Academy of lovers | For Markhyuck

12.Bölüm

Keyifli okumalar...
Zeus✨💜

~

Aralarında geçen yoğun dakikaların ardından Mark toparlanıp banyoya ilerlediğinde göğsündeki ve aletindeki sıvıyı temizlemişti. Hâlâ vücudunu saatler öncesindeki hâline göre dinç hissetmiyordu. Uzun günlerin ardından Haechan 'la tekrar birlikte oluşu, bu akşamı en yüksek hazda yaşamasını sağlamıştı. Tüm enerjisini sanki tüketmiş gibiydi. Biraz dinlenmeyi ummuştu. Banyodan aldığı temiz havluyla Haechan ın bedenini de temizlediğinde, kendini yavaşça yatağa, Haechan ın yorgun bedeninin yanına bırakmıştı.

Nefesleri henüz yeni yeni normalleşirken ikiside konuşmamıştı. Loş ışığın hakim olduğu, koyu renk mobilyalarla dizayn edilen bu büyük ve lüks dairede ikisinin nefes alış verişleri dışında bir ses duyulmuyordu. Haechan az önce fark etmese de, biraz daha sonra kendine geldiğini hissettiğinde gözlerini aralayıp önce yanındaki bedene ve sonra da temizlenen vücuduna bakmıştı. Yaşadığı bu şey basitti. Sadece Mark, sevişmelerinden sonra Haechan'ı da temizlemişti. Ama Haechan bunu ilk kez yaşıyordu. Bu basit detaylar Haechan için önemliydi. Çünkü birçok şeyi ilk kez bu adamla yaşıyordu. Bu his kısa süreli karnının kasılmasına neden olduğunda derin bir nefes almıştı.

Haechan yorgun bedenini yataktan kaldırırken Mark, onun gideceğini sanmıştı.

-"Nereye?" Diye sormuştu.

-"Bir yere değil, uzanalım."

Dediğinde, Haechan başıyla yatağı işaret etmişti. Yumuşak örtünün altına girdiklerinde Mark'ta Haechan ın hareketlerine uyumlu davranıyordu. Bir süre daha konuşmadan uzandıklarında bu sessizlik garip gelmeye başlamıştı. Ancak Haechan ın nefesini tutmasına neden olan bir şey olmuştu. Mark, önce ona doğru dönmüş ve sonra bedenini kaydırıp Haechan ın başının altına kolunu uzatmıştı. Büyük yatağın içinde yan yana ve birbirine yaslı olan bedenleriyle yatıyorlardı.

Haechan önce kaşlarını çatıp bu durumu garipsese de Mark'ın normal davranmaya devam etmesi, onu da bir süre sonra rahatlatmıştı. Ama ne olursa olsun, bir şeylerin içinde gerginlik hissi verdiğini yadsıyamazdı. Bedeni bunlara alışık değildi. Ruhu asla değildi.. Hatta şu an Mark'ın çoktan çıkıp gitmesi ve Haechan ı yalnız bırakması gerekiyordu. Sonuçta sex yapmışlardı ve Mark istediğini almıştı. Ama buradaydı. Bu garip değil miydi?..

Bir süre sonra koyu tutamlarında Mark'ın parmaklarını hissetmişti Haechan. Mark'ın yüzü biraz yukarıda kalsa da, Haechan onun bakışlarını hissediyordu. Şu an burada kasılan ve gergin hisseden bedeni, bir şekilde patlak vermemek için kendini kasmaya devam ediyordu. Mark tüm bunları bilerek mi yapıyordu? Peki kendisi neden onu itmiyordu. Neden Mark a saçmalamamasını söyleyip bedenini uzaklaştırmıyordu? Çünkü soruların yanıtını bilmiyordu. Kendinden izinsiz davranan bedeni, her şeye karar veriyordu sanki... Ama bu düşünceleri daha fazla edinmemek için ortamın dikkatini dağıtan bir konu bulmaya karar vermişti Haechan.

-"Babamın... yani sen geldiğinde- evden çıkmanın bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim."

Demişti hafif bir ses tonuyla. Ancak hâlâ bedenine yaslı olan beden ve saçlarında gezinen parmaklar tüm odağını topluyordu. Sorduğu soruyla Mark 'ın parmakları bir süre hareketini kesse de, devam etmişti.

-"Yani- bilmiyorum.. Hatta olay çıkacağını falan bile düşündüm. Ama o- hiçbir şey demedi. Sadece kötü bakışlarıyla evden çıkmamızı izledi.

-Mark?.."

Haechan konuşurken, Mark'ta kendi düşüncelerine dalmıştı. Haklı olduğunu biliyordu çünkü Lee Sooman normal şartlarda bu kadar tepkisiz kalmayacak biriydi. Ama Mark'la arasında geçen konuşma, anlaşılan Lee Sooman i frenlemişti. İstemese de bu işlere bulaşmıştı Mark. Ve mecbur olmadıkça daha ileri gitmeyecekti. Bunu belirleyecek olan katilin kendisiydi.