K-R-4 Teyze

363 48 6
                                    

Alarmın çalma sesi yerine kapı çalma sesiyle gözlerimi açtım. Telefonu alıp saate baktım. Ve saat gecenin üçüydü. Lanet olsun kim bu gece gece.

Israrla çalan kapıyı kalkıp açtım. Karşımda teyzemi göreceğim aklımın ucundan bile geçmezken karşımda teyzem duruyordu.

Boynuna atlayıp "teyzoşum" diyip sımsıkı sarıldım. Elleriyle ittirip "kız sen beni geldiğim gibi öldürmeye mi niyetlisin" dedi gülerek. "Sıkı bile sarılmadım teyzoş sende hemen atara bağlıyorsun he." dedim. Teyzemin geldiğine hala inanamıyorum bi kaç güne gelicekti.

Teyzemle içeri girdik gece olduğu için ona misafir odasını verdim ve yatıp uyudu. Sabah okul var ve ben hâla ayaktayım süper. Teyzemle dertleşemeden uyudu ve yarında okulda olucam. Hâyatıma bir kez daha lanet ederek kendimi uykuya bıraktım.

***
"Rüya, hadi okul saati kalk teyzecim." sesini duyar duymaz kalktım uykum gerçektende çok hafif bir tıkırtıda uyanabilcek kapasitem var.

Kalkıp eli yüzümü yıkadım. Düz olan saçlarımı elimle taradım. Üzerimi de değiştirip aşşağı teyzemin yanına indim. Mutfağa gittiğimde bu kadar harika bir kahvaltının olucağını tahmin etmezdim. Teyzem eskiden makarna bile yapmazdı zamanla herkes değişiyor. "Oo teyzoş döktürmüşsün." diyip yanağına öpücük kondurdum. "Maşallah elimden her iş gelir." dedi alayla ve sofraya oturdu. Karşısına bende geçip oturdum. "Ee teyzoş nasıldı yurt dışı." diye sordum merakla. "Aynı burda nasılsa orasıda öyle, ama tek fark buradaki gibi değil uyku saatleri, nasıl söyliyim sabah beş gibi kalkarız biz, başarılı olmanın yolu erken kalkmaktır. Mesela saat akşam sekizde heryer kapanır, bi o yönden sevmiyorum o kadar. Başlarda alışamadım tabi ama zamanla alıştım. Senin nasıldı hayatın burda. " dedi merakla. "Ah ne sen sor ne ben söyliyim. " diyip güldüm.

Kahvaltı bittikten sonra okula doğru yola çıktım. Telefonu açıp whatsappa baktım. Şimdilik hiç mesaj yoktu ve kapattacakken korna sesiyle irkildim. Arkamı döndüğümde burun buruna olduğum arabayı farkettim. Arabanın sahibi aşşağı indiğinde baya şaşırdım. "Yinemi sen, nasıl bir belasın sen ya." dedi ekin. Yüzüme gülümsememi yayıp "uyuz musun sen" dedim. Ekin gözlerini devirip "az daha bebeğime zarar veriyordun" dedi Ekin. Ekinin karnına gözlerimi dikip "oha hamilemisin" dedim şakayla. Ekin şaşkınlıkla bana bakıp "bakıyıp bi" diyip yüzüme baktı "harbi gerizekalı" diyip arabasına bindi. Tekerine tekme attıp kenara çekildiğimde kornaya basıp uzaklaştı.

Okula vardığımda gözüm kavga eden asya ve batu ya çarptı. Yanlarına ilerleyip "günaydın." dedim. "Günaydın." dediler aynanda ve kavgaya devam ettiler. "Hey neden kavga ediyorsunuz." diye sordum merakla. "Hanımefendi başka erkeklerle konuşuyor." dedi batu sinirle. "Ya sanane konuşurum. Sen niye karışıyorsun. Neyimsin benim." dedi asya bağırarak. "Seni bi abi olarak uyarıyorum asya konuşma o çocuklarla." asya abi lafını duyar duymaz gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Batunun sözü bitincede koşarak okula girdi. Batu da gidecekken kolunu tuttum. "Şimdi sana sinirli sorun olmassa ben konuşayım." dedim batuya oda kafasıyla onayladı. Okula doğru koştum. Tuvallette olacağını tahmin ederek tuvete girdim. Ağlama sesi gelen kapıyı açtim. Asya bi köşeye sinmiş ağlıyordu. Ona sarılıp "şşt ağlama. Ne oldu" dedim. Eliye gözyaşlarını silip. "Yok birşey hadi derse gidelim." dedi. "Özel değilse dinlerim asya ders ônemli değil." dedim. Gülümseyerek ayağı kalktı arkasından bende kalktım. "Sadece bi an bana bağırmasına katlanamadım." dedi. "Eminmisin" dedim merakla. "Lanet olsu ona aşığım ama anlamıyor ." dedi. Asyaya sarılıp "aşk konusunda benden bir şey çıkmaz ama sıkma moralini elbet bir gün fark eder seni" dedim. Asya gözlerini silip gülümsedi "haklısın"

Sınıfa girdiğimizde batu bana merakla 'ne oldu' der gibi baktı. Elimle 'sonra' diye işaret verdim. Ve yerime. Geçtim. Yanıma bi çocuk geldi ve elini uzattı "selam ben doruk." dedi ve gülümsedi. Gülerken gözlerinin içi parlıyordu ve bu onu oldukça tatlı gösteriyor. "Selam bende rüya." dedim elini sıkarak. "Alıştınmı okula." dedi doruk. Başımı onaylarca salladım. "Bi ihtiyacın olursa buralardayım çekinme." dedi doruk. Bende ona güldüm. Beraber gülüştükten sonra gitti. "Bu doruk o havalardan mı." dedim asya ya. "Doruk farklı bi çocuk hava atmaz yani iyi biri" dedi. Bende gülümseyerek önüme döndüm.

Öğle molası geldiğinde asya ben batu dışarı yemeğe çıkmaya karar verdik. Belki yemekte o ikisini de barıştırabilirim. Asya batuyla hiç konuşmadı batuda asyayla. Sınftan çıkıp merdivenlerden inmeye başladık. "Ee nereye gidiyoruz" diyip ikisine döndüm. Dönerken ayağım takıldı tam düşücekken bi el belimi sardı. Arkamı döndüğümde doruğu gördüm. "Teşekkürler." dedim. Ellerini belimden çektikten sonra "dikkatli olman lazım." diyip güldü o sırada ekin de geldi ve beraber gittiler.

Yemeklerimizi sipariş ettik. "Siz ikiniz hemen barışmassanız giderim ve sizinle konuşmam." dedim ikisininde bi elini alarak birbirine kavuşturdum. Asyanın kızardığını fark ettim. Batuda ona gülümsedi "kusura bakma bağırdığım için ama seni korumaya çalışıyorum" dedi. "Beni herkesten uzak tutarak koruyamassın. Önemsiz bir şey için bana bağırdın ve kırıldım " dedi asya. Batu ayağı kalkarak ona sarıldı. "Özür dilerim." dedi asyada ellerini batunun beline sarıp gülümsedi. "Oh be barıştılar sonunda." dedim gülerek. "Sayende." dedi asya. Siparişlerimiz gelince yemeğe koyulduk.

Okula döndüğümzde zil daha çalmamıştı. "Neden hiç mavi sebze yok " dedi batu. Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım "yine mala bağladı" dedim. Asyada kafasıyla beni onayladı "daha asyaya sarılmadım." dedi. Cidden iğrenç şakaları var. "Batu kendine bağlan o zaman" dedi asya ve kafasına çaktı. İkisinin anlaşması harika.

Beraber sınıfa çıktık. Ders zili sonunda çaldı. Doruğun bakışlarına maruz kalmamak için pencereden dışarıya baktım. Bir sürü araba geldi ve hepsi birbirinden harika yarış arabası olduğu çok belli. Okuldan ekin çıktı ve arabalardan birine bindi. Asyayı dürtüp gösterdiğimde güldü "ekin araba yarışçısı bebeğim, ama bu aralar fazla yarışmıyor" dedi. "Hm" diye ses çıkartarak kitabımı açtım. Arabalara benimde tutkum vardı ama hiç kullanmadım ben alıcı değil bakıcıyım. Doruk yanıma geldi "Kalemin varmı" diye sordu. Çantamdan bir kalem çıkartıp ona uzattım. "Saol" dedi ve güldü. Gülünce cidden çok çekici oluyor sevgilisi şanslı olmalı neyse. "Bu çocuk ne iş." dedi batu. "Kalem istedi." dedim. "Sana bakıp bakıp duruyor." dedi batu. "normalde kızlarla muhattap bile olmaz." dedi asya gülerek. "Saçmalama." dedim asyaya. "Saçmalanmaz taranır" dedi batu. "Kusmak istiyorum." diyip elimi karnıma götürdüm. "Zevzek." diyip dişlerini sıktı asya. Hoca girince konu kapandı ve derse odaklandık.

Eve geldiğimde teyzem yoktu. Üzerimi değistirip koltuğa yayıldım. Whatsapp ı açtığımda mesaj yoktu.
Topluya yazmaya karar verdim.

Ben
Selam

Asya
As

Batu
Kimi asayım.

Ben
Yeter kuscam

Asya
Ben kaç senedir çekiyom

Ben
Allah sabır versin

Batu
Kalemin varmı. Saol

Ben
Batu kes ya

Batu
Şakada yapılmıyor atarlı ergen

Asya
Zevzek

Ben
Neyse ben uyucam hadi bay

Asya
Bay

Batu
Bayan

Batu çok sıcak bir çocuk ondaki tek soğukluk espirileri. Bay yazdıktan sonra bayan yazdı. Allahım sana geliyorum.
Odama çıkıp yatağıma uzandım teyzeme yedek anahtar vermiştim o içeri girer. Göz kapaklarıma daha fazla hakim olamayıp kendimi uykuya bıraktım...

Kelebeğin Rüyası (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin