1. Bölüm

820 29 12
                                    

BU BÖLÜMÜ KOYU TEMA İLE OKUMANIZI ÖNERİRİM

Merhabalar dostlarım,
Sanırım bu bölümü üçüncü kez yüklüyorum. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bu benim ilk hikayem ve daha en baştan bolca aksilik yaşadığıma inanıyorum. İlk bölümü elimden geldiğince iyi bir hâle sokmaya çalıştım. Umarım severek okursunuz :)

Merak ettiğiniz bir şey olursa veya bir konuda fikrinizi belirtmek isteyecek olursanız bana yorumlardan ya da mesajlardan ulaşabilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim. Keyifli okumalar dilerim.

 Keyifli okumalar dilerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


1. BÖLÜM | SEN ÇOCUKLUK AŞKIMSIN

18 Ağustos 1745
Londra - İngiltere

Güneş tepede tüm ihtişamı ile kavururken Bayan Hurt elindeki dantelli ve işlemeli yelpazesi ile küçük Catherine ile uğraşmakla meşguldü. Londra'nın yağmurlu günlerini özlediğini düşünen genç kadın, bu küçük kızla daha ne kadar başedebileceğinden emin değildi. Onu eğitip bir leydi hâline getirebilmek bir yana dursun, bu kızdan bir insan bile çıkaramazdı.

İçinden,Tanrı yardımcım olsun, diye geçirip küçük kızın peşinde koştururken bir anda ayağının altına takılan eteğiyle kendini yerde buldu. Elbisesi toz toprak içinde kalmıştı. Gözlerini kapattı ve öfkesini sindirmeye çalıştı, aksi hâlde bu küçük kıza fena şekilde zarar verecekti. Kısa süre sonra duyduğu ses ile irkilip gözlerini daha da sıkı kapattı.

"Yerde ne yapıyorsunuz Bayan Hurt? Yoksa yoruldunuz mu? Hah... Size benle başedemeyeceğinizi söylemiştim!"

Uzaktan alaycı bir tavırla genç mürebbiyesine meydan okuyan küçük kız, bir elma ağacının tepesinde, elinde oldukça sulu ve kırmızı bir elmayla yerdeki genç kadını büyük bir zevk ile izliyordu. Bugüne kadar kendisi ile başedebilen olmamıştı ve olmayacaktı.

Eteğinin ucunu yırttığı, artık mavi olmaktan çıkmış ve tozdan neredeyse kahverengi olmuş elbisesini önünde topladı ve ağaçtan bir çırpıda indi. Gözleri hâlâ kapalı duran ve öfkeli olduğunu nefes alış verişinden belli eden genç kadının önünde durup yavaşça eğildi.

"Bayan Hurt, korkarım içeri geçip sizi burada bırakacağım. Biliyorsunuz, birazdan büyükannem burada olur ve onu kapıda karşılamalıyım."

Elindeki yarısı yenmiş elma ile içeri girerken yüzünde bir galibiyet sevinci vardı. Gün neredeyse son bulmuş ve bir zafer daha elde edilmişti. Küçük kız kolay lokma olmadığını tekrar göstermişti.

🍀

"Büyükanneeee!"

Hızla büyükannesinin kucağına atlarken, uzaktan kendilerine yaklaşan mürebbiyesine mânâlı bir gülücük bırakmayı da unutmadı. Üzerinde az önce temizlenip giydiği pembe elbisesi ve saçlarında mor puantiyeli pembe kurdelasıyla oldukça tatlı bir görünümü vardı. Elinden tuttuğu büyükannesini hızla oturma odasına götürdü ve kendisine alınan hediyeleri önüne serdi. İlgiyle her birini incelemeye koyuldu.

Ve Bir RüzgârWhere stories live. Discover now