18- İhanet

39.6K 3.2K 5.3K
                                    

Medya: Leon

Uzun bölüm at diyenler için... okuyun zilliler.

Uyumaya çalışıyordum dakikalardır. Niko'nun öldürüldüğünü duyduktan sonra hem rahatlamış hem de ip gibi gerilmiştim. Birisi neşterle boynundaki damarını kesmiş, boynumu yarmıştı.

Kimin yaptığını tahmin edebiliyordum, yanına girme izni olan tek bir kişi vardı.

Onun yatağında yan bir şekilde uzanıyordum, gözlerimi pencereye dikmiştim. Hava yağmurluydu, arada bir gök gürlüyor, tüm izmir bir kaç saniyeliğine aydınlanıyordu.

O sırada tanıdık ıslık sesini duyduğumda gözlerimi hızla kapattım, kafamı yastığa gömdüm ve burnuma o tanıdık çam kokusu doldu. Kapı açıldığında o ses yakınlaştı, varlığını odada hissettiğimde nefesimi tuttum.

Adım seslerini duydum, ama dolabına yönlendirmedi bedenini tam yatağın yanında durdu.

"Ali" dedi fısıldayarak "Uyudun mu deli yürek?" dedi gülerek.

Sessiz kaldım.

Soğuk parmaklarını boynumda hissettiğimde elimin altındaki çarşafı sıktım, bakışlarının yoğunluğunu profilimde hissediyordum.

"Başıma çok iş açtın Teğmen" dedi, parmakları tenimde tüy gibi bir dokunuşla kıpırdıyordu, mideme ağrılar giriyordu "Ama korkma, hepsini hallediyorum"

Soğuk parmakları esmer tenimde çeneme doğru ilerlediğinde dişlerimi sıktım, kafayı yiyecektim. Parmaklarının arasında sert olmayan bir şekilde çenemi sıkıştırdı ve hafifçe salladığında varla yok arası bir şekilde kaşlarımı çattım.

Çocuk seviyordu sanki sarı çiyan.

O sırada alt katta bir patırdı duydum, gözlerimi açmak istedim ama kendimi sıkarak buna engel oldum. Leon'un eli duraksadı, ama ses tekrar duyulmayınca parmaklarıyla çenemi okşamaya devam etti.

Ses tekrar duyuldu, daha yükseki.

"Of" dedi varla yok arası bir sesle "Hiç rahat vermiyorlar bize, duyuyor musun?" kendi kendine güldü söylediklerine ve parmaklarını son defa boynuma sürterek esmer tenimden ayırdı.

Odadan çıktığında hızla gözlerimi açıp sakince yataktan kalktım, kapıyı aralık bırakmıştı ve koridorda yanan cılız lambadan dolayı, sallana sallana merdivenlerden inen bedenini görmüştüm.

Ne karıştırıyordu bu?

Bir kaç dakika kapının arkasında öylece dikildim, sesler bir yerden sonra kesildiğinde sakince odadan ayrıldım ve uykulu bir yüze bürünerek merdivenlerden aşağı indim.

Merdivenlerin sonuna ulaştığımda Leon'u gördüm, aynı melodiyi dudaklarının arasında mırıldanarak elindeki halıyı zemine seriyordu.

"Leon" dedim çatallı sesimle, duraksadı. Üzerinde sadece beyaz, kolsuz beyaz bir esvap vardı. Açık teni gözlerimin önündeydi.

Bakışları beni bulduğunda halıyı hızla bıraktı. "Neden uyandın?" diye sordu.

"Sesler duydum" dedim, bakışlarım bir an halının kapattığı zemine kaydı. "Yanlış duymuşsun, fırtına var dışarda. Sokaktan gelmiştir"

"Sokaktan duysam cama çıkardım, bu kattan geldi" diyerek inat ettim. Gözleri kısıldı. "Ali" dedi bastırarak "Bir sorun yok, odaya git yat"

O an bir şeyi daha kavramaya başlamıştım, Leon'a kafa tuttuğum sürece istediğimi asla alamazdım.

işgalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin