işgal

42- Yara İzleri

Medya: Leon Ali'nin okul çıkışını bekliyor ahshysjaha

Bölüm Şarkısı: Şebnem Ferah, Sil Baştan

Heyecan var mı? Ben de biraz var bakalım nasıl olacak, keyifli okumalar...

✨

Elimde tuttuğum bardaktaki kahveyi dudaklarının arasına alırken bakışlarımı kalabalık fakültede gezdirdim, masanın üzerindeki çalıkuşu kitabına kayarken sert bir soluk verdi. Daha bu kitabı bitirmem gerekiyordu, evet çok güzel bir eserdi ama derslerim çok yoğun olduğu için zaman bulamıyordum ki? Bir de çalışıyordum, çıkışta işe gitmem gerekecekti.

Birden yanına oturan arkadaşlarıma kaydı bakışları, Hasan ve Ceyhun.

"Konferans başlayacakmış az sonra" dedi Ceyhun huysuz bir şekilde. "Çalışma Ekonomisi seçen aklımı sikeyim"

"Sen de akıl var mı ki göt? Niye vizene girmedin oğlum?" diye yükseldi Hasan ona, öğretmenlik okuyordu. "Birader uyanamadım diyorum uyanamadım"

Hasan'ın bakışlar bana kaydı. "Al işte" dedi bakışları gözlerimde gezinirken. "Senin niye gözlerin mosmor yine, uyumadın mı?" dediğinde derin bir nefes aldım. Kafamı salladım olumlu anlamda.

"Kabusların mı başladı yine?" diye sorduğunda parmaklarımla alnımı ovdum yavaşça.

"Kabus gibi değil abi" dedim kendime kızarak. "İnsan hep aynı rüyayı görür mü amına koyayım?"

"Ne görüyorsun kardeşim?" diye sordu Hasan yanıma doğru yaklaşırken.

Omuzlarımı silktim hafifçe. "Tam bilmiyorum" diye mırıldandım. "Birisi adımı bağırıyor sadece sürekli" Başıma yine aynı ağrı girdiğinde parmaklarımla alnımı ovaladım. "Neyse boşverin ya, düşününce bile ağrıyor başım"

"Sana bir okutup üfletelim" dedi Ceyhun düşünceli düşünceli.

"İçime üç harfli mi girdi sanki yarrak, neyi okutacağım?" diye homurdandığımda gözlerini devirdi.

"Seyit, cidden bu boynundaki iz de bir tuhaf. Böyle doğum izi görmedim ben daha hayatımda, bazı üç harfliler böyle uyurken bizi rüya aleminde kaçırıp düğünlerine götürüp orada kına yakıyorlarmış, kına olmasın bu?"

"Arladaşlar" dedim sert bir soluk alıp. "Yani size doğum lekesi olmasındansa bir cin düğününde boynuma kına yaktıkları daha mı mantıklı geliyor?"

Kafalarını salladılar bana bakarak. "Ee, ben mantığınızı sikeyim o zaman" dedim boynumda, izin olduğu yeri sıvazlarken. Sabahtan beri orada bir sızı vardı zaten, bir yere mi çarpmıştım acaba?

"Hadi hadi boş muhabbet çevirmeyin" diyerek ayaklanan Ceyhun'a şaşkınca baktım, ben mi boş muhabbet çevirmiştim orospu çocukları?

"Konferans başlayacak"

Onlarla beraber bende ayaklandım.

"Sahi, kimin konferansı bu?" diye sordum yürürken. O sırada Üniversite de yapılan kutlamalar kulaklarıma doluyordu, bugün 9 Eylüldü. İzmirin kurtuluşunu kutluyorlardı.

"İş adamı diye duydum, Yunanmış sanırım"

"Lan İzmirin kurtuluş gününde Yunanlıya konferans mı yaptıracaklar? Kafayı yemişler"

"Kardeş yıllar öncesinde mi kaldın sen ya? Biraz medeni ol artık medeni" dediğinde güldüm Hasan'a bakarak.

"Okulun fıskiyesinde boğarım onu" dediğimde Hasan bu sefer şokla bana baktı. Omuzlarımı silktim, daha yeni tarih dersinden çıkmıştım vatan aşkım aşırı kabarmıştı şu an. Hoş, benim hep kabarıktı o duygularım.