17.Bölüm

411 23 62
                                    


Uyarı!

Yetişkin içerik!

Bu bölümü okumak istemeyenler veya rahatsız olacaklar lütfen sadece ilk yarısına kadar okusun.






Yorum yapmayı unutmayın :')

Çok öpücük~

Zeus✨✨

~



Jeno, saatler akşama ilerlerken akademiden ayrıldığında hayli yorgun hissediyordu. Zaman azaldıkça daha da zorlaşan antrenmanlar, ondan yapması gerekenden fazlasını istiyordu. Koçları da Jeno nun kapasitesinin bir hayli fakındaydı ve Jeno birçok kişiyi de çalıştırırken olması gerekenden daha fazla enerji harcıyordu. Bazı günler Jaemin in de akademi de olmayışı Jeno nun omuzlarına yük bindirmişti. Bu durumdan rahatsız değildi. Aksine kendini oyalayacak şeyler bulduğu için memnundu.

Dün aralarında geçen konuşmadan sonra bu akşam için bir buluşma ayarlamışlardı. Kısa süren mesajlaşmada Jeno, akşam saat 7 gibi Jaemin'i almaya geleceğini söylemişti. Beraber yemek yeyip bir şeyler içmek için iyi bir zamandı. Her ne kadar sıradanmış gibi görünse de bu Jeno için heyecan verici bir buluşma olacaktı. Jaemin içinde farklı sayılmazdı.

Jeno babaları evde olmadığı için her zaman evin düzeninden sorumlu olan çalışanlarına ve Sungchan'a arkadaşıyla yemekte olacağını haber verip, evden ayrılmıştı. Üzerine siyah dar bir kot, siyah tişört ve siyah deri ceket giydiğinde gözlükleriyle yeterince şıktı. Her rengi giyebilirdi ancak siyah onun favori rengiydi. Nedense kendini bugün bu şekilde çekici bulmuştu ve Jaemin in beğeneceğini ummuştu.

Bildiği adrese arabasını sürerken hızlanan kalbi, Jaemin'i göreceği için heyecanlıydı. Arabasını uygun bir yerde bekletirken, kapıya geldiğinde Jaemin'i almak için hareketlendiğinde birden duraksamıştı. Evden gelen seslere istemeden şahit olmak zorunda kalmıştı.

-"Ona her istediğinde verdiğin paralar yüzünden bu hâle geldi! Sırf ona hayır diyemediğin için bu şekilde bağımlı olmasına neden oldun!"

Bu ses Jaemin'in abisinin sesiydi. Fazla net olmayan ses pürüzlü gibiydi. Ancak sesi yüksekti.

-"Ben vermesem bile bir şekilde paraları buluyordu zaten. Her şeyi benim üstüme mi yıkacaksın hyung?! Cidden mi?"

Şimdi Jaemin'in sesini duymuştu. Onun sesini hiç bu kadar sert duyduğu ilk seferiydi.

-"Her şeyi senin üstüne yıkmıyorum ancak görmezden gelinen her seferinde ben oluyorum. Bıktım anladın mı? Tahammül edemiyorum. Her gece eve geldiğimde aynı manzarayı görmeye katlanamıyorum!"

Şimdi daha yüksek çıkıyordu sesi Jungwoo'nun. Jeno için bunları duymak, üzücü olmuştu.

-"Bu konuda yalnız değilsin hyung... İnan bana son zamanlarda aldığım nefesten bile utanıyorum. Bu hâle neden geldiğimizi anlayamıyorum. Annem- onun bu hâle gelişi- kayıtsız kalamayız. Biz-"

-"Hah- kayıtsız kalamayız öyle mi?! Kendini sürekli bir 'bu evin babasıymışsın' gibi sanmana ve buna kendini inandırmana gerek yok. Yeterince sürünüyorum. Hayatım bok gibi tamam mı?! Sizden bıktım!"

Jungwoo nun kardeşinin sözünü kesmesinin ardından söyledikleri konuşmayı, yani tartışmayı bitiren şey olmuştu. Jungwoo hyung u ağlayarak kapıyı çarptığında kendini banyoya kapatmıştı. Son yaşadıkları onuda Jaemin i de kötü etkilemişti. Etkilemeye de devam ediyordu. Anneleri göz göre göre kendini mahvediyordu ve hastaydı. Tedavi olması gerekiyordu ancak bunun için iki kardeşe düşen sorumluluk fazlaydı.

Academy of lovers | For Markhyuck Where stories live. Discover now