34.Bölüm

219 15 148
                                    

Hey~
Finale son 1...
Veda edemiyorum.

Keyifli okumalar dilerim, lütfen oy vermeyi ve bir sürü yorum yapmayı unutmayın.

Çok öpücük,
Zeus💜🌠








~








Haechan'ın yanına, Kore'ye, geldiğim tarihten birkaç gün sonra ikimizinde beklemediği kadar keyifli bir haftasonu geçirmiştik. Onu buna asla zorlamamış olsam bile ailemle tanışmayı ve onları ziyarete gitmeyi kabul etmişti. Hatta onu ilk kez bu kadar heyecanlı görmüş bile olabilirdim. Cumadan önce büyükannemi aradığımda onları ziyarete geleceğimi ve yanımda çok önemli biriyle geleceğimi söylemiştim.

Babamla konuştukları için zaten Haechan'dan haberleri vardı ancak ilk kez bir araya geliyorlardı. Çok fazla hazırlık yapmalarına gerek olmadığını söylesem de onlara itiraz edememiştim ve biz cumartesi ile pazar gününü büyükannem ve büyükbabamla geçirmiştik. Belki yersiz olabilir diye endişelensem de hiç tahmin ettiğim gibi olmamıştı. Haechan çok eğlenmişti ve buraya tekrar gelmek istediğini birkaç defa söylemişti.

Evet yanılmamıştım, büyükannem Haechan'ı gerçekten çok sevmişti. Yaşadığımız zor günlerden ikisinin de bilgisi olsuğunu biliyordum. Ancak bu konu hiçbir şekilde açılmamıştı. Daha çok okulumuzdan, başarılarımızdan ve mezun olduktan sonra artık bundan sonraki hayatımızda neler yapacağımızdan bahsetmiştik.

Haechan, annesinden hatıra kalan atölyeyi çalıştırmaya devam etmek ve bundan sonraki yıllarına çikolata şefi olarak devam etmek istediğinden bahsetmişti. Bense, sıkı bir eğitimden geçip kendi okulumu açarak bir eğitmen olmak istiyordum. İkimizde hayalleri çok uzakta değildi. Zamana ihtiyacımız vardı. Ve hep birlikte olmaya...

İlk gün ve diğer günde, hatta oradan ayrıldığımız ana kadar inanılmaz derecede büyük bir ilgiyle vakit geçirmiştik. Büyükbabam ve büyükannem onları ziyaret etmemize çok mutlu olmuşlardı. Onları gerçekten özlemiştim. Hatta bir dahakine Jeno ve Sungchan'ı da getirmem için iyice söz istemişlerdi. Elbette, onlarsız olur mu?!..

Haechan, hayatı boyunca ilk kez bu kadar sıcak ve samimi bir ev ortamında vakit geçirdiğini söylediğinde sessiz kalmış ve diyecek bir şey bulamamıştım. Her fırsatta bana ne kadar şanslı olduğumu söylemeyi unutmuyordu. Onun da böyle bir aileye sahip olmak istediğini biliyordum. Her zaman eksik hissetmeye devam edeceğini de... Ama o bunu söylerken, her zaman benim ailemin artık onun da ailesini olduğunu mutlaka hatırlatıyordum. Bunu sırf o daha iyi hissetsin diye söylemiyordum. Zaten olan buydu, Haechan artık benim ailemdi. Ve benim ailemde artık onun bir parçasıydı.

-"Gerçekten- her defasında nasıl haklı çıkabiliyorsun Bay mükemmel Mark Lee? Yine senin dediğin gibi oldu her şey. Ben... Çok stresliydim ama onlar- sanki çok daha önceden onlarla tanışıyor gibiydim. Çok tatlılardı~"

Dediğinde gülüşünü de işitmiş ve gözlerimi yoldan ayırmadan onu dinlemeye devam etmiştim. Eve dönüş yolumuzda son olanlardan bahsederek sohbet etmiştik.

-"Cidden... Bir ara sanki sen onların torunuymuşsun gibiydi Kkkkk Büyükannemle bir olup benimle uğraştınıız!"

Biraz oyuncu bir tavırla konuştuğumda son anda gülmüştüm.

-"Öyle Kkkkk Ama seninle uğraşmak güzel kabul et."

Dediğinde elbette onu onaylamıştım. Her ne kadar benimle uşraşmasına ses çıkarmasam da asıl ben onunla uğraşmayı seviyordum. Zaten huysuzdu ve o tipiyle sinirlendiğinde inanılmaz tatlı bir şey oluyordu. Yol boyunca da ona nasıl sarhoş olduğumu fazla belli etmemeye çalışarak konuşup duran tatlı dudaklarını izlemiştim. Haechan'ı izlerken aynı zamanda da araba kullanmak biraz zor olmuştu. Ama hiçbir anını kaçırmak istemiyordum. Onu çok seviyordum.

Academy of lovers | For Markhyuck Where stories live. Discover now