11.Bölüm

505 34 106
                                    

UYARI! Yetişkin içerik!

Rahatsız olanlar veya okumak istemeyenler bu bölümün, yaklaşık yarısından sonraki kısmını geçebilir.

Bu kitap bir yetişkin okuyucu düzeyinde. Cinsellik, şiddet ve dram içeriyor. Bu yüzden bu gibi bölümlerde uyarı yapmak durumundayım.

Herkese keyifli vakitler dilerim...
Zeus..
💜✨

Yorum yapmayı unutmayın~



~




Yatağın üzerinde farklı köşelere yuvarlanarak uyandığımda dağılan saçlarımı karıştırmış ve gözlerimi ovuşturmuştum. Karnımdan gelen guruldama seslerini umursamıyordum. Çünkü şu an umursamak istediğim tek bir şey vardı. Bunu belki de birisiyle konuşsam sesli olarak dile getiremez veya anlatamazdım. Ama ben... ilk defa bir rüyadan uyanmak istememiştim.

Annemi gördüğüm rüyalar dışında... Hayatıma girdiğinden beri ben- ilk defa Mark ı rüyamda görmüştüm. Bilinç altıma kadar işlemiş olması iyiye işaret miydi?.. Bunun cevabı her neyse bile şu an bilmek istemiyordum. Saçmaydı. Saçmaydı çünkü- bana hediye ettiği kolyeyi neden takmadığımı sormuştu. Kopan kolyeyi avcumun içinde gördüğünde bana öyle bir bakmıştı ki... Sanki hesap sormuştu. Hediyeme neden iyi bakamadın? Der gibiydi.

Kendime gelir gelmez çekmeceme bıraktığım kolyeye uzanmıştım. İçimden tekrar küfürler ettiğimde bunun oluşu en çok beni rahatsız etmişti belki de. Cidden Mark ın umurunda olacağını dahi sanmıyordum. Siktiri boktan bir kolyeydi. Ama- benim için öyle miydi? Ah hadi ama...

Hazırlanıp evden ayrıldığımda akademiye gitmeden önce kolyemi yaptırmak için sürmüştüm arabamı. Eskisi gibi onu yeniden boynuma taktığımda içimde oluşan bu rahatlama hissine anlam verememiştim. Ama bedenim benden izinsiz hareket ediyordu. Ve artık daha iyi hissettiğime emindim.

Akademiye geldiğimde arabamı park etmiş ve arabadan indiğimde telefonuma gelen bildirimle duraksamıştım.

"Akşam 7 de yemekte ol.

Geçen seferki saygısızlığını telafi edeceksin.

Anladın mı?

Bana karşı gelmeye devam edersen bedelini ödersin. Akşam yemekte özür dileyeceksin. Beni yine utandırırsan bu kez sonucu ağır olur ezik herif."

Gelen mesajları okuduğumda cevap vermekle vermemek arasında kalmıştım. Babam olacak adam yine beni hiçe sayıp sırf parası için onunla olan sıradan bir kadın yüzünden beni ayak altı edecekti. O kadına söylediklerimden sonra özür dilemem için tekrar yemek ayarlamıştı. Bu gerçekten bu kadar önemli miydi? Nasıl bu kadar düşüncesiz ve duyguları olmayan bir adamdı benim babam? Neden böyle biri olmak zorundaydı. Ya da beni neden hiçe sayıp her seferinde değersiz hissetmeme neden oluyordu. Tüm bunları yaparken kendisinin kazancı ne oluyordu bunu her defasında merak ediyordum.

Elbette o kadına söylediklerimden pişman değildim ve elbette akşam o lânet yemekte o pislikten özür dilemeyecektim. Lee Sooman e asla istediğini vermeyecektim. Artık umurumda değildi. Hatta sikimde olmadığını ona elime geçen tüm fırsatlarda göstermek istiyordum.

Dışarıdan bu şekilde davransam da zoruma giden şeyler vardı. Ben bir çocuktum. Bir babam vardı. Ama sevgi yoktu. Aramızda bir bağ yoktu. Aile değildik. Tam aksine her şey ama her şey kötü kurallar üzerineydi. Ben bir kuklaydım ve her şey Lee Sooman nasıl isterse o şekilde oluyordu. Benim nasıl hissettiğim hiçbir zaman önemli olmamıştı.

Academy of lovers | For Markhyuck Where stories live. Discover now