K-R-7 Soru

294 45 6
                                    

Multimedyada rüya ve asya var. Keyifli okumalar

Sınıfa geldiğimde hoca derse girmişti bugün çok geç kalmıştım ders matamatikti. Hocadan izin alıp yerime oturdum. Yanımdaki adını bilmediğim çalışkan çocuk "günaydın." dedi. Ona gülümseyip "günaydın." dedim. "adın neydi." dedim gülümsemeye çalışarak. "Oytun adım." dedi bende elimi uzatıp "bende rüya." dedim elimi sıkıp önüne döndü. Hoca soruyu yazmıştı çoktan. Listeden kalıcak kişiyi seçicekti inşallah ben çıkarım bu soru bayağı kolay ve bildiğim konu. Hoca "ekin tahtaya." dedi. Ekine baktığımda şaşırmış hocaya bakıyordu. Ekin kalktıp tahtaya gitti. "Hocam şuan gözlerim bulanık görüyor benim yerime başkası kalksa." dedi ve çapkın bir gülüş yaptı. "Kim kalkarki matamatik sorusuna. Eğer biri kalkarsa anca oturursun." dedi hoca ekine. Yanımdaki çocuk da yapamamıştı galiba sınıftan çıt çıkmayınca parmağımı kaldırdım. Ekin şaşkınca bana bakıyordu ve sınıftakiler. "Gel bakalım yeni kız." dedi hoca bana. Gülümseyip tahtaya çıktım. Ekinin elinden kalemi alıp çözmeye başladım. Soru bittiğinide "doğrumu" dedim hoca cevaba bakıp gülümsedi "doğru geçebilirsin yerine, bide size performans görevi veriyorum ekini sen çalıştırıcaksın. Eğer ekin sınavdan elli yada ellinin üzerinde alırsa ikinizide dersimden geçiririm ama alamassa ikinizide bırakırım." dedi sert bir şekilde. "Haksızlık hocam" dedim sinirle. Ekine baktığımda bana bakarak tek yanak gülüyordu gerzek. Resmen onun eline düşmüştüm. Öfkeyle sırama oturup küfretmeye başladım. "Duyamadım." dedi hoca. Batu atlayarak "anasının x kökü babasının y sine denk gelmiş cevap olarak da x çocuk çıkmış. Ortada ebe mebe kalmamış." dedi hocaya. Sövdüğüm kelimeleri matamatiğe bağladı sınıftakiler kahkaha atarken hoca batuya kaşlarını çatmıştı "zevzek" dedi hoca sinirle. Tenefüs zili çalınca kantine indik. Batu bize kahve almaya gitmişti bizde onu bekliyorduk. Kantin kapısından giren ekini gördüğümde bizim masamıza geldi. "Kısa ve net konuşucam sana tahammül edemiyorum ama etmek zorundayım bücür, çıkşlarda bir saat beraber matamatik çalışıcaz. Sınıfta bir sene daha kalamam." dedi sinirle. Ona dil çıkartıp önüme döndüm. Oda söve söve ayrıldı. Okulun popisi ekinle çıkışlarda bir saat beraber takılmak kulağa işkence gibi geliyor. Batu yanımza gelip kahveleri uzattığında aldık. Batu direk asyanın yanına oturup elini beline koydu. "Özlemişim seni." diyip asyanın boynuna öpücük kondurdu. Bi kaç göz ona bakarken aldırış etmedi. "Ekin size ne dedi." dedi batu merakla. "Çıkışta çalışıcakmışız beyfendi onu söyledi." dedim dişlerimi sıkarak. Etrafıma bakındığımda doruğu gördüm. Pencerenin oradaki masada yanlız oturuyordu. "Ben bi doruğun yanına gidiyim." diyip bizimkilerin masasından kalktım. Doruğun masasına geçip karşısına oturdum. Beni hala fark etmemişti bunda bi haller vardı. "Hey neyin var senin." diyip elimi şaklattım. Bana dönüp gülümsedi. "Dalmışım kusura bakma." dedi. Ekinin bu tarafa geldiğini görünce sinirlendim. "Doruk senin iş tamam kardeşim." dedi ekin. Dorukta ayağı kalkıp ona sarıldı. "Sen olmasaydın ne yapardım nasıl yapardım bilmiyorum çok teşekür ederim. Beni hiç yanlız bırakmadığın için teşekkür ederim." dedi. Ben anlamayan gözlerle onları izliyordum. Ekin gidince sigara kokusuda gitmişti bunu fark ettim. "Ne işi." dedim merakla. "Yani özel değilse." diye devam ettim. "Burada konuşamayız gel benle." diyip ilerlemee başladı. Masadan kalkıp arkasından gittim. Okulun arka bahçesindeki çardağa girip oturduk. "Ee ne işi" dedim yine merakla. Biraz durup anlatmaya başladı "sana güvendiğim için anlatıyorum.
Dört yıldır çıktığım bir kız vardı. Irmaktı adı çok saf çok masum bir kızdı, onun ilk sevgilisiydim ve bu beni onurlandırıyordu. Ona ben bile dokunmaya kıyamazken." dedi ve yutkunda gözlerinde biriken damlaları serbest bıraktı. "B-ben bile kı-kıyamazken. Ona o pis ellerini sür-sürdüler.." hıçkırarak ağlamaya başladı. "İyi değilsen anlatma şşt." diyip yanına oturdum. Ellerini tutup ona bakmaya başladım. "Yapma dedi ağladı bağırdı kurtaramadım onu. Ellerimi bağlamışlardı ona gözlerimin önünde te-tecavüz ettiler." dedi ve ağlaması arttı. Benimde gözlerimden damlalar akmaya başladı. Sarılmak bazen rahatlatır derler. Ona sarılıp ağlamaya devam ettim. Oda ağlıyordu hıçkıra hıçkıra. "Gözümün önünde tecavüz ettiler rüya sonra bi malmış gibi onu öldürdüler." dedi. Öldürüldüğü duyunca ağzım yarım metre açık kaldı. Ondan ayrılıp gözyaşlarını sildim. "Tamam sakin ok geçti tamam." dedim. Birden ayağı kalkıp "geçmedi, ona bunu yapanlar ölsede geçmedi anlıyormusun asla geçmicek." diye bağırıp gitti. Haklıydı acılar hiçbirzaman geçmez. Gözyaşlarımı silip sınıfa çıktım. Dersin bitmesini iki dakika vardı kapıda bekleyip zilin çalmasını bekledim. Doruğun ağlayışı gözümün önündeb gitmiyordu. Zil çalınca sınıfa girip sırama oturdum. Asyayla batu bana dönüp baktılar. "Ağladınmı sen." dedi asya. "Hayır" diyebilmiştim sadece. Bi an düşündüm çok kötü birşey sevdiğin insana gözünün önünde her türlü pisliği yapıyorlar. Onlarda vicdan yokmuydu. "Gözlerin şişmiş." dedi batu. Elimle boşverin işareti yapıp kafamı sıraya koydum. Ve kendimi uykuya bıraktım.

Kelebeğin Rüyası (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now