Çok sürmedi. Omuzlarında bir sıcaklık hissetti. Bir ceket sarılmıştı. Kokusu ona hayat verdi. Gözlerini yumdu. Sonra da gittikçe uzaklaşan adım seslerini duydu. Arkasına daha bakmamıştı bile. O güzel gözlerde can bulmasına müsaade etmeden gitmişti...
Selamlar, hikaye tüm hızıyla devam ediyor. Keyifli okumalar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
7. BÖLÜM | İLK DANS
İlk dansını Charles ile ediyor oluşunun mutluluğu göğsünü kabartırken genç adamın yakınlığı ve ilgili bakışları nefesini kesmeye yetiyordu. Onunla en son bu kadar yakın oldukları an geldi gözlerinin önüne. Akasya kokuları eşliğinde, Charles'ın odasında...
Tüm bu kötü anıları zihninden def ederken aklına düşense bir yandan yüreğini yakmaya başlamıştı. Charles onu tanımıyordu, yani şu an nişanlısı dışında bir kızla birlikte olduğunu sanıyordu. Dolayısıyla da genç kızı aldatıyordu. Dans ederek birini aldatmış sayılmazdı tabi fakat tüm bu bakışlar, genç adamın gecenin ilerleyen saatlerinde farklı planlarının olduğunun çok net bir göstergesiydi.
Yerinde rahatsızca kıpırdandı Catherine. Şu an kendiyle aldatılıyordu. Daha önce bu kadar gülünç bir duruma düştüğünü hatırlamıyordu. İstemsizce acı bir gülüş belirdi dudaklarında.
"Bu güzel gülüşün sebebini öğrenebilir miyim?"
Bu can yakıcı güzellikteki gülüşün... Bu bahar kadar serin, bu okyanus kadar derin gülüşün... Bu kadını daha önce neden hiç görmemişti?
"Komik olduğunu düşündüğüm bir anım belirdi bir anda. O kadar önemli bir şey değil lordum."
Charles genç kızı kendine daha da yaklaştırırken derince bir nefes aldı bu sefer. Bu kız bahar kokuyordu.
"Yine de merak ettim. Anlatır mısınız?"
Bahar kokusuyla mest olurken kızın elinin altında nasıl da yaprak gibi titrediğini hissedebiliyordu. Bu da genç kızı etkilediği anlamına geliyordu. Bu durumdan çok memnundu.
"Küçükken.. henüz küçük bir çocukken çok değer verdiğim bir beyefendi vardı."
Sonra yüzündeki gülümseme genişlemiş, olabilecek en güzel hâle gelmişti.
"Bir davete katılmıştım. Ona dans teklifi etmiştim ama büyüyünceye kadar beklemem gerektiğini söylemişti. Sonra da gidip genç ve güzel bir kadınla dans etmişti."
Tatlı tatlı kıkırdarken kafasını genç adamın göğsüne gömdü. Etraftaki insanların onları nasıl ilgiyle izlediklerinin farkında olsa muhtemelen bunu asla yapmazdı. Şu an onun için yalnızca ikisi vardı.
"Sonra yatıya kaldıkları gece o dans ettiği kızın kafasına bal dökmüştüm. Saçları mahvolmuştu.."
Kafasını genç adamın göğsüne daha çok gömerken aşk sarhoşu olmuş gibi hissediyordu.
"Apar topar eve dönmek zorunda kalmışlardı. Balonun sonraki günü, o beyefendiyle dans edememesini sağlamıştım."
Genç adamdan hafifçe uzaklaşırken Charles'ın yüzündeki garip ifadeyle kala kalmıştı. Kendisine neden böyle baktığını anlamaya çalışırken genç adamın dudaklarından dökülen sözlerle dizlerinin titrediğini hissetti.
