9

310 44 3
                                    

Baekhyun aynadaki görüntüsünü gözlerini kısarak inceledi. Abartısız ve gayet şık duran bir hali vardı. Paraya kıyarak kuaföre bile gitmiş ve saçlarına şekil verdirmisti. Heyecanını bastırmak için derin soluklar aldı.

Herşey iyiydi, güzeldi. Yine de mini bardan cesaret verici bir içki almamak için direndi. Çünkü alkol onu çarpıyordu ve aklının başında olması gerekirdi. Bu gece önemliydi, destekleyici bir rol aldığı ilk ciddi filmi gösterilecekti. Tamam, konuşma metni kısaydı ama ekranda daha fazla görünecekti ve tanınacaktı. Asıl hedefi olan, hazırlıkları süren filmdeki rolü almak için, kariyerini iyileştirmek için, doğru seçimi yaptığına dair ailesini inandırmak için önünde bir fırsat doğmuştu. Ve bu fırsatı tepemez, her şeyi berbat edemezdi. Bu da tüm dünyayı Chanyeol ile gerçekten çıktıklarına inandırmak anlamına geliyordu.

Bu düşünce beyninde alarm zilleri çaldırırken süitinin kapı zili de çaldı.
Baekhyun en havalı ve tasasız gülümseyişini yüzüne oturtup kapıyı açtı ama onu gördüğü anda sanki ciğerlerindeki tüm hava boşalmış gibi hissetti. Gri ipekli bir takım elbise giyiyordu. Şık, modern kesimli ceketi ve dar paçalı pantolonu inanılmaz fiziğini belirginleştirmişti. Kravat
takmamış, bembeyaz gömleğinin üst düğmesini açık bırakmıştı. Baekhyun bakışlarını ondan alamıyordu. Ayaklanmış, sinirlerinin tümü sanki düğüm olmuş ve bir ateş topu halinde karnına oturmuştu.

Bir elini kamına götürdü ama duygularını açık ettiğini düşünerek hemen çekti. Karşısında çikolata soslu bir dondurma yoktu ya!
" Çok şıksın..." dedi ve kuruyan dudaklarını yaladı.
"Harika. Kıyafetlerimiz de uymuş."

Chanyeol'ün bakışları üzerinde dolaşınca Baekhyun birden takım elbisesinin çok dar olduğunu hissetti, çok da seksi.

"Sen de öyle. Harika görünüyorsun," derken Chanyeol sanki iltifat etmeye alışık değilmiş gibi çabuk çabuk konuştu. Bu da Baekhyun'u güldürdü.
"Teşekkürler,"dedi ve önden kapıya doğru ilerledi.

Chanyeol, onu bir eliyle durdurdu.
"Üzerine başka bir şey almayacak mısın? Dışarısı buz gibi."

" Uyumsuz bir mont ile kırmızı halıda güzel görünmem."

"Arabada bırakabilirsin."

"Taksiyle gideceğimizi sanmıştım." Başka bir şeye gücü yetmezdi. Bu festival Baekhyun'un mütevazı bütçesinin büyük bir kısmını tüketmişti.

"İyi ki limuzin kiralamışım."

Baekhyun şok oldu, bir karış açılan ağzını kapatmakta zorlandı. "Öyle mi?"

Chanyeol omuz silkti. "Mademki bu işi yapacağız, o halde iyi yapalım."

Baekhyun, "Çok düşüncelisin," dedi. Chanyeol'ün o geceyle ilgili hazırlık yapması içine dokunmuştu. Orada olmayı, rol yapmayı istemediğini biliyordu ama yine de sınırlarını zorlamıştı.

Chanyeol iltifata alışkın değilmiş gibi tekrar omuz silkti. "Önemli bir şey değil."

Baekhyun montunu kaptı ve çıktılar. Soğuk Şubat gecesine adım attığında dişleri birbirine çarpınca üzerinde montu olduğu için şükretti.
"Berlin Film Festivalinin neden Şubatta yapıldığını anlayamıyorum. Haziranı tercih ederdim."

" Bu konuda seninle aynı fikirdeyim." Chanyeol uzandı, otelin önünde bekleyen siyah limuzinin arka
kapısını açtı.Hem prömiyere limuzinle gitmesi hem de Chanyeol'ün vücudunun yakınlığı Baekhyun'u heyecanla ürpertti. Onun traş losyonunun kokusunu alabiliyor, vücudundan yayılan sıcaklığı
hissedebiliyordu. İçinin sıcacık olduğunu fark etti.

Chanyeol' de arabaya girdi, binerken Baekhyun'un bacağına sürtünen bacağını dikkatle uzaklaştırdı ve arkasına yaslandı. Baekhyun garip bir hayal kırıklığı hissetti.
"Normalde nerede yaşıyorsun?"

Actor Byun-ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin