29- Savaşın Çocukları

34.8K 3.5K 5.4K
                                    

Bölüm Şarkısı: Fikrimin ince gülü
Yeni bir bölümle beraberiz... keyifli okumalar kuzular!

 keyifli okumalar kuzular!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 ay sonra-

Bahadır her adımını attığında altındaki zeminin titrediğini hissediyordu lakin titreyen zemin değil, zihniydi. Elindeki zarfı avuç içinde sıkıca tuttu.

Seyit gideli koca bir ay olmuştu, ondan haber alamıyorlardı doğal olarak. Ama her gece yatmadan önce dualarındaydı, her sabah ezanına kalktığında kardeşi için dua ediyordu.

Her şeye rağmen, ne yaşanırsa yaşansın, Selanikten ilk kaçıp İzmire sığındıklarında yetim ve öksüz olarak kaldığı o evden yemek kaçıran ve her seferinde yengesinden dayak yiyen o küçük çocuktu Seyit.

Bu sabah aldığı haberler direkt evden çıkmış, Yunan karargahına doğru gidiyordu, kardeşine verdiği sözü tutmak için.

Leon, İzmire gelmişti.

Bahadır karargaha ulaştığında kapının önünde dikilen askerlere baktı. "Selamın Aleyküm" dedi, suratına öylece bakmaya devam ettiklerinde Bahadır yüzünü burışturdu.

"Seyit'im ne diyordu size ya..." bir kaç saniye duraksayıp düşündü. Aklına gelmediğinde kafasını sağa sola sallayıp. "Neyse, ondansınız işte" diye homurdandı.

Bahadır zor bela karargaha girdi ve Leon'un odasına doğru ilerledi. Yanında bir Yunan askeri daha geliyordu kendisinden önce o girdi içeri, Bahadır kapının arkasındaydı.

"Bir Türk geldi, sizi görmek istiyormuş Üsteğmenim" dediğinde karşı taraftan bir kaç saniye ses gelmedi.

Daha sonra "Gelsin" dedi, sesindeki büyük samimiyet Bahadır'ın tüm vücudunu titretti.

Seyit Ali geldi sanıyordu.

Bahadır odaya girdiğinde Leon'un yüzü dondu. Değişmişti, saçları yine kısacık kesilmişti. Yüzünde sakalları yoktu.

Bahadır olduğunu gördüğünde yüzündeki o donukluk yerini sert bir ifadeye bıraktı. Yüzündeki ifade duygu geçirmez bir duvara evrildi.

"Yalnız konuşabilir miyiz?" diye sorduğunda Leon gözlerini gözlerinden ayırmadan tek bir kafa hareketiyle odada duran Yunan askerinin dışarı çıkmasını sağladı.

İkisi odada yalnız kaldılar, Bahadır hala hazmedemediği o gerçekle daha sert bir şekilde yüzleşirken "Ben biliyorum" dedi.

Leon'un saçlarına göre daha koyu bir sarı olan kaşları çatıldı. "Neyi biliyorsun?" dedi sertçe.

"Ali bana söyledi, aranızdakileri"

Leon üzerine doğru bir adım attı. Her ne geçiyorsa o aklından suratı bir kaya gibi sertti, yumruklarını sıkmıştı her an suratına indirebilecek gibi tetikteydi.

işgalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin