4. Bölüm

239 27 1
                                    

Kitabı gören kişi sayısı henüz 25 :d tabii öyle yazılır yazılmaz binlerce kişi tarafından okunmasını beklemiyorum ama bu durum yine de can sıkıcı. Yazmaya devam edeceğim. Umarım okuyucu sayım artar. Artmasa da yapacak bir şey yok gibi. Sayının bu kadar az olmasını tarihi kurguya olan ilginin şu sıralar az olmasına bağlamak istiyorum.

İleriki bölümleri uzun yazmaya çalışacağım. Hatalarımı da zamanla düzenlemelerle azaltmaya çalışacağım. Umarım bu süre zarfında daha çok kişiye ulaşma şansı buluruz.

Keyifli okumalar dilerim sevgili okuyucum. Umarım bu bölüm beğenilir :)

 Umarım bu bölüm beğenilir :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


4. BÖLÜM | TATLI TELAŞLAR

Elindeki kitabı rafa bırakırken yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı. Sheakespeare'in sonelerini her okuyuşunda içinde beliren canlılık mutlaka yüzüne de yansırdı. Tüm o kötü sayılabilecek olayların üzerinden bir aya yakın bir süre geçmiş ve genç kız kendini zamanın şifalı kollarına bırakmayı tercih etmişti. Aksi hâlde yüreğine yerleşen cam kırıkları her nefes alışında yüreğine daha çok batar, canını daha çok yakardı.

"Leydim."

Catherine duyduğu ses ile arkasını dönünce kapının kenarında kendisini beklemekte olan Maryanne'i gördü. Yüzünden pek de iyi şeylerin olmadığını anlamak mümkündü fakat genç kız ses etmemeyi tercih etti.

"Efendim, büyükanneniz sizi yemeğe çağırmamı istediler. Sizi bekliyorlar."

"Peki Maryanne. Hemen geliyorum."

Catherine, ne zaman öğreneceğim acaba yemeğe vaktinde gitmeyi? diye düşünürken elindeki kitapları çalışma masasının üzerine bıraktı ve alt kata doğru ilerlemeye başladı. Malikane bugün fazla sessizdi ve bu durum Catherine'in huzursuz olmasına sebep olmuştu. Acaba bir şey mi oldu? diye düşündü genç kız. Maryanne'in de suratı beş karıştı zaten.

Yemek masasına doğru ilerlerken önündeki boş tabağa dalgın dalgın bakmakta olan büyükannesini gördü genç kız. Hayli yorgun görünüyordu.

"Büyükanne, ne oluyor Tanrı aşkına? Bugün de herkesin yüzünden düşen bin parça. Anlamadım ki..."

Yaşlı kadın torununun sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrılırken yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. Birazdan duyacaklarıyla Catherine de muhtemelen pek mutlu olmayacaktı ve yaşlı Düşes, nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

Tüm o kötü olayların üzerinden koskoca bir ay geçmiş ama daha yaşlı kadın konuşması gerekenleri konuşamamıştı. Catherine'in ruhsal yorgunluğunu biraz atlatmasını bekliyordu. Belki o zaman daha az kötü bir tepki verirdi.

"Catherine, güzel kızım."

Catherine tabağındakileri yerken büyükannesine ilgiyle baktı. İçindeki huzursuzluk gittikçe büyürken nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Ve Bir RüzgârWhere stories live. Discover now