K-R-24 Bardaki adam

210 37 6
                                    

Multimedyada emree var çok yakisikli dimi djdjjd.neyse iyi okumalar

Saçlarımda hissettiğim kıpırdanmaya gözlerimi açtım. Elin sahibi hızlıca elini çekip ayağı kalktı. Baktığımda ekin'i gördüm. Ona gülümseyip "ne zaman geldiniz" dedim yerimden doğrulurken. Ekin yanıma oturup "biraz önce, uyuyordun sen geldiğimizde" dedi ekin. Başımla oyanladığımda "ne zaman döneriz" o sırada doğuka. Ve sevgilisi lidya da içeriye girmişti. Lidya'nın gözleri kıp kırmızıydı. Ağlamıştı galiba. Lidyanın yanına gidip " ne oldu neden ağladın" dedim. Beni ittirip "lanet olsun, senin yüzünden hayatım mahfoldu. Doğukan sizinle gelicek. Keşke gelmeseydin. Neden geldin ki. Ne güzel geçiniyorduk. O seni öldü biliyordu sen onu. Siz zaten buna alışmıştın. Ta ki sen gelene kadar. Şimdi ne olcak ha rüya? Doğukan istanbula gelicek. Biz ayrılmak zorunda kalıcaz. Doğukan başka birini bulcak bana atan kalbi o kişi için atıcak. Belki de ço-çocukları olucak." dedi. Son cümlelerinde sesi titremiş ve ağlamaya başlamıştı. Dogukan yanına gidip sarıldı lidyaya. Bende ağlamaya başlamıştım. Sulu gözlülükten nefret ediyorum "özür dilerim. Hiç gelmemeliydim. Çok özür dilerim" evden koşup çıktığımda yol boyunca koşmayı bırakmadım. Herşeyi mahfetmitşim. Benim yüzümden düzenleri kaçmıştı. Alışmıştı o bensizliğe neden geldim ki.

Arkamdan ekin beni tutup kendine çekti. Sarıldığında ellerimle belini sardım. Ekin beni kendinden ayırıp elleriyle yüzümü tuttu "ağlama, senin hiç bir hatan yok rüya. O kızın dengesiz konuşmasıydı o sadece" dedi teselli edercesine. Öyle değildi. Düzenlerini bozmuştum işte. Ekin anlıma öpücük kondurup tekrar sarıldı. Uzun zamandan sonra ağladığımda yanımda olan biri vardı. Ve bu his çok güzeldi. Farklı bir şeydi. Bu duygu senin uçurumdan birinin çekip çıkarması gibi bir şeydi "iyi ki varsın" dedim ellerimi daha sık bağlayıp. Oda beni hiç bırakmıcakmış gibi aldı kollarına "şimdi bücürcüm ağlamayı kesiyorsun. Zaten montumu ıslattın hep. Pis kız." dedi. Gülümseyip ekinden ayrıldım. Gözlerimi silip "merak etmişmidir dogukan" dedim. Ekin başıyla onaylayıp "baya telaşlandı. Arkandan gelmek istedi ama ben tuttum. Sinirliydin biraz, ama merak ediyor olmalı seni" dedi ekin. Başımla onaylayıp ekinle birlikte eve doğru yürüdüm. Lidyadan özür dilemem lazımdı . ekine dönüp "sence lidyayı da bize davet etsem mi? Hem zaten evde büyük. Ne olcak ki bi kişiden" dedim. Ekin gözlerini yoldan ayırıp bana döndü "et" diyip önüne döndü. Kıkırdayıp "tavuk" dedim. Ekin bana bakıp gözlerimi devirdi "gerizekalı" diyip evin kapısından içeriye girdi. Titreyen bedenim beni ne kadar geriye itsede ekini takip edip lidya nın yanıma gittim. Karşısında durup "ben çok özür dilerim birden geldim ve hayatını alt üst ettim üzgünüm." diye kekeledim. Sesim güçlü çıkamıyordu "asıl ben özür dilerim senin hiç bir hatan yok. Sadece birden ağzımdan saćma sapan kelimeler döküldü o kadar" dedi. Ona gülümsemeye çalıştığımda karşılık verdi "istersen sende gelebilirsin sende bizimle" dedim meraklı gözlerle. Sırıtışını yüzüne yayıp "benim ailem herşeyim burada, onları bırakamam. Teklifin için teşekkür ederim" dedi kibarca. Doğukan lafa atlayıp "bende diyom ama tuturmuş burda kalıcak" diyip göz devirdi lidyaya ya. Lidya ona bakıp "konuşmuştuk bunu doğukan" dedi şirince. Aslında alıcı gözüyle bakınca güzel bir kızdı. Kıvırcık uzun saçları dolgun dudakları ve dudağının altındaki ben ile gayet güzeldi. Ekin bana yönelip "doğukanın işleri varmış diyorum ki biraz almanya turu yapalım ha?" dedi düz bir ifadeyle. Emre lafa atlayıp "ay çok güzel olur ekocum" dedi. Ekin sinirli bakışlarını emreye atıp "bişeyede atlama" dedi. Emre sevimlice gülümseyip "anladım ben siz yanlız kalcanız" diyip göz kırptı. Ekin emrenin kafasına yastık fırlatıp yumruğunu gösterdi. Emre şirince sırıtıp yerine oturdu. Doğukan yanıma gelip "aynen öyle ben kaçar son işleri hallediyim" dedi. Başımla onayladığımda gelip yanağıma sulu öpücük kondurdu. Yüzümü buruşturduğmda gülümsedi. Lidyaya yönelip ona sarıldı ve saçlarını öpüp evden çıktı. Ekin tekrardan gözlerini bana dikip "hadi" dedi. Ekine mal mal bakıp gözlerimi devirdim. Biraz önce söyledi şimdi ciddi tavırlarla hadi diyo salak işte ne beklersiniz. Ekinden delici bakışlarımı çekip "bavulları getirdiniz mi üstümü değiştiriyim bi zahmet" dedim. Ekin başıyla onaylayıp "doğukanın senin iiçin ayarladığı odada" dedi. Başımı sallayıp odaya çıktım. Bavuldan siyah mini kabarık eteğimi çıkartıp giyindim. Altına kalın kilotlu çorabımı geçirip vişne çürüğü kazağımı giyindim. Eteğin içine kazağı tepip siyah ceketimi üzerime geçirdim. Aynı tonlarda deri çantamıda sırtıma geçirdidiğimde bavulda ayakkabılarımı aradım. Bulduğum düz siyah kalın kısa topuklu botlarımı ayağıma geçirdim. Hazır olduğumda telefonuda çantaya koyup odadan çıktım. Aşşağıya indiğimde ekin ayakta beni bekliyordu. Geldiğimi görünce "hele şükür" dedi. Yanına gidip "5 dakika bile olmadı ekin" dedim. Oda "he he"diye fısıldadı. Emreye başıyla selam verip evden çıktı. Bu çocukta beklemek diye birşey yoktu. Hep arkasından gitmek zorunda kalıyordum.

Kelebeğin Rüyası (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now