şeylerden yalnızca biriydi.

Eric arabaya atladığında biraz yorgun görünüyordu. Haechan normalde ona sataşır ve sinir etmek için elinden geleni yapardı, ama şimdi sadece dalgın ve düşünceliydi. Bu Eric in dikkatinden de kaçmamıştı.

-"Ee anlatmayacak mısın?"

Haechan yoldan bakışlarını ayırmadığında, arkadaşıda ona dikkatle bakmıştı.

-"Neyi anlatmayacak mıyım?"

Eric bir gariplik olduğunu anlamıştı. Haechan 'ın her zamanki neşesinin şu an burada olmadığını anlamıştı.

Academy of lovers | For Markhyuck Where stories live. Discover now