K-R-26 Ansız ölüm

203 26 5
                                    

Bu bölüm diğer bölüm ortaya çikan esin ve ekin hakkinda olucak. Biraz esini de taniyin djdjjjs
Bu arada diğer bolum anlamayanlar icin esin rüyadan once ekinin tek aşik oldugu kiz. Bu hasta ölüm döşeginde de diyebiliriz. Haydi bölüm.başlasinnn.
Ha bu arada esini merak edenler iiçn multide fotosu varr.

Eskiler

Ekinden

"Esin bi otur kızım yerine be" diye hafif bir sesle bağırdım esine. Şapkasını çıkartıp 'off'layarak yerine oturdu. Saatlerdir durmadan evin içerisinde dans ediyordu ve nasıl bir enerji varsa yorulmamıştı. Gülümseyip yanağına öpücük kondurduğumda hemen yumuşadı sıkıca sarıldı. Ayrıldıktan sonra dudaklarını büzerek "sıkıldım" dedi. Çocuk ruhlu esin itşe. Ayağı kalkıp onuda kaldırdım. Şirince sırıtıp "nereye" dedi. Cevap vermessem küseceğini bildiğim için "sinemaya" dedim. Ellerini şaklatıp arkamdan beni takip etti. Yürüyerek sinemaya vardığımızda esinin isteği üzerine saçma aşk filmine girmek zorunda kaldık. O heycanla filmi izlerken bende etrafımdaki yılışıklara bakınıyordum. Esinin uzattığı mısırı ağızıma atıp çiğnemeye başladı.

Saçma film bittiğinde esinin elini tutup dışarıya çıkarttım. Esin istediğim gibi mutlu gözüküyordu. Mutlu olması benide mutlu ediyordu. Sebepsiz yere. Herzaman böyleydi onunla tanıştığımdan beri mutluydum sanırım. Esine baktığımda yavaşća gözlerini kapatıp kucağıma düştü. Yerde yatan minik bedenine bakıp "esin" diye dürttüm. Şaka yapıyor olmalıydı büyük bir ihtimal. Tekrar "esin" diye dürttüğümde yine cevap vermedi. Hızlıca kucağıma alıp taksiye bindirdim. "Hastaneye sür abi çabuk" esinin başı bacaklarımdaydı. Orda uyumayı çok severdi minik. O kadar dedim dans etme diye bak bayıldın işte. Adam hastahane önünde durunca parayı uzatıp esini kucağıma aldıktan sonra indim. İçeriye dalıp "sedye getirin" diye bağırındım. Sedye geldiğinde esini yatırıp "nesi var" dediler acil bölümüne koşarken. Gözlerimdeki yaşı serbest bırakıp "bilmiyorum" dedim.

Aradan bir kaç saat gećmişti içeriden doktor çıktığında yanına kouşup "nesi var" dedim telaşla. Doktor bana bakıp "hastalığı tetiklemiş. Nasıl sôylesem bilmiyorum ama az ömrü kaldı" dedi. Buda bir şakaydı dimi ölemezdi bırakmazdı beni o. İzin vermem bırakamaz. Gücümü toplayıp "ne hastası" dedim. Doktor şaşkınca bana bakıp karşısına otturttu. Koridorda kimse yoktu. Doktor etrafına yinede bakıp tekrar bana baktı "Aids" dedi. Kelimeler beynimde yankılanmaya başladığında gözlerimi yumup küfürler mırıldandım. Neden bana söylemedi benle birlikte oldu bunu bile bile. "Nasıl ya. Böyle birşey olamaz inanmıyorum. O bunu bile bile benle birlikte olmuş olamaz dimi" kendi kendime sayıklarken gözyaşlarımı iyice bıraktım. Ayağı kalkıp "seni hiç affetmicem esin"

Bir kaç hafta sonra

Esin den haftalardır haber yoktu. En son onu hastahanede bırakıp gitmiştim. Haklıydım. Kendini ve beni düşünmeden nasıl böyle birşey yapardı. Bardağı barmene uzatıp "doldur" diye bağırdım. Alışmıştı artık bağırmalarıma. Dediğimi ikiletmeden doldurdu. Kafama dikip elimle ağızımı sildim. Gözlerini dikmiş bana bakan adamın yanına gidip yüzüne yumruk indirdim. Yere düstüğünde tekrar tekrar tekmelemeye başladım. Adamın yüzüne yumruk atıp "ölücek lan" dedim. Tekrar yumruğu yüzüne savurup "belki bende ölücem" kahkalar atıp "hepimiz ölücez lan"

Herzaman ki gibi tunç ve cihan beni bardan eve götürüp ayıltmaya çalıştılar. Emre ise bi köşede oturmuş beni izliyordu. Arada gözünden yaş akıyordu ben farketmeden silmeye çalışıyordu. Tunç yanıma oturup "ekin bu sen değilsin" dedi bağırarak. Bu ben değilim, bu sen degilsin, ben böyle olamam, ben mutlu hir insanım, "neden lan neden. Neden bana sôylemedi" diye bağırdım kafama vurarak. Sinir krizlerimden birisi yine gelmisti. Emreye baktığımda gözlerini silmekle meşguldu. Cihan kafama vurmam için ellerimi tuttu "abi anlat derdini bizde bilelim. Ağlayacaksak hep birlikte ağlayalım gülceksen hep birlikte gülelim" dedi. Onlara daha söylememiştim nasıl söylerdim ki. Cihandan ellerimi çekip yere oturdum. Emre yanıma yaklaşıp oda yere çömeldi "esin aids'miş. Ve bunu bile bile benimle beraber oldu " dedim bitkin sesimle. Artık saklamanın bir ağlemi yoktu. Hepsi anlamamıç bir şekikde bana bakınca gülümseyip "ölücek, belki bende ölücem" dedim. Emre bana sıkıca sarılıp göz yaşlarıyla göğsümü ıslattı. Dayanamıyordu beni üzgün görmeye ölen abisi yerine koyuyordu beni hep. Tunç sakinca yanıma yaklaşıp "belki bulaşmamıştır" dedi. Gözlerindeki hüzünü görebiliyordum. Esin o beni ve kardeşlerimi yerle bir etti. Ama ona kızamıyordum. İnsan katiline kızamaz "bulaşıcı hastalık çok araştırdım" dedim. Cihanda yanımıza gelip "tedavisini buluru abi" dedi. Alayla gülüp "tedavisi mi ha. Tedavi mi?" diye bağırdım. Emreyi ittirip "siktiğimin hastalığının tedavisi ölüm" montumu alıp evden çıktım. Hafif rüzgarla birlikte koşmaya başladım. Bi yandanda gözlerimi silmeye calıştım. Aniden birine çarptığımda esine benzeyen bir kız gördüm kız telaşla "afedersiniz" diyip koşmaya devam etti. At onu aklından ekin. O bencilin teki. Onun aşkıda yalan, hayatıda. At onu kafandan ki rahat yaşa. Sahil kenarına geldiğimde sessi bie yerde bağırmaya başladım. "Neden"
"Neden"

Kelebeğin Rüyası (Düzenleniyor)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora