11. Bölüm

186 22 3
                                    

Selamlar,
Bu bölüm ötekilere nazaran biraz kısa olacak dostlarım. Ama seveceğinizi düşünüyorum zira yenilikler de ekleniyor sayılır.. Kitabın yalnızca bir çift üzerine olması beni pek tatmin etmez açıkçası, bu yüzden her ne kadar Catherine ve Charles ağırlıklı olacak olsa da diğer karakterlere de ara sıra bölüm ayıracağız bilginiz olsun.
Keyifle yazdım, umarım siz de keyifle okursunuz

Keyifle yazdım, umarım siz de keyifle okursunuz ♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


11. BÖLÜM | HOŞÇA KAL

Sonunda terasa açılan büyük kapıya ulaşıp birkaç adım atmıştı ki beline sarılan kollarla korkuyla bir çığlık attı genç kız. Ama muhtemelen dudaklarına kapanan eller yüzünden çığlığı kimse tarafından duyulmamıştı.

Catherine bir an yaşamla tüm bağının koptuğunu sanmıştı. Kalbi duracak gibi olmuş, nefesi kesilmişti taa ki iki genç kızın kahkahalarını duyana kadar. Evet belini saran ve dudaklarını kapatan iki genç arkadaşıydı.

- Ahhahah.. Aman Tanrı'm.. nasıl da korktu gördün mü Bell?

Annabelle elleriyle gülmekten ağrımaya başlayan karnına bastırırken arkadaşına katılmadan edememişti.

- Ahhahahhah.. Bu.. Müthişti Aby..

- İnanamıyorum. Bir de gülüyor musunuz?

- Tabi ki güleceğiz Catherine. Verdiğin tepkiyi görmeliydin.

- Yerinden zıpladı resmen..

- Çocuk gibisiniz..

Bundan sonraki yarım saat Catherine ile dalga geçmekle geçmişti iki genç kız için. Catherine ise somurtup durmuştu, ona göre bu yaptıkları ne eğlenceli ne de komikti.

- Elizabeth'in Cristoph Barnes ile evlenecek olmasına ne diyorsunuz?

Abigail memnuniyetsiz bir ifadeyle cevap vermişti Catherine'e. Bu ikiliyi asla yakıştıramamıştı.

- Ben şahsen hiç yakıştırmadım. Cornwall Kont'unun çok daha iyilerini hak ettiğini düşünüyorum. Hem duyduğuma göre Bay Barnes kendi isteğiyle evlenmemiş, aileler arasındaki bir anlaşmaymış. Zaten gönlünün kimde olduğu da belli.

Abigail'in son cümleleriyle gözler Annabelle'e dönmüştü ama genç kız bu durumu çok da umursuyor gibi görünmüyordu. Elindeki kadehten birkaç büyük yudum alırken omzunu silkmekle yetindi.

- Eee Annabelle? Bize anlatmak istediğin bir şey var mı?

Catherine genç arkadaşına imalı imalı gülerek her şeyin farkında olduğunu göstermeye çalışıyordu ancak sorun şuydu ki, tüm bu olayların Annabelle için hiçbir önemi yoktu. Onun zihni şu an bir çift maviliğin işgali altında, esaretin tadını çıkarmaktaydı.

Ve Bir RüzgârWhere stories live. Discover now