27. Bölüm

141 24 0
                                    

Selamlar, sevgiler...
Kısa sayılmayacağını düşündüğüm bir bölümle karşınızdayım yine. Bugün iki bölüm birden atmayı düşünüyorum, umarım bir sorun çıkmaz. Bu bölüm çok olaylı geçmez ama tadı çıkarılarak okunmalı bence.

Keyifli okumalar dilerim

Keyifli okumalar dilerim ♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


27. BÖLÜM | İÇ ÇEKİŞ

Genç kız dalıp gittiği manzaraya karşı bir kez daha kederle iç çekti. Gözleri tek bir noktaya odaklanmış, ötesini göremiyordu. Solgun yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu.

- Kırgın öldü Judith. Çok şey ukde kaldı içinde. Çok haksızlık yapıldı ona.

Mağrur bir edayla söylenen bu sözler, Katie Lawrence'a aitti. Ses tonunda gizleyemediği bir duygu vardı. Art niyetli olduğunu açıkça belli eden bir duyguydu bu. Buraya geldiği ilk andan itibaren bunu hissettirmekten çekinmemişti.

- Ah canım... Halbuki insanların gönlünü hoş etmekten başka bir şey yaptığı da yoktu.

Annabelle bu sözlerle başını eğdi. Utanmıştı. Bunlar açık açık kendisine yönelik söylenmiş sözlerdi. Nedeni de belliydi.

Katie ise Annabelle'in bu şekilde utandığını gördükçe üstüne daha fazla gitmek istiyordu. Bir sonraki hamle için ağzını tekrar açtı.

- Zat...

- Leydi Lawrence, artık benden size müsaade.

Catherine, Katie'nin son söyledikleri üzerine bir hışımla yerinden kalkmıştı. Kendini daha fazla tutamazdı. Bu son derece kaba ve kötü niyetli sözlere daha fazla katlanamazdı.

- Belli ki yorgunsunuz, dinlenmeniz gerekiyor.

Leydi Lawrence bu sözler üzerine ayağa kalkarken gözlerinde yanmaya devam eden bir ateşle baktı Catherine'e. Yılların öfkesini kusmak için fırsat bulmuşken bu şekilde engellenmek sinirini bozmuştu.

- Hayır Leydim, oldukça zindeyim.

Bu pişkin tavır karşısında daha da çok öfkelenmişti genç kız. Kollarını bağlayıp karşısındaki kadına doğru iki adım attı.

- Öyleyse daha da kötü. Zira böylesine pestelkerani sözleri ayıkken ediyor olmanız çok üzücü.

Genç kız etrafındaki herkese gözleriyle döver gibi baktı. Bu kalabalığın burda bulunmasının tek nedeni, dedikodu malzemesi toplayabilmekti hiç şüphesiz.

- Başka zaman toplanırsınız, dost meclislerinizde.

Kapıyı işaret edip özellikle Leydi Lawrence'a yöneltti bakışlarını. İnsanların fısır fısır konuşmaya başladığını fark edebilmişti. Buradan gittikten sonra kendisi hakkında uzunca bir süre konuşacaklarından hiç şüphesi yoktu.

Ve Bir RüzgârWhere stories live. Discover now